Adamın ayak sesleri yaklaştıkça, kızın göğüs kafesi sıkışıyordu. Ellerini gelinliğinin eteklerine sürüp sakinleşmeye çalıştı. Yirmi dört saat bir gün, kısacık bir gün, bir insanın hayatımı böylesine değiştirebilir miydi...
Adam odaya girip kapıyı çarptığında titredi olduğu yerde. Duvağın izin verdiği kadarıyla bakıyordu ona. Islak kirpikleriyle kurbanlık koyun gibi bekliyordu olacakları. Gelinlik yerine kefen mi giydirmişlerdi şimdi ona?. Yirmi dört yaşında otuz beş küsür yaşında ki adama gelin olmuştu. Sevdiği adama değilde amcasının oğluna gelin gelmişti. Ağlamak istiyordu hıçkırarak ağlamak ama cesaret edemiyordu. Karşısında ki adamdan ölesiye korkuyordu. Şivan kandar, otuzlarının sonundaki çatık kaşlı, geniş omuzlu , uzun boylu heybetli adam. Acımasızlığıyla nam salmış, zalimliğiyle bu namı korumuştu her zaman. Sadece dururken bile duruşuyla ürkütüyordu kızı. Şivan kızı izlemeyi bırakıp ceketini çıkartıp kızın yanına yatağa attı. Kol düğmelerinide açıp gömleğini üstünden sıyırdı. Eli kemerin tokasına gittiğinde kızın titrek hali canını sıkmıştı.
"Canını daha yakmadım güzelim"dedi duygudan arınmış sesiyle.
Ne demek canını daha yakmadım. Kız biliyordu ki canı daha çok yanacaktı. Bu ateşe kendini kendi atmıştı.
"Sana demediler mi Rozerin!. Erkeklere güven olmaz diye "dedi kızın duvağını saçlarından söküp çıkartırken.
"Söyle kaç kere dokundu o it sana " diyerek çenesinden tutup sıktı.
Gözleri dolan kız cevap verecek hali bile yoktu. Bir kaç bir şey yaşamıştı ama hala bakireydi.
"Davulda sağlam ama tokmağın değmediği yer kalmamış ha Rozerin!"dedi üstünden gelinliği söküp alırken.
"Lütfenn Şivan abi" dedi ürkekçe ağzından çıkan kelimelere dikkat etmedi.
Adam sinirden delirmek üzereydi. Koynuna karı diye küçük bir kız soktukları yetmiyor, birde abi diyordu.
Şivan Kandar hayatında ilk defa bir şeye zorunlu kalmıştı oda bu evlilikti, ve bunun getirdiği bütün her şey kızın omuzuna yüklenecekti.
"Abi ha kocan olduğumu o küçük deliğini düzdüğümde anlarsın"dedi sertçe ve kızın üstünde son kalan parçalarıda çıkartıp üzerinde ki yerini almıştı. Kız itiraz etmiyor ağlamıyor, bağırmıyor sesizce bekliyordu olacakları. Hak ettim dedi sadece ben kendimi o ateşe atarken başıma gelecekleri hak ettim... Kadınlığının girişine dayanan sertlikle kastı kendini gelecek darbeyi bekledi gözlerini sıkıca yumup.
"Aç lan o gözlerini "
Şivanın dediğini yapıp koyu kahve rengi gözlerini siyah gözlere sabitledi.
"Senin o yalvarmayan cesaretini nasıl kırıyorum ben şimdi. Eğer ki kız çıkma seni diri diri gömerim!"deyip kendini kızın içine itti.
Rozerin gelen darbeyle kasılsa da çığlığını ağzının içinde tuttu. Bilmediği şey ise daha başı anca girmişti.
"Siktir, kasmasana kızım kendini"
"Sikeyim çok darsın, yaramıyorum seni"
Adamın arsız konuşmaları kızın yüzüne tokat gibi çarparken bacağından aşağıya süzülen ılık kanı hissetti. Adam da hissetmiş olacak ki ikisi de birleşim noktasından gelen kana baktılar. Sonra göz göze geldiler adam dudaklarını kızın gerdanına götürüp ritmik hareketler sertçe girip çıkmaya başladı. Kızın inlemeleri onu daha da azdırıyor yoldan çıkartıyor daha sert bir birliktelik yaşatıyordu. Elini kızın boynuna götürüp sıktı. Bu sıkış nefes alamayacak kadar değil ama zor alacak kadardı. Üstündeki adam sertçe içine girip çıkarken nefes alması zaten zorken boynundaki elle daha da zorlaşmıştı kızın. Can havliyle boynundaki eli tırmalamıştı bilinçsizce
"Siktir. Tırnaklarını sökerim senin tek tek küçük şeytan"diyerek kızın ellerini başında sabitlemişti.
Kız boğazından çekilen ellerle rahatlasa da , adam ağırlığının fazlasını kıza vermiş eze eze beceriyordu resmen. Bu seferde üstündeki beden tarafından nefessiz kalıyordu. Vücudu, kadınlığı talan edildi. Adamın elleri her yerinde gezindi, dokunulmamış tek yer bile kalmadı vücudunda. Son bir hamle daha yapıp kızın içine boşaldı. Kız adamın içine boşaldığını içini yakan sıcak menilerden anlamıştı. Kadınlığı alev alev yanıyordu. Kasıkları sızlıyor vücudu terden sırım sıklaktı. Adam kızın içinden çıkarak kendini yana attı.
"Niye "diye sordu adam duygusuzca
Kız sustu. Adı çıkmıştı zaten bütün şehirde ondan sonra amcasının oğluyla evlendirmişlerdi. Konu kapansın diye Diyarbakırdan geldiği gibi kıymışlardı nikahı. Şivanı hayatımda üç kere görmüştü Rozerin. Üçüncüde kocası olmuştu.
"Sıkacaktım lan kafana bitecekti Rozerin!"
"Nasıl yaptın lan bunu ailemize "
Kızdan cevap alamadıkça sinirlenen adam yapışmıştı saçlarına. "Kimdi o adam Rozerin, adını vereceksin"
Rozerin daha fazla dayanamadan hıçkırarak ağladı. Sevmişti sadece sevmişti. Şimdi burda bu durumda olması o şerefsiz yüzündendi. Onun adını çıkartıp kaçıp gitmişti, sanki hiç varolmamış gibi. Sessiz kalması Adamı daha da çıldırtıyordu.
"Seni bir daha sikerim! Duydun mu beni konuş"
"Lütfen dokunma yalvarırım, kızım işte ilk senin oldum Şivan abi ne olur dayanamıyorum canım çok yanıyor" dedi hıçkırarak
Adamın dudak kenarında sinsi bir gülüş belirdi, kızın saçındaki elini daha sıkılaştırdı.
"Ha şöyle biraz yavlar bakalım. Tabii ki ilk benim olacaktın kocanım lan ben senin!" Diyerek hiddetle bağırdı.
Rozerinin saç kökleri alev alıyordu. Biraz daha çekerse kopacağına yemin edebilirdi.
"Kulun olurum, kölen olurum, karın olurum ne olur Şivan abi canım çok yanıyor" dedi ağlayarak.
"Abinin amına koyarım kızım ne abisi bak bakayım şu saatten sonra abilik mı kaldı." Diyerek bacağındaki kanı işaret etmişti.
Rozerin adam söyleyince farketti abi dediğini. Farkında bile değildi ağız alışkanlığıydı.
"Tamam bırak kocamsın" dedi can havliyle.
Şivan kızın saçlarını bırakıp çenesine elini atmıştı.
"Kız çıkman yaptıklarını değiştirmez Rozerin. Bu evden adım bile atmayacaksın dışarı. Aldığın nefesten bile haberim olacak." Dedi sertçe çenesini sıkarken.
Rozerin kafasını hızlıca salladı. Tek bir hata bütün hayatı etkiler miydi?. Tek bir kez yanılmak bu kadar yakmamalıydı!. Bu kadar dipe vurmamalıydı, Rozerin. Hayat şu yaşına kadar ona güzel şeyler sunmuştu, taki düne kadar. Hayatı tepetaklak olmuş kimseyi inandıramamıştı kendine. Birine sevip güvenmek bu kadar ağır bir bedel ödetmemeliydi kendisine. Yanında sırt üstü yatan adamdan ölesiye korkuyordu ki, kalkıp banyoya gidecek gücü bile kendinde bulamıyordu.Düşüncelerini adamın çalan telefonu bozmuştu. Çıplaklığını umursamadan kalkıp telefonunu aldı Şivan.
"Ne demek halledemedik!"
"Beceriksiz adam sevmem ben kovuldunuz"
Adamın ağzından asla iyi birşey çıkmıyordu.Asmak kesmek, tehdit etmek ama en önemlidi dedikleri sözde kalmıyordu yapıyordu. Bir kelime ağzından çıktığında biliniyordu ki o söz kılıçtan keskindir ne derse yapardı. Adamın çıplaklığından kendininkini unutmuştu. Şirvan arkasını döndüğünde göz göze geldiler. Çatık olan kaşları daha çok çatılmış öfkeden gözleri parlıyordu. Hızla yerlere attığı kıyafetleri giyerken Rozerinin kalbi deli gibi attı, gidiyordu o giderse bu odaya birazdan halası ve babaannesi gelirdi. Gömleğinin düğmelerini iliklerken adamın yanına adımlamıştı bile, transa girmiş gibiydi ne çıplaklığı umrundaydı ne de Şirvan'ın kızacak olması onlar kadar zalim olamazdı Şirvan.
Adam tüm çıplaklığıyla karşısına dikilen kızı delirmiş olduğunu düşündü ya da onu ayartmaya çalışıyordu diye.
"Gitme sen gidersen halam gelir babaannem gelir Şirvan a.. "dedi abiyi son anda yutarak.
"Ne diye geleceklermiş ?"
"Çarşaf" diyerek mırıldandı.
"Çarşaf orda ya küçük şeytan kör mü oldun" dedi sinirlice.
"İnanmayacaklar.... Sen gidince bir yerimi kestin sanacaklar ne olur gitme"dedi çaresizce. Siz hiç size kötülük yapan birine yalvardınız mı Rozerin yalvarmıştı. Daha demin yatağına istemeyerek girdiği adamdan medet umuyordu.
"Gavat mıyım lan ben !" Diyerek kükredi kızın koluna asılırken Şirvan
"Sıkmaz mıydım lan ben senin o kafana? Kimse Şirvan Kandar'ın namusuna dil uzatamaz... Duydun mu beni"diyerek kızın suratına.
"Yalvarırım gitme ne istersen yaparım. Kanıtlayamam sen gidersen, inanmazlar silemem üstümde ki bu lekeyi"diyerek hıçkırarak ağlamaya başladı.
Adam bir süre ağlayan kızı izledi. Zerre bir şey hissettirmedi göz yaşları.
"O kan senin kahpeliğini silemez" dedi acımasızca.
Dövseydi daha az canı acırdı kızın. Tek bir hata bu kadar ağır bir şeyi haketmiyordu. Masumluğunu kanıtlamak için kendini bile vermişti abi dediği adama.
"Öldür... öldür sık kafama ama yemin ederim gözü bile değmedi vücuduma. Yanağımdan öptü sadece bir kere, bu beni kahpe yapmaz" dedi kendini savunurcasına.
Güldü Şirvan "Otelde bir gece kalmanız ney Lan!"dedi çenesini kırarcasına sıkarken.
"Bir gece kızla aynı odada kalıp elimi süremeyeceğim....Dilini keserim o yalan söyleyen"deyip kollarından aldığı gibi yatağa geri attı.
Kız ne söylerse söylesin, asla inanmayacaktı adam suçsuzluğunu kimseye ispatlayamıyor olmak daha çok yakıyordu canını. Koskoca otelde o gün kameraların bozulması tesadüf müydü ?. Kalmadı dese benle oda da inanacak mıydı ? Hiç sanmıyordu.
"Belki arka kapıyı yoklamıştır he Rozerin"dedi sesindeki ürkütücülük Rozerini titretmeye yetmişti.
"Ann..anlamadım Şirvan abb"diyeceklen elini ağzına götürüp kapattı.
"Abinin de senin de amına koyarım kızım...siktim akıllanmadın illa bütün kemiklerini mi kırayım? Ha cevap ver lan ! "Diyerek tıslayıp kızı yüz üstü çevirip elini kalçasına attı. Baş parmağını arka tarafına bastırdı kızın.
"Yapma" diyerek inledi kız acıyla.
Biraz daha zorladığında kız çığlık atınca elini ağzına kapattı. Bir şey yapmıyordu sadece emin olmak istiyordu adam, ikna olunca elini çekip kızı yüz üstü çevirdi.
