11. BÖLÜM

46 8 21
                                    

Yapamıyorum. Onsuz bir gün bile geçmiyor. Serhat manyağı bana Doruk'u göstermeyeceğine göre benim bir çare bulmam gerek. Belki Doruk'un kendi özel telefonu vardır ve danışmandan (Serhat pisliği vermişse tabi) Doruk'un numarasını ala bilirim. Evet, iyi fikir.

***

'' Selam Selin. Bana bir konuda yardımcı ola bilir misin acaba?''

'' Tabi buyurun.''

'' Yaklaşık 1-2 ay önce buraya kayıt yaptıran bir hastam vardı. Doruk Kaya.  Bir baka bilir misin onun özel numarası  var mı diye?''

'' Tabi hemen bakıyorum.''

Onun sesini tekrar duyma düşüncesi bile kalbimin ritmini değiştirmeye yetiyordu. Heyecandan avuçlarım terlemeye başlamıştı bile. Tabi bu heyecanım o cümleyi duyana kadardı.

'' Kayıtlarda öyle biri yok.''

Afalladım. 2 aydır her hafta yanımda olan hastama ( aşkıma) kayıtlarda yok diyordu. 

'' Belki kaydını sildirmiştir. Geçmiş kayıtlara bakar mısın?''

İçimde halen birazda olsa ümit var. Lütfen düşündüğüm şey olmasın.

'' Üzgünüm. Geçmiş kayıtlarda da öyle biri yok.''

'' Ne demek yok! 2 aydan beri her hafta yanımda olan aşk-  ıııı hastama kayıtlarda  olmadığını mı söylüyorsun cidden! İşini düzgün yap ve doğru düzgün bak şu kayıtlara''

Son cümlelerimi bastırarak söylemiştim sinirden. Birilerinin canı kovulmak istiyor.

'' Zeynep hanım dikkatlice baktım  ama öyle biri maalesef yok. Fakat endişelenmeyin çünkü bazı hastalar kendine nedenlerden dolayı bütün kayıt işlemlerini geçmişi de dahil sildiriyor. Belki Doruk Bey de öyle yapmıştır.''  

Söylediği şeyle bir nebze de olsa rahatlamıştım. Umarım dediği gibi olmuştur. Ve eminim ki bunların hepsi  Serhat pisliğinin başını altından çıkıyor. Bir şeyleri öğrenmenin vakti geldi.

***

Siz

İyi günler Serhat Bey

Serhat Bey çevrimiçi

Serhat Bey yazıyor...

İyi günler

Siz

Doruk hakkında konuşmam gereken şeyler var

Serhat Bey

Kendini halen iyi hissetmiyor 

Siz

Konuşmam gereken konu bu  değil

Serhat Bey

Dinliyorum

Siz

Az önce hastanenin kayıt işlemlerine baktım ve Doruk

2 aydır her hafta benimle birlikte olmasına rağmen hastanenin kayıtlarında

görünmüyor

Bunun nedenini öğrene bilir miyim?

Serhat Bey çevrimdışı

Siz

Serhat Bey öylece kaçıp gidemezsiniz!

Mantıklı bir açıklama bekliyorum

( İletilemedi)

Lütfen cevap verin

(İletilemedi)

***

Bir şeyler dönüyor ama ne? En iyisi evine gitmek. Tabi ya daha önce neden gitmedim ki. Hızla arabamın anahtarını aldım ve koşar adımlarla merdivenden indim. Çabuk olmalıydım çünkü her an her şey  ola bilirdi. O Serhat pisliği Doruk'a zarar verecekmiş gibi geliyor nedense.  Resmen zamanla yarışıyorum şu an. Hızlı olmalıyım. Son sürat arabayı sürerken karşımda gördüğüm tanıdık siluet ile hemen yavaşladım. Karşımdaki kişiye biraz daha yaklaşınca fark ettim ki bu 

DORUK'TU

Tanrım, bundan daha iyi bir tesadüf olamaz. Hemen arabayı durdum ve Doruk hiç beklemediğim bir  şekilde koşarak arabama bindi. Nefes nefeseydi sanki birinde kaçıyormuş gibi.

'' Zeynep çabuk buradan uzaklaş. Arabayı ormana götür.''

''N-ne ormana mı?!! Ormanda ne yapacağız?''

'' ZEYNEP SORGULAMA VE SANA NE DİYORSAM ONU YAP, HEMEN!!!''

Bağırmasıyla irkildim ve ne diyorsa onu yaptım.

'' Şimdi, senden tek istediğim çok fazla soru sormaman, ben ne diyorsam onu yapman ve anlattıklarımın dışında hiç bir şeyi sorgulamaman. Anlaştık mı?''

Sesi öncekine nazaran daha yumuşaktı. Bir nebze de olsa rahatladım ve kafa sallamakla yetindim. Ardından oldukça otoriter bir sesle devam etti.

'' Kalk, arabayı ben süreceğim.''

'' Peki.''

Arabayı artık o kullanıyordu. Beni daha önce hiç bilmediğim bir yere götürüyordu. Düşünceli ve sinirli görünüyordu. Yine de bu sinirine nazaran arabayı orta halde kullanıyordu. Derken küçük ve sevimli denile bilecek bir kulübenin önünde durduk. 

'' Geldik. İne bilirsin.'' 

Etrafı incelemeye başladım. Burası sık ağaçların olduğu sessiz fakat arada bir kuşların kanat seslerinin duyulduğu ıssız ama  ürkütücü olmayan büyük bir ormandı. Doruk birden kolumdan tutup beni kulübeye geçirdi ve geçtiğimizde sert bir şekilde kapıyı kapatıp kilitledi.

'' Doruk, neler olduğunu anlatacak mısın?''

'' Şimdi değil. Zamanı gelince. Yorulmuşsundur. Geç otur. SEN VE BEN UZUN BİR SÜRE BURADAYIZ.''

***


umarım beğenmişsinizdir. Lütfen oy veriri misiniz*

HAYALLER GERÇEKLERE DÖNÜŞÜRSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin