~ Bismillahirrahmanirrahim ~
{9.Bölüm}
"Bir dakika. Ne demek bu Ali?! Bu adamla benim ne işim olur?" deyip kırgınca baktım Ali Haydar'ın gözlerine, sonra da "Ben gidiyorum. Siz de ne haliniz varsa görün!" deyip masadan kalktım.
Lakin yanımda oturan Ali Haydar feracemin üzerinden kolumu tuttuğunda gözlerim yeniden onu bulmuştu.
"Otur, Nazenin." diye buyuran adama şaşkınlıkla baktım. Kalbimi eline alıp parça pinçik etmekten zevk mi alıyordu bu adam?!
"Bırak!" deyip titreyen sesime inat kolumu çektim sevdiğim adamın elinden.
Aniden o da sandalyeden kalktığında gözlerim çoktan yaşarmıştı bile.
"İyi. Beraber gidelim o halde. Bu iki insan müsveddesi de ne halt edecekse rahat rahat etsin!" diye bağırdı. Yan masalardaki bir kaç kişinin kafası bize döndüğünde tedirginlik içinde yutkundum. Ali'ye baktığımdaysa boynunda, esmer teninin altındaki damarlarının fırlayacak gibi şişip kızardığını gördüm. Gözlerine çıkan kahvelerim kızıllaşan yeşillerinde endişeyle gezindi.
"Ne?" diye sessiz bir soluk kaçtı sonra ağzımdan.
Fakat benim sessizliğimin aksine Emine ciyaklamaya başlamıştı bile.
"Ne diyorsun sen Ali Haydar! Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin?!" deyip avuç içini masaya vurdu.
Yanındaki adamsa oturduğu yere iyice yayılmış keyifle bizi izliyordu. Bu nasıl bir rahatlıktı böyle?!
"Kes lan sesini!" diye gürledi Emine'nin hemen ardından Ali. Ben yine ona döndüğümde bu sefer bana değil yan yana oturan ikiliye bakıyordu.
"Bir de geçmiş karşıma ne diyorsun, diyor! Ulan iki dakika insan ol da bari yaptığın kabahatin ardında dur! Nasıl bir kadınsın sen Emine?! Nasıl bir kadın seviyorum dediği adama boynuz takar?! Ulan nasıl utanmadan yüzüme baktın, bakıyorsun hala sen?!"
Ben, bütün duygularım karışmış öylece beklerken, Ali Haydar hızını alamadan eteğindeki taşları karşısındakilere dökmüştü ancak Emine boş durur muydu? Elbette durmazdı.
"Ne saçmalıyorsun sen sevgilim? Nasıl bu kadar kesin konuşabilirsin hakkımda? Ne yapmışım ki ben? İnanamıyorum sana... Oysa beni sevdiğini sanmış-"
Ali Haydar Emine'nin sözünü kesip "Boş konuşma Emine! Kanıt mı istiyorsunuz? Al!" deyip telefonunu açarak videonun oynatma tuşuna bastı.
Fakat Emine videoya değil yine bana odaklanmıştı!
"Seni kalt*k! Hepsi senin yüzünden! Duramadın değil mi?! Ali Haydar'ı etkilemek için elinden geleni yaptın! Ama unutma, yanındaki adamın kalbi yalnızca benim için atıyor! Ama sen-"
"Yeter! Allah'ın belası, yeter! Ne arsız ne çirkef bir kızmışsın sen ulan! Nazenin'in adını asla ağzına almayacaksın, yoksa hepinizi mahvederim. Yaparım bunu, biliyorsun! Sana gelince Kayhan! Al bu ahlaksız kadınla ne yapıyorsan yap. Zaten anca senin gibi birine layık o!" deyip tükürür gibi baktı ikisinin de yüzüne Ali Haydar.
Ah benim canım adam...
"Sakın, sakın bir daha ne bana ne aileme yaklaşayım deme Emine. Bu video şimdilik bende kalacak. Benim olmasa da böyle bir ayıbı dillendirmem ben! Ama... Sakın beni buna zorlama. Bu iş bitti. Biz anlaşamadık ve bitti! Duydun mu?! Duydunuz mu?!" diyerek cebindeki yüzüğü çıkarıp masaya fırlattı Ali Haydar.
Sonra ayakta olan bana bakarak "Hadi Nazenin." deyip çekti gitti.
Bense şok içinde kala kalmıştım ardında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNEMEÇ
Чиклитİstihbaratta gizli görevde olan Ali Haydar ve babasını aynı uğurda kaybetmiş Nazenin'in aile apartmanında geçen aksiyon dolu aşk hikayesi. Adam sır küpüydü, kadınsa sabır... Adamın sırrı kadının sabrına mağlup olmamalıydı. Fakat hayat bu ya; hep olm...