~ Bismillahirrahmanirrahim ~
{17. BÖLÜM}
Nazenin'den...
Duygularımı ifade edecek bir cümle kalıbı bulmak öyle zordu ki... Bir adım karşımda bekleyen adama, gayet aklı başında lakin yüreği dağınık bir aşkla bağlıydım. Ne zaman, nasıl diye sormayın, bunun cevabı bende bile yoktu. Cevabını bilmediğim ve kendime bile açıklayamadığım bu soruları ikinci bir şahsa ifade edemezdim.
Çok küçüktüm, çok... O benim kahramanımdı. O beni gözünden bile sakınan bir çizgi film karakteriydi o zamanlar. Gözlerimdeki ışığın sebebi, yüreğimin sevinciydi. Sevilmek gibi bir derdimin olmadığı çocukluk yıllarımda aramızda yalnızca dört-beş yaş olmasına rağmen beni alıp bağrına basan, saçlarımı altına benzetip okşayan ve "Sakın bir mücevher olduğunu unutma güzelim. Seni incitmelerine izin verme. Bazen gücün yetmez kalpsiz insanlara, o vakit hiç düşünme ne yaparım, diye. Ben buradayım. Seni üzenin celladı olurum." diyerek yüreğime cesareti aşılayanımdı.
Kadere bakın ki şimdi taze nikahlı karı koca olarak karşı karşıya birbirimize bakıyorduk. Herkes az önce çıkmış, kıyılan nikahın ardından odada baş başa bırakılmıştık. O bana baktığında ne görüyordu bilmiyordum lakin, ben ona baktığımda bir zamanlar altın rengine benzettiği saçlarımı okşayan orta okul çağındaki Ali'yi görüyordum. Sonra liseli kanı deli akan korumacı bir genç, ardından üniversiteyi bitirirken liseli olan bana bücür diye takılan bir adam görüyordum.
Her anında ayrı ayrı yanında olabilmek, kocaman adam olana kadar onu sevmek öyle güzeldi ki...
Gözlerim dalıp gittiğim zamanın büyüsüyle dolarken bir damla yanağımdan aşağıya kaymış ve tuzlu yaşın bıraktığı yanma hissi beni kendime getirmişti nihayet.
O an gözlerim bu dünyaya yeniden açılırken bu sefer şimdiki zamanda sevdasından uyku uyumadığım adamın titreyen göz bebekleriyle karşılaştım. Eli refleksle yüzüme doğru kalkarken nefesimi tutup bekledim dokunuşunu.
Heyecanım göğüs kafesimi yırtmak için uğraştığında eli havada asılı kalan ve tereddüt ettiği her halinden belli olan adamla hayal kırıklığına uğradım sonrasında. Her şey bir kaç saniye içinde olsa da bana dakikalar sürmüş gibi gelmişti şu an. Tam gözlerimi ondan çekip başımı yere eğerken yüzüme tutunan parmaklar, dokunduğu ve usul usul sildiği yerin ateşini harlamıştı sanki.
"Ağlama..."
Fısıltı halinde çıkan, şefkat dolu erkeksi sesi tüylerimi ürpertti lakin gözlerine bakamadım.
Buluğ çağına erdiğimden bu yana ilk kez dokunmuştu bana. Sınırlarımı ve hassasiyetimi bildiğinden bu konuya ekstra dikkat ederdi hep. Lakin artık dikkat etmesini gerektirecek her şey ortadan kalkıp, nikahın varlığıyla haram helale dönüşmüştü. Elhamdülillah...
Gözlerine değmeyen kahvelerimi yakalayabilmek adına yanağımdaki eli çeneme kayarken kırmaktan kokarcasına kaldırdı başımı. Uzun boyundan dolayı omzu hafif öne doğru bükülmüş ve kendini kapatan bana, ulaşmak için yüzünü yaklaştırmıştı yüzüme. Gözlerim o çok sevdiğim yeşil harelerle hemhal olduğundaysa şaşkın ördek gibi göründüğümü düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNEMEÇ
Literatura Kobiecaİstihbaratta gizli görevde olan Ali Haydar ve babasını aynı uğurda kaybetmiş Nazenin'in aile apartmanında geçen aksiyon dolu aşk hikayesi. Adam sır küpüydü, kadınsa sabır... Adamın sırrı kadının sabrına mağlup olmamalıydı. Fakat hayat bu ya; hep olm...