And I don't care if I'm forgiven

178 25 13
                                    

Kamp alanından kaçıp bulduğum bir küçük akarsuyun yanına oturmuş ayaklarımı suya  sokmuştum. Zaten su bileğime bile gelmiyordu, sadece yapmak istemiştim. Derin bir nefes almıştım. 

Şöyle bir düşündüğümde zamanın çok çabuk geçip, geçerken de her şeyi değiştirdiğini net bir şekilde görebiliyordum. Gözlerimi kapatıp ormanla suyun kokusunun birleşimini içime çektim. Hanbin ile tanışmam iç açıcı olmamıştı evet o güzel bir anı olarak kalmamıştı ben de. Ama bana gerçek kendini gösterdikçe hoşuