Sex With TK

Düzgün Açıdan Çıkan Kare

ʕ⁠´⁠•⁠ᴥ⁠•⁠'⁠ʔ

Oha arkadaşlar bennn geldimmmm.

Hoş gelmiş miyim🥺?

Sizi ve minnoş yorumlarinizi çok özlediğim için yeni bölüm atmaya karar verdim🧚🏼‍♀️✨

Oy ve yorumlarınızı heyecanla beklemekteyimmm🌸

Ne kadar oy ve yorum gelirse o kadar hızlı bölüm geliyooo😖ve evet geçen bölüme çok çok az oy geldi...

Diğer bölümle arası çok olduğu için unutmuş olabilirsiniz.Bu yüzden önceki bölümü gözden geçirmenizi tavsiye ederim.

Keyifli okumalar dilerimmm

Marinizz bölümü atıp kacarrrr...

Oy sınırı 35...

.

Yanlış arkadaş seçimlerim olduğunu size zaten anlatmıştım. Fakat bir tanesi dışında...

O benim gerçek dostumdu. Yıllardır Japonya'da olmasına rağmen uzaklaşamadığım,kilometrelerin ötesinde,kalben yan yana olduğum tek arkadaşımdı.

Hoseok hyung.

Çocukken annemin yollamış olduğu resim derslerinden zevk almamın, hatta ve hatta güzel sanatlar okumak istememin tek nedeni olan biricik dostumdu.

Yıllardan beri bitmek bilmeyen bir özlemle onun buraya gelmesini beklesem de yaptığı sergilerin farklı ülkelerde olmasından ötürü,büyük uğraşlar ve zamanından ayirabildiği ufak bir kaçamak dışında telefonla özlem giderebildiğim gün ışığımdı.

Her ay birbirimize hediyeler yollar, kargolattırır ve sürekli görüntülü arardık.

Arsız olmamız ise en büyük ortak noktamızdı. Fakat yine de benim arsızlığım jungkooku görene kadar, ikimizin arasında kalabilecek bir boyuttaydı.

Onun cinsel hayatı ise tahminimce jungkookun benden önceki haliyle birebir aynıydı...

Sabahlara kadar partiler,saçma sapan insanlarla ilişkiye girer ve sanki bir hiçmiş gibi paralarını bırakıp,defolur giderdi.

Tanıdığım en pasif, en gay insanlardan birisiydi.Ancak bizde ki ırsi olmalı ki, pasif olmasına rağmen sabah komodine parayı bırakan kişi hep kendisi olurdu.

Biz yanlızca yatakta pasif insanlardık.

Bir diğer ortak noktamız ise alışveriş yapmaktı.

Japonya'da yaşaması ve benim alışveriş bağımlılığımdan kaynaklanan ikilinin birleşimi aileme çok pahalıya patlasa da, tek zararım buydu işte.

Ben ona Kore'den cilt bakım ürünleri ve beğendiğim dekorasyonları gönderirken,o bana Kore'de stoklarda olmayan en sevdiğim ürünleri alırdı.

Her ne kadar durumumuz iyi olsa da kendi sergileri ve arada bir yaptığı  marka elçiliklerinden yüklü bir ünü,birikimi ve kazancı vardı. Onunla yarışamazdım.

Hal böyle olunca ona yetişmem de imkansızdı.

Birbirimize karşı hırsımız yoktu. Hep en iyisi diğerimizde olsun diye dualar eder,dilekler dilerdik. Kıskançlığın olmadığı ve toxic sayılmayan ilk etkileşimimde onunla olmuştu.

Marka elçiliği yaptığından dolayı,stokta biten herşeyin aynısını ondan alabiliyor olmak müthiş birşeydi.

Üstümü değiştirme bahanesi üzerine yanımdaki kargo paketiyle beraber odama geçtim ve kapıyı kilitledim.