Titreyen ellerimle hemşirenin uzattığı bardağı kavradım bir kaç yudum su içip geri arkama yaslandım. O sırada koridorda bir adım sesi duydum. Kapı tıklatıldı ve aralandı, gelen Erdem amcaydı. Hemen doğrulmaya çalıştım ama yaram yüzünden acıyla inledim geri yaslanmak zorunda kaldım.
-Melih bey kendinizi zorlamayın. Dedi hemşire.
-Uzan evlat dinlenmene bak sen ben sadece nasıl olduğunu görmek istedim. Anlaşılan o ki iyisin ben çıkayım sen uyu. Dedi Hemen çıkmaya yeltendi.
-Erdem amca dur annem biliyor! Dedim alelacele dönük sırtından geriye doğru bir bakış attı bana sonra hemşireye dönüp;
-Çık dışarı. Dedi sert bir sesle.
Hemşire E. amcanın yanından geçip odadan ayrıldı kapıyı kapatmadan önce koridora bir göz atıp kapıyı tamamen kapattı. Yanıma gelip yatağımın kenarına oturdu.
-Sen ne demek istiyorsun neyi biliyor annen?
-Her şeyi.
-Ne demek her şeyi Melih insanı çileden çıkartma anlat adam akıllı. Dedi
-Her şeyi babamı seni mira'yı her şeyi biliyor. Dedim
-Ne dedi sana?
-Bir şey demedi bir şey istedi desek daha doğru olur. Dedim gözlerimi kaçırırken.
Boynumdan kavradığı tek eliyle kendine bakmaya zorladı.
-Ne istiyor meral ne istedi senden? Dedi endişeli olduğu apaçık ortadaydı ve birazdan söyleyeceklerim onu daha da büyük bir çıkmaza sokacağı aşikârdı.
-Miranın ölmesini istiyor. Eğer bunu ben, ben yapmazsam mira ve beraberinde Ateşi de öldürecek.
Elleri gevşeyip yatağın yanına doğru kaydı.
-Amca söyler misin lütfen ben ne yapmalıyım şimdi. Ben asla miranın canını yakamam ona zarar veremem. Ya Mira öğrenirse tüm bunları nasıl başa çıkacak?
-Aslına bakarsan mira bugün öğrendi. Dedi şaşkın bir ses tonuyla.
-Nasıl? Nasıl öğrendi neyi ve ne kadarını öğrendi. Dedim endişeyle.
-Benim Asya'ya ihanet ettiğimi zannediyor. Annesinin bir başkası olduğunu duydu ve benim babası olup olmadığımı sorgulamadı bile direk beni ihanetle suçladı, Baban da böyle düşünmesini desteklemek için elinden geleni yaptı. Daha ne kadar saklayabileceğini düşünüyor anlamıyorum. Dedi ellerini sinirle yumruk yapmıştı. Elimle yumruk yaptığı elin kavrayıp sıkıca tuttum.
-Erdem amca bir şey yapmalıyız. Hem hikâyenin geri kalanını öğrenmeli hem de annemin planlarını bilmeli ve bir çıkış yolu bulmalıyız. Dedim.
-Hayır! Olmaz. Mira sadece gerçeği öğrenecek ama annenin planlarından haberi olmayacak. Ayrıca Aral da bilmeyecek. Sadece sen ve ben. Bu işi birlikte halletmeliyiz.
Biraz düşündü sonra bana baktı sonra tekrar önüne döndü bir sür sonra konuştu.-Annenin senden istediği şeyi yapacaksın. Ama sonuç annenin istediği gibi olmayacak. Dedi. Bu hali oldukça korkutucuydu.
-Ama nasıl? Ne planladığını anlatmalısın bana. Dedim o ise yüzüme bakmadan konuşmasını sürdürdü.
-Ne zaman ayağa kalkarsın hızlıca toparlanman lazım. Dedi.
-Belli değil ama bir kaç gün daha yatmam gerek doğrulduğum an dikişler atıyor hala.
-Biran önce ayağa kalkmalısın miranın tüm gerçekleri öğrenmesi an meselesi. Dedi bana döndü eliyle başımı sıvazladı.
-Sana çok büyük bir sorumluluk yüklediğimin farkındayım, senden çok ağır ve zor bir şey yapmanı istiyorum ama şuan tek şansımız biziz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADEN SEMTİ SAKİNLERİ +18
Jugendliteraturİstanbulun sahil kesiminde olan Maden isimli semtte yaşayan köklü bir aile kendi iç çatışmaları ve semt sakinleri dış düşmanları aşk sadakat sıralarla dolu geçmişler, sırların verdiği ağır yükler silahlar çatışmalar savaş dostluk ve kardeşlik konula...