In my dreams, I do anything I want to you

238 28 19
                                    

Hanbin elindeki telefonu bırakıp başını ovaladı. Sadece 3 saat uyuyabilişti, haftasonu olmasına rağmen. Kız arkadalı gecenin 4'ünde aramış ve ağlamaya başlamıştı. Kendini 5 saattir açıklamaya çalışıyordu. Ancak karşı taraf kendini haklı görüyordu her zamanki gibi. Telefondan bağırış sesleri yükselince Hanbin sakin olmaya çalışarak telefonu kulağına götürdü. "Wony hala neden anlamak istemiyorsun?Tanrı aşkına elin çinlisi ile ne işim olabilir?"  Karşı taraftan gelen sesle gerçekten bu sefer o kulakları kanamıştı. "Bilmem Hanbin? İçine düşüyordun resmen, çocuğun dudağı kanıyor diye bir öpmediğin kaldı" Wony 'nin abartıları ile şaşırırken hiçbir şey dahi söylemeden telefonu yüzüne kapattı. Hızlıca üstüne bir şeyler geçirip telefonunu almadan evden çıktı. Onunla uğraşacak havası yoktu zaten 5 saatini bu saçma bahaneler harcamıştı.

Her ne kadar onu çok seviyor olsa bile gerçekten bazen çok toxic birine dönüşüyordu Wonyoung. Hanbin'in eli bir anlığına telefonunu almak için cebine gitse bile hatırlayınca omuzlarını düşürmüştü. Kampüse gitme kararı alırken yanında para getirmediği için kendine küfretmişti. Çünkü fazlası ile açtı.

Üniversitesinin sanatla ilgili projeleri olduğundan dolayı bugün resim veya dans stüdyosunda kafasını dağıtabilirdi. Dans odasına doğru ilerlerken duyduğu keman sesi ile sabitlenmişti adeta yerine Hanbin. Durup bir süre kemanı dinledi, daha sonra ise bir kahkahalar sesi duyuldu. Zhang Hao.

Derin bir nefes verdi. Onun yüzünden ilişkisi yanıyordu, o ise burada eğleniyor muydu? Sinirlerinin gerildiğini hissederken o sırada biraz gerisinde kalmış müzik odasının kapısı açıldı. Kırmızı saçlı çocuk hızlıca çıkıp lavaboya ilerledi. Hanbin'i görmemişti. Hanbin ise yüzünde ufak bir sırıtma ile kızıl çocuğun arkasından lavaboya girip kapıyı kilitlemişti. Ellerini yıkayan Hao'nun odağı kapıya dönünce Hanbin'i kesinlikle görmeyi beklemiyordu. Hanbin’in gözü direkt yarasına kaydı çocuğun. Ufak bir yara bandı yapıştırmışlardı. Yara bandı bile yakışıyordu bazı insanlara.

"Senin yüzünden ilişkim boka sardı" Hao Hanbin’in sözlerini umursamadan ellerini yıkamaya devam etti ve işi bitince çeşmeyi kapattı. "Ödevim bitti, bu yüzden ne senin ne de o kızın ne yaptığınızı hiç umursamıyorum. Lütfen benden uzak dur" Hao bir süre karşı taraftan tepki beklese bile karşı taraf öylece duruyordu. Hanbin ise içten içe öldüğünü hissediyordu. Hao yanından geçerken Hanbin'in mecali kalmayan ellerinden anahtarı almış ve kapıyı açıp çıkmıştı. Arkasında dolu gözleri ile bekleyen bir Hanbin bıraktığından haberi yoktu. Ne ara Wonyoung'a bu kadar bağlanmıştı, haberi bile yoktu. Her şeyi olmuştu o kız sadece 4 ayda. Bütün günlerini onla geçirip onun için ailesini karşısına almıştı. Peki o onun için napmıştı; tırnaklarını yaptırmıştı, saçlarını boyamıştı.. Aslında Wonyoung Hanbin’i bahane ederek kendinde değişimler yapıyordu. Wonyoung zengin olmasına rağmen Hanbin de dahil kimseyle hediye almaz ama herkesten hediye beklerdi. Hanbin o an bunları neden daha önce fark etmediğine lanet etti. Düşündükçe kötü hissediyordu. Üniversiteden çıkarak hızlıca Wonyoung evine gidecekti.

Bu fici seviyorum adamim!! (elimde bir suru taslak var ondan)

Shameless-haobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin