MADEN SEMTİ SAKİNLERİ +18

Bölüm 6

yeni bölüm geldi önce ki bölüme 5 vote gelmeden atmayacağım dedim ama olsun iyi okumalar. 3650 kelime.

 yüzü fena haldeydi. hastaneye gidelim desem kabul de etmezdi. onu ayağa kaldırmak için kolunu omzuma attım bir elimle sırtından tuttum diğer elimle de göğüsün den tuttum. elime gelen ıslaklıkla elime baktım kanıyordu bolca kanıyordu hatta. üstünde ki t-shirtü yukarı sıyırıp yarasına baktım. boydan boya derin bir yarık vardı. çok kötü görünüyordu. 

-BU NE BE? dedim korkuyla. 

-mira sus lütfen bağırma.

-melih asıl sen bir sus hastaneye gidiyoruz hemen. dedim. 

-hastane olmaz babam duymasın!

-ben baban duysun demedim zaten hastaneye gidiyoruz dedim sadece. 

onu hemen bahçede ki perguleye oturttum ve hızlıca melihlerin evine yürüdüm. mutfak kapısı genelde hep açık olurdu. hızlıca ve ses çıkarmadan eve girdim. merdivenden başımı uzattım ne ses vardı ne de ışık açıktı sessizce merdivenleri ikişer ikişer çıkıp ateşin odasına girdim. ışığı açıp yatağının başına geçtim. ışıktan rahatsız olmuştu homurdanarak gözlerini araladı.

-neolyor ammıagoyim kimssisén? dedi. elimle onu sarsarak ayıltmaya çalıştım. 

-ateş hemen uyan! hastaneye gitmeliyiz. dedim yataktan doğrulup saatine baktı

-saatin kaç olduğunun farkında mısın sabah gidemez miyiz hastaneye neyin var n'oldu? 

-ben iyiyim gerizekalı! ama melih ... melihi fena ezmişler durumu kötü acele et kimseye duyurmadan gizlice gidiyoruz. dedim korku ile açılan gözlerle hızlıca ayağa kalktı. yatmadan önce üstünden çıkardığı eşofmanını giydi. cüzdan telefon alıp 

-ne oldu melihe kim yapmış? 

-bilmiyorum söylemedi ateş hadi kalk acele etmemiz lazım. 

hızlıca aşağıya indik pergule de yarı uzanan melihin yanına geldik. ateş gördükleri karşısında biraz önce ki o uykulu halinden eser kalmamıştı. Korkuyla melihe baktı;

-Abi ne bu halin kim yaptı? dedi dehşet içinde.

Melihin ne sorulan sorulara verecek bir cevabı ne de başını dik tutacak gücü vardı. Melihin bir koluna ben girdim diğer koluna da Ateş girdi. Beraberce onu içeriye garaja doğru taşıdık.

Garajın kapılarını açıp içerde ki arabaya bindik. Arabayı çalıştırdım ne mutlu ki bize maden de hiçbir polis bizi durdurmazdı gideceğimiz hastane de madenin içindeydi. Ehliyetimizin olmayışı sorun olmazdı yani. Şimdi aşılması gereken son engel kapıda ki görevlilerdi. Arabayı bahçe kapısına doğru sürdüm kapıda ki görevli yanıma gelip pencereye tıkladı. Sadece başım görünecek kadar açıp adama baktım;

-Günaydın Yakup bey kapıyı açtırır mısınız sahile yürüyüşe gidiyorum. 

-Günaydın mira hanım hemen açtırıyorum kapıyı iyi yürüyüşler.

-Ne yürüyüşü mira Allahını seversen?
Dedi Ateş.

-Ne söylememi bekliyorsun Ateş "Melihi dövmüşler hatta neredeyse öldürmüşler hastaneye gidiyoruz mu" deseydim bir saçmalama ya.

dikiz aynasından melihe baktım elindeki gömlek kandan sırılsıklam olmuştu.

- o nasıl ?

-kanaması arttı sanki ateşi var gibi anlamıyorum ki.

- az kaldı geldik sen yaraya bastırmaya devam et.

acil kapısına geldiğimizde hızla araçtan inip