GİRİŞ

301 33 87
                                    

Yepyeni bir kurguyla karşınızdayım arkadaşlar. Bu sefer kitabı çoğunlukla erkek karakterin bakış açısıyla okuyacağız. Benim için farklı bir kurgu ama tuhaf bir şekilde Ares'in ağzından yazarken fazla zorlamıyorum. Umarım bu her zaman böyle devam eder ve umarım bu hikayeyi seversiniz. İyi okumalar.

Başlama tarihinizi buraya yazabilirsiniz.

Hayat insanı hiç istemediği durumların içine iterdi. Neyden kaçmaya çalışırsa kendini kaçmaya çalıştığı şeyin tam ortasında bulurdu insan. Hayat başlı başına bir sınavdı ve herkesin sınavı farklıydı. Bu sınavda herkes farklı şeylerle savaşırdı. Kimi kendiyle savaşırdı, kimi ailesiyle savaşırdı, kimi yalanlarla savaşırdı, kimi doğrularla. Kimileri ise kimliğiyle savaşırdı. İnsanlara göre bir insanın kendisiyle ve kimliğiyle savaşması aynı şeydi. Ama hayır insanlar yanılıyordu. İnsanın kimliğiyle ile savaşması çok farklıydı. Kendi ile savaşan insanların kimliği belliydi. Fakat kimliği ile savaşan insanların hiçbir şeyi belli değildi. Kim olduklarını kendileri bile bilmiyorlardı. İsimsizdi onlar, doğarken ve yaşarken ölmüştü onlar. İşte bende onlardan biriydim. İsimsizdim ben. Bir kimliğim, bir benliğim, bir ismim yoktu. İsimsiz ve ruhsuz bir insandım ben. Ben yaşan bir ölüydüm, ben doğarken ölenlerdendim. Belki bu satırlardan sonra beni merak ediceksiniz, belkide saçma bulacaksınız bu satırları ama şunu bilin ki isimsiz olmayı ben seçmedim. Bundan aylar, haftalar ve günler önce bende normal bir insandım. Benimde bir ismim, kimliğim benliğim ve en önemlisi ruhum vardı. Benden ismimi, kimliğimi, benliğimi ve ruhumu aldılar. Beni yaşarken öldürdüler ve ne acı ki bunu bana yapanlarda benim gibi insandı...

Her şeyimi kaybettim ben. Ailemi, arkadaşlarımı, kendimi ve ruhumu kaybettim ben. Ben herkese karşı merhamet ederken kimse bana merhamet etmedi. Kimse acımadı bana. İhanete uğradım, en güvendiklerim sırtımdan vurdu. Sevdiklerimi kaybettim, ellerim hala onların kanlarının kokusunu taşıyor. Benliğimi kaybettim, yapamam dediğim şeyleri yaptım. Merhametimi kaybettim, bana acımayanlara bende acımadım. Adımı kaybettim, kendimi tanıyamaz hale geldim. Şimdi öyle bir savaşın içine giriyorum ki, ya kaybettiğim her şeyi geri alacağım yada bu sefer gerçekten öleceğim...

________________

Artık yıkılmam dediğim anda yeniden yerle bir olmuştum, daha dibe batmış ve artık kurtulmak için çabalamayı bırakmıştım. Dün gece öğrendiğim gerçekler beni yeniden en başa sürüklemiş, kapandığını sandığım yararların aslında kapanmadığını göstermişti. Son 5 ayda yaşadığım her şey bir bir gözümde canlanmaya başladı. Önce çok severek yaptığım mesleğimden olmuştum. Hiç bir suçum yokken hemde. Sonra çevremdeki herkes bir bir gerçek yüzünü göstermeye başlamıştı. En acı darbeyi en yakınımdan yemiştim. Daha sonra ailemi kaybettim. Önce babam... Son cümlesi ve son nefesini gözü açık bir şekilde vermesi... Belki en unutulmaz olanı buydu. Acısız bir şekilde ölmüştü annem. Tek kurşunla... Tek tesellim buydu 'Acı çekmedi en azından.' diyordum. En kıymetlim kız kardeşim... Hastahane yolunda kollarımın arasında ölmüştü... Zehir gibi geçen son 5 aydan sanra şimdi ise haksız yere mesleğimden olduğumun ortaya çıktığını öğrenmiştim. Normal şartlarda bu haberi alsam deli gibi sevinir ne yapacağımı bilemezdim ama şimdi her şey çok farklıydı. Ben artık eski ben değildim. Hayatımdaki çoğu şey değiştiği gibi bu duruma olan tepkimde değişmişti. Artık bambaşka bir amacım vardı. İntikam... Çoğu kişiye saçma gelen o duygu bir zamanlar banada saçma geliyordu ama şimdi tek arzum intikam almaktı. Ben Ares Kara 29 yıllık ömrümün en kötü zamanlarını atlatmış, ayakta kalabilmek için büyük bedeller ödemiştim. Ve artık bir adım bile yoktu. Bundan sonra herkes beni isimsiz olarak tanıyacaktı.


İlk bölüm çok yakında sizlerle olacak.

Ares hakkındaki ilk izleminizi buraya yazarmısınız? 

Düşünceleriniz benim için çok önemli. Burayada önerilerinizi yazarsanız çok sevinirim. 

İSİMSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin