Bölüm 5

15 4 3
                                    

masada ki sessizliğin ve o gergin havanın dağılması için babam;

-yemeğinizi yediyseniz artık kalkalım eve geçelim. dedi

-erdem oturun lütfen kalkmayın.

-yok yok aral bence kalkalım bence herkes yeterince doydu. biz seninle arın görüşürüz.

-peki erdem sen nasıl istersen. dedi isteksizce.

babam bize dönüp

-eşyalarınızı alın eve geçiyoruz. dedi.

karşı çıkma gibi bir lüksümüz yoktu hepimiz babamı onaylayıp yukarıya eşyalarımızı almaya çıktık.

oda geçip biraz dağıttığım valizimi toparlamaya başladım. bir kaç dakika sonra odama valizleriyle birlikte gece girdi. beraber eşyalarımı toparlarken kapıda bir hareketlilik oldu. direk kapıya koştuk. kapıyı açtığımda gördüğümüz manzara ile gülmemizi zor tuttuk.

ateş kapının önünde yerde eliyle ağzını tutuyordu az ilerde melih ve abim birinin kaşı patlamış birinin dudağı patlamış, birbirini boğazlamış halde bulduk.

gece ateşi yerden kaldırıp odaya götürürken bende abimin yanına gittim.

-abi bırak şunu değmez bak biri gelecek şimdi yakalanacaksınız hadi geçin odaya konuşalım. dedim ama abim beni duymuyordu . melihe dönüp;

-hemen o ellerini abimin üzerinden çek! dedim sert bir şekilde.

-önce abin beni bıraksın kardeşime yumruk atarsa bende böyle boğazına yapışırım. dedi

şaşkınlıkla abime dönüp ;

-ne? ne yaptın sen? dedim

-ateş kapını dinliyordu anahtar deliğinden içeri bakmaya alıştığını gördüm sonra. dedi şaşkınlığıma bir yenisi daha eklenirken arkamı dönüp kapıdan bizi izleyen ateşe baktım;

-ne! kapı gözetlemek mi? sapık mısın sen ya? dedim ateş ise utançla yüzünü eğip içeri doğru kaydı.

sonra tekrar ikisine dönüp bir elimle abimin elini diğer elimle de melihin elini sıkıca kavrayıp sıktım. ikisinin de eli gevşeyince iki ayrı yöne ittim. bir birlerinden kurtulmuşlardı. sonra ikisinin de koluna girip odaya sürükledim. tam o an babam ve aral amcanın sesini duyduk.

-çocuklar ne yapıyorsunuz? dedi aral amca.

ben koluna girdiğim ikiliye;

-sakın arkanızı dönmeyim hemen odama girin ben geliyorum. dedim fısıldayarak. onları odaya yollayıp en sevimli yüz ifademi takınarak.

-biz biraz konuşalım dedik gençler olarak öyle yani siz ne yapıyorsunuz? dedim gülümseyerek.

- mira sonra konuşursunuz eve gidiyoruz şimdi. dedi

-baba lütfen. izin ver bu konuşma yapılsın bazı şeyler zamanında olmalı sen hep böyle demez misin? dedim masum masum yüzüne bakarak.

babam sonunda pes etmiş

-tamam mira bir kaç dakikanız var aşağıda bekliyoruz. dedi

eeh be baba hiç izin vermesen de yine aynı olurdu.

-baba ya hiç izin verme bari 6 yılı bir kaç dakikaya mı sığdıralım? siz eve geçin annemle hem abim yanımda biz beraber döneriz. dedim aral amcaya baktım ikna etmesi için.

-bak erdem siz geçin ben gönderirim çocukları. dedi. babam onaylamaz bir şekilde baktı bana ama ikna edemeyeceğini anlayınca;

-tama mira ama sadece 1 saatiniz var beni seni arattırmak zorunda bırakma. dedi ve benden cevap bile beklemeden aşağıya indi.

MADEN SEMTİ SAKİNLERİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin