Dün gece bana gelen telefon sonucunda şuan il emniyet müdürlüğünün önündeydim. 5 ay öncesine kadar buraya gelişim o kadar normaldi ki yaşanan onca şeyden sonra ben bile artık burada olmamı garipsiyordum. Etrafdaki bana dönen bakışları ve fısıldalaşmaları umursamadan amirimin daha doğrusu eski amirimin odasında doğru yol aldım. Odanın önüne geldiğim zaman derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. İçeriden gelen 'Gir' komutuyla odaya girip amire baş selamı verdim ve onun komut vermesini beklemeden oturdum. Bu hareketime önce şaşırmıştı, çünkü meslek hayatım boyunca üstlerime hiç saygısızlık yapmamıştım, sonra ise bu hareketime gülmüştü. Dile getirmesede olanlardan başta kendim olmak üzere birçok kişiyi sorumlu tuttuğumu farkındaydı.
Amirim her zaman bana yol gösteren kişi, dara düştüğümde ilk elini uzatan kişi olmuştu. Beni akademi yıllarımda ve meslek hayatımın ilk yıllarında o eğitmişti. 18 yaşımdayken polis akademisine baş vurmuş, 2 yıl eğitim aldıktan sonra 20 yaşımdayken iş başı yapmıştım. İlk 3 yıl Mehmet amirle çalıştıktan sonra onun tahini çıkmıştı. O zamanlar bu duruma çok üzüldüğümü hatırlıyorum çünkü 5 yılımı onunla geçirmiştim ve o benim meslek hayatımda ki idolümdü, ilerde onun gibi olmak istiyordum. Ama şimdi diyorum ki keşke hep uzak kalsaydı, keşke 2.5 yıl önce yeniden aynı yerde görev yapmaya başladığımıza sevinmek yerine en kısa sürede görev yerimi değiştirmek istediğime dair dilekçe yazsaydım. Belki ailem hâlâ yanımda olurdu...
Ben derin düşüncelere dalmışken amirin "Nasılsın Ares?" demesiyle kendime geldim. Nasılmıyım? İşte bunu uzun zamandır bende bilimiyorum. Sadece gözlerine baktım, görsün istedim. Nasıl acı çektiğimi, yalnızlığımı, kırgınlığımı görsün istedim. O gördü mü bilmem ama ben onun gözlerinden geçen hüzün ve çaresizliği çok net bir şekilde gördüm. Sessizliği bozmak adına "Artık iyi olup olmamam önemli değil. Sonuçta artık ardımda kalacak olan kimse yok. Beni boş verin siz nasılsınız amirim?" dedim.
Önce derin bir nefes aldı Mehmet amir sonra ise konuşmaya başladı, "Ben iyiyim ve sende çok yakında iyi olacaksın Ares. Konuyu hiç uzatmayacağım suçsuz olduğunu ortaya çıktı ama ben seni buraya silahını, rozetini ve mesleğini sana teslim etmek için çağırmadım. Ben buraya seni intikam için çağırdım Ares. Eğer bunu kabul edersen istifa etmiş olacaksın ve daha konunun ne olduğunu bilmeden bir karar vermen lazım. Mesleğin mi? İntikamın mı?" sözleride sorduğu soruda beni afallatmıştı.
Birkaç dakika ne diyeceğimi bilmeden öylece yüzüne baktım. Tam mesleğim her şeyden daha önemli diyecekken aklıma başka bir detay takıldı. Zaten başıma gelen her şeyden mesleğime olan bağlılığımda sorumluydu. Tamam mesleğimi hâlâ seviyorum ve 5 ay öncesine her şeyin başladığı güne dönsem sonucu bile bile yine aynı seçimleri yapardım ama bu bir gerçekti. Üstelik bana bunların yaşatanların bedel ödemesi lazımdı. Ailemin intikamını almam lazımdı. Ama önce bir şeyden emin olmam lazımdı. Amire döndüm ve "Her şey bittiği zaman mesleğime geri dönebilecek miyim?" diye sordum. "Belli bir süre sonra evet. Şimdilik bu sürenin ne kadar olacağı belli değil görevlere ve görevlerin sonuçlarına göre belli olacak." cevabımı aldıktan sonra verdiğim karar netti ve geri dönüşü yoktu."Önce intikamım sonra mesleğim."
Mehmet amir aldığı cevaptan sonra önüme bir dosya itti. Ona anlamaz gözlerle bakarken anlatmaya başladı. "Eski, daha doğrusu senin gibi iftiraya uğrayan ve birçok şeyini kaybeden asker, polis ve mit ajanlarından oluşan yeni bir ekip kurulacak. Bu ekibin başında senin olmanı istiyoruz. Sen sormadan ben söyleyeyim ekibin başında asker yada mit ajanı olmamasının sebebi bazılarının ölü bazılarınınsa tutuklu sanılması. Bize rahat rahat ortalıkta cirit atabilecek ve gerektiğinde bir sokak serserisine dönüşebilecek biri lazım. Aslına bakarsan ekipteki tek polis sensin. Senin gibi istifa ettiği düşünülen yada meslekten men edildiği sanılan iki kişi daha var ama onlar senin kadar asi değil. Deliliğin ve asiliğin lazım bize. Siz üçünüz dışarıda rahat rahat dolaşırken geri kalanlar görev ve istihbaratta size yardım edecekler. 2 aylık bir hızlandırılmış eğitime alıcaz sizi daha sonra ise sahalara çıkacaksınız. Önündeki dosyada ekipteki kişilerin bilgileri ve ekibin kurulmasının sebebinin detayları var. Şimdi istifasını vermiş öfkeli ve asi bir polis olarak önündeki dosyayı alıp kapıyı çarparak çık. Ekiple tanışacağın gün geldiğinde ben sana haber vereceğim." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İSİMSİZ
General FictionGizli bir örgüt tarafından iftiraya uğramış asker, polis ve mit ajanlarını bir araya toplayan bir ekip kurulursa ne nolur? Geçmişten gelen sırlar ve bağları... İntikam ateşiyle yanıp tutuşan bir adam ve onun yönettiği bir ekip... Acılar ve yaşanmışl...