HOMOPHOBİC SCHOOL -minsung-

∆¹³

Parka girdiklerinde ikisininde yüzünde geniş bir gülümse vardı. İkiside çok mutlulardı o anı hatırladıklarında üzgün değilde mutlu olucakları için ikiside heyecanlılardı.

Yine aynı banka oturmuşlardı ve Minho hemen konuşmaya başlamıştı;

"Jisung sen beni ilk öptüğünde ne kadar mutlu olduğumu tahmin bile edemezsin"
"Ama sonradan hata dediğinde mutlu olduğum kadar kırıldım jisung"

Minho soğuk havayı içine çekmiş daha sonra bıkkın bir şekilde vermişti nefisini dışarıya.

Jisung minhonun yüzünü elleri arasına alıp kendisine döndürmüştü.

"Minho"

Jisung fısıltıya yakın ses tonuyla minhonun adını söyleyip göz göze gelmelerini sağlamış daha sonrada soğuktan kırmızı olan burnun üzerine tüy kadar bir öpücük kondurmuştu. Minhonun gözüne bakarak konuşmaya başlamıştı

"Minho seni seviyorum"

İşte bu iki kelime Minho için yeterdi. Aslında biliyordu jisungun kendisini sevdiğini ama kalbine inanmayan diğer duyu organlarıda bilsin onlarda şahit olsun isetemişti.

Jisung yavaş hareketlerle minhonun burnunun üstüne, soğuktan kızaran yanaklarına, gözlerine, kaşlarına... yüzünün her yerine öpücük kondurmuş ve minhodan memnun mırıltılar kazanmıştı.

Minho en son dudağını öpen jisungla elini cebinden çıkarıp sweatinin altından sokup sıcacık beli sopsoğuk eliyle kavramış dudağıyla jisungun dudağını çekiştiriyordu.

Jisung belinde hissettiği buz gibi elle ilk önce titremiş daha sonrada o elin değdiği yerler hafiften alevlenmeye başladığını hissetmişti.

Minho daha fazla duramadan boşlukta olan elini jisungun çenesine koyup hafif aşağıya çekince ağzı açılan jisungla Minho daha fazla beklemeden dilini yollamıştı jisungun ağzına.

Jisung ağzının her yerini talan eden dili hissedince daha fazla içinde tutamadığı inlemesini minhonun ağzının içine bırakmıştı.

Minho duyduğu inleme sesiyle soğuktan kırmızın tonlarını alan kulakları kutsanmıştı jisung tarafından.

Dudaklarının ıslak sesiyle ayrılan ikili kesik kesik nefesler alıyordu.

Minhonun hafif şişmiş dudakalarına dayanamayıp tekrar öpmüştü jisung. Minho onu seve seve kabul ederken bu sefer jisungta minhodan geri kalmayıp dilini minhonun ağzının içine yollamış heryeri talan ederken belinde hissettiği eli tekrardan hissetmek çok iyi gelmişti ona.

Minho dudaklarını ayırdığı gibi jisungun boynuna yol almış bazı yerlerde ısırıyor bazı yerlerde öpüp emiyordu.

"M-min-ho ye-ter"

Jisung zorda olsa konuşabilmişti. Minhoda gömüldüğü boyundan kafasını kaldırıp karşısındaki oğlana bakmış hafif gülümseyip şişik dudaklarına kelebek öpücükler bırakıyordu.

Jisung kendisine hafif kelebek öpücükler veren minhoya gülümsemiş ve burnunu karşısındaki burna sürtüp minhonun boynuna kafasını gömmüş dinleniyordu.

Minho jisungun bu uysal haline hafif kıkırdamış daha sonra sanki sarılırsa jisung ısınıcakmış gibi sarılmıştı ama bir faydası yoktu, tabi kalbini saymazsak.

Minho daha fazla oturup jisungun hasta olmasını istemediğinden dolayı onu da birlikte ayağa kaldırıp evin yolunu tutmuşlardı.

~🐼~

Jisung odasına girer girmez kendini yatağa atmış ve hafif tepinerek içinden mutluluk çığlıkları atıyordu. Aklıan gelen şeyle yataktan kalkıp odasının ışığını açıp kapıyıda kilitlemişti ne olur ne olmaz diye.

Ayna yönelip boynuna bakmış ve gördüğü şeylerle ağzı bir karış açılmıştı. Minho resmen vakumlamıştı boynunu jisung makyaj masasına yönelip eline fondöten ve kapatıcıyı alıp boynuna sürüp süngerle dağıttıktan sonra göz gezdirmiş yok olduğundan emin oldumuştu. Çalışma masasına geçmiş kalan vaktini ders çalışarak geçirmek istemişti.

Saatler sonra alarmın çalmasıyla saate bakıp çalışma masasından kalkmış rutinini yapıp okul kıyafetini giymişti. Annesinin hazırladığı kahvaltının kokusu jisungun odasına kadar gelmişti.

Jisung daha fazla beklemeden çantasını sırtına taktığı gibi inip kahvaltısını yapmış daha sonra okulun yolunu tutmuştu.

~🐼~

Yılbaşının kutlu olsun aşkilattelerim umarım seneniz çok güzel geçer sizi kooocaman öpüyorum

[Minsung'la kalın mutlu kalın (Kiss)]🙋