18. PUSLANMIŞ HAYATLAR

72 3 4
                                    





"Bittiği yer başladığı yerdi küçük kızın,

    Başladığı yer bittiği yerdi küçük    kadının,

Şimdilerde yaralı kadının, üzerinde kanlı elleri küçük kızın."







Yarayı deş, üzerine yerleş.

Küçük bir kız tanıdım içimde, yeşerttim onu önce, sonra boğdum kendi ellerimle.

Kanayan yaraya insan yerleştirmek nedir bilir miydi ki birileri? Veyahut bilirler miydi insanın bıçağı deştiği yaraya en acıdığını bastırmasını?

Bir kadın yeşerttim içimde, gölgeleriyle yürüyen. Peşindeki ışık huzmelerini karanlık gölgeleriyle silen. Sil. Kafamdakileri nasıl silecektim? Kafamın içindeki kara tahtanın baş köşesinde öylece duran ismimi, benliğimi nasıl silerdim?

Beyaz tahtaya yazsam silinir miydi? Ben beyaza layık mıydım?

Ellerim titreye titreye giydim hep beyaz renk kıyafetleri. Korktuğumdan belki. Ruhum sırıtırdı benim beyaz elbisenin içinde. Beyazları masumlar giyerdi, katiller beyaz giymezdi.

Beyaz kiri belli ederdi. Dokunsam şimdi bembeyaz bir elbiseye kanlı ellerimin lekesi çıkardı, benim ellerimdeki kanı yine kan temizlerdi.

Başladığım yerdeyim şimdi. Başladığım yerde bitişimin, belkide yeniden doğuşumun, çizgisinin tam üzerindeydim.

Yeniden doğuş?

Neden hissetmiyorum böyle?

Neden göğsüme koca bir neşter saplanıyormuş gibi hissediyorum?

"Ortalık epeyi karışacak gibi görünüyor."

Victor'ın sesini duyuyordum ancak o kadar umursamıyordum ki umursadığım tek şey gözlerimin içine buz gibi işleyen okyanuslardı.

"S-sen...nasıl?"

"Seni nasıl bulduğumu mu merak ediyorsun?" diye sordu Ilgaz, tükürürcesine. Yutkundum. Benimle ilk defa bu denli nefret edercesine konuşuyordu. Buna neden bu kadar kırılıyordum? "Atladığın bir şey var. Artık sen soru sorma sıranı çoktan atladın. Bundan böyle yalnızca cevap vereceksin."

"Anladığım kadarıyla mevzu büyük," dedi, alayla Victor. "Sizi yalnız bırakmamı ister misiniz?"

Alayla gülümsedi Ilgaz ancak bu gülüşünde bir şey vardı. "Kızı çözün," dedi, Ilgaz emredercesine. Odadaki adamlardan biri ikiletmeden gelip bacaklarımı çözdü. Victor tek bir kelime bile etmemişti, kısa bir an ona baktım. Ilgaz'a saygı duyuyor gibiydi.

Hareketlenen bir çift mavi gözün sahibini buldu bakışlarım. Ayaklandı ve tam karşıma geçti, onun gibi ayaklandım ve tam karşısında durdum. Hiç de yumuşak olmayan bir tavırla elimi aldı ve avucumun tam ortasına silah tutuşturdu ve tam göğsüne yasladı. Kalbinin olduğu yere.

Ne yapıyor bu?

Yutkundum.

Nefes alamadım.

"Bitirelim artık şu işi. En başından beri bu değil miydi zaten amacın, işte şimdi fırsat sunuyorum sana."

Bahçemdeki tüm çiçeklerim ölmüştü bir zamanlar, onlara düş çiçekleri mezarlığı dedim o yüzden. Düşlerimi ektiğim tohumlarım büyüyüp çiçek değil, ölüm olmuştu. Ben lanetliydim, olduğum yer mezarlıktı benim. Mezarlığı ayağıma getirirdim gittiğim her yerde.

KÜLDEN KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin