Bu şarkı eşliğinde dinlemek zor olabilir sonuçta rap ve sözlü bir müzik. bölüme başlamadan önce ya da bitirdikten sonra dinleyebilirsiniz. hani diyor ya kuvvetle muhtemel bir bu akşam ölecek, ölürsen gebertirim seni bu da bir gerçek sözü bölümü çok güzel özetliyor benim için. iyi okumalar umarım beğenirsiniz. kitapla ilgili merak ettiklerinizi veya önerileriniz yazın sizleri seviyorum. 2685 kelime.
Hadi dürüst olalım bela geliyorum der mi demez mi?
Bence der.
İnsan başına kötü bir şey gelmeden önce bunun emarelerini fark eder hayatında ancak konduramaz. Şöyle düşünür "ben bu kadar kötü şeyleri yaşamayı hak ediyor muyum? Tanrının benim için reva gördüğü hayat bu mu" bu ve bunun benzeri şeylerle doldurur zihnini. Asla kabullenmez başına bir fenalık gelebileceğini kendisinin de bir insan, milyarlarca galaksi arasında minicik bir gezegende ki bir toz zerresi kadar değeri olmayan bir insan olduğunu kabullenmez. Dünyayı evreni kendisinin etrafında döndüğüne inanacak kadar aptal, öylesi kör bir egoya sahiptir çünkü.
Başına gelenler için her zaman bir günah keçisi vardır. Lanet olası ahmak bir insan topluluğuyuz. Genetik kodlarımız da vardır belki de bu. Devam edebilmek için birilerine suç atmak. Birini suçlamak kolaya kaçmaktır aslında. Eğer bir suçlu aramaktan vazgeçersen yüzleşmek ve anlamak zorunda kalırsın. Eğer yüzleşirsen senden başka kimsenin suçlu olmadığını anlarsın. Ve bu anlayış dünyanın en zor en çetrefilli olayıdır.
İnsanın kendisine yaptıklarını, yapabildiklerini bütün dünya birleşse dahi onun ki kadar zarar veremez. Ve şuan benim kendime yaptığımda tam olarak buydu. İsyan ediyor ailemi suçluyor ve onlarla arama duvarlar örüyordum. Ama en çok kendime acı çektiriyor, kızıyor ve duymuyordum kendimi. İnsanlığımı tamamen kapatmıştım. Duygular ve hisler hepsini zihnimin en ücra köşesine kovmuş üstüne kilit vurmuştum.
-SEN NE YAPTIĞINI ZANNEDİYORSUN? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN? Diyerek bağırdım. Delirmiş gibi göründüğüme emindim. Çünkü gerçekten delirmiştim.
Böyle bir şeyi nasıl yapardı anlamıyordum ölmeye bu kadar mı niyetliydi?
Gözlerimde yaşla acı dolu bakışlarım karşısında bana sadece hüzün ve pişmanlıkla bakıyordu.
-kızım ben..
-ne demek bu dayı ne demek! Sen benim karşıma niye çıktın aylar sonra öleceğini bile bile niye benim karşıma çıktın?
-kızım ben seni korumak için geldim sana.
-NASIL? BİR HAYALET OLARAK MI BENİ KORUYACAKTIN! BENİ KORUYABİLMEN İÇİN ÖNCE KENDİN HAYATTA OLMAN LAZIM! Diyerek haykırdım.
Deniz yanıma gelip kollarımdan tutup beni kendine çekti kollarını etrafıma sardı.
-sakin ol mira bağırıp çağırarak anlaşamazsınız. Dedi beni zapt etmeye çalışırken güçlükle.
-bırak! Ben sakin falan olmak istemiyorum. Dedim kollarından kurtulmaya çalışırken.
-kızım ben, ben baharımı koruyamadım başaramadım, bacıma kıyan ağabeylerimi öldürdüm ben bu ellerle. Dedi ağlayarak ellerini sallayarak gösteriyordu.
Acı içinde bir haykırıştı bu. Sevdiği bir insanı koruyamamanın çaresizliği vardı onda. Her gününe ilmek ilmek işlenen bir acı vardı ruhunda. O kapanmayan yaranın yaşattığı ızdırap dolu 18 yıl.
-18 yıl boyunca her gün iğrendim kendimden. Ellerimden o kan hiç çıkmadı yüreğimden kardeşimin acısı hiç gitmedi, tükenmedi. Ölmeden önce seni seven ve mümkün olsaydı seni asla terk etmeyeceğimi anlatmak istedim. Baharın sizi ne kadar çok sevdiğini anlatmak istedim. Ölmeden önce kardeşimin emanetini son kez görmek istedim seni sevdiğimi söylemek istedim. Dedi yaşlı gözlerle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADEN SEMTİ SAKİNLERİ +18
Teen Fictionİstanbulun sahil kesiminde olan Maden isimli semtte yaşayan köklü bir aile kendi iç çatışmaları ve semt sakinleri dış düşmanları aşk sadakat sıralarla dolu geçmişler, sırların verdiği ağır yükler silahlar çatışmalar savaş dostluk ve kardeşlik konula...