"Kimim ben Rozerin?"
Rozerin ne cevap vereceğini bilemedi. Şirvan ağlamaktan gözleri kızarmış kızı baştan aşağıya süzdü. Güzel kızdı vesselam, ilk defa alıcı gözüyle baktı, pürüzsüz teni ince beli , dolgun kalçaları, avuç dolduran göğüsler vardı. İtiraf etmek gerekirse yatakta sevdiği kadın tipiydi. Dayanır mıydı orası ayrı küçük ve tecrübesizdi ama kadere bak ki onun eline düşmüştü. Avuçlarının arasına bir bez bebek gibi bırakılmış ona ne yapılırsa yapılsın hesap sorulmayacaktı ve Şirvan can yakmayı iyi bilir ve severdi....
"Ben söyleyeyim mi Kıyamet. Senin için kıyamet" dedi şeytani gülüşle.
Rozerin daha fazla ağlayabilir miyim diye düşündü? Artık gözünden yaşta gelmiyordu.
"Şimdi ben çıktıktan sonra kapıyı kilitle. Kim ne derse desin açmayacaksın, ta ki ben gelene kadar"
Kızın adını temizleyememe korkusu daha çok ağır basıyordu. "Gitme... lütfen gidersen hiçbir şey eskiye dönmez."dedi son bi umut kırıntısıyla.
"Dönmeyecek zaten kandar kızıydın , kandar gelini oldun. Bunu aklına sok sen artık kadınsın kız değil!"
Almıyordu aklı asla almıyordu kızın. Bir kaç damla kan onu kadın yapabiliyordu da niye masumluğunu ispatlayamıyordu. hayat her zaman böyle zalimlikleriyle doluydu ve kız bunu yeni anlıyordu.
"Ne yapayım oda da kalıp sabaha kadar sahip olsam sana ,alabilir misin beni içine, kuytularında gezinsem dayanabilir misin? Ben sana bu kadar büyükken beni kaldırabilir misin? Rozerin."
Rozerin hiç düşünmeden"Yap ne istiyorsan yap bana ama yeter ki sabaha kadar bu oda da kal " dedi.Tek umudu oydu. Şirvan bu odadan eğer ki sabah olmadan çıkarsa biliyorlardı ki kız bakire değil sanacaklardı. Zaten dedesi istedi diye evlenmişti onunla. Kimseye inandırmazdı masumluğunu zaten artık onun olmuştu diye düşünüyordu....
Gece kendini kızıllığa bırakana kadar sabah ışıkları odayı aydınlatana kadar birlikte olmuşlardı. Adam son gel gitlerini yaparken Rozerinin gözleri acıdan ve yorgunluktan kapanıp açılıyordu.Adamın boynunu dişlemesiyle elini adamın ensesine götürüp sıkmıştı.
"Nasıl da kasılıyor o minik deliğin ben içindeyken"
"Sikeyim aklımı kaybedeceğim"
"Yapma şunu geleceğim"
Adam arsız kelimelerini kulaklarına fısıldarken Rozerin sadece bitsin artık istiyordu kasıkları sızlıyor vücudu yorgunluktan geberiyordu. Son bir kez gidip gelip kendini kızın içine akıtmıştı adam.
Kızın üstüne yığılmış kalmıştı.
"Şirvan nefes nefes alamıyorum" dedi kız hemen.
İri cüssesini tamamını kaldırmazdı.
"Altımdayken öyle demiyordun ama "dedi kıza gözlerini çevirip.Rozerin cevap verecek gücü dahi kendinde bulamayıp derin bir iç çekti. Zaten adam da daha fazla uzatmadı kendini yana atıp gözlerini kapattı.... Biri uykuya diğeri ise umuduna kapattı gözlerini.....
(Devam edecek...)Evet yeni bir hikayeyle karşınızdayım. İlk gördüğünüz saati yorum olarak bırakır mısınız ? Birde kurgu hakkında düşünceleriniz neler?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perdenin Ardındakiler
Teen Fiction"Davulda sağlam ama tokmağın değmediği yer kalmamış ha Rozerin!"dedi üstünden gelinliği söküp alırken..., "Kulun olurum, kölen olurum, karın olurum ne olur Şivan abi canım çok yanıyor" dedi ağlayarak. "Abinin amına koyarım kızım ne abisi bak bakayım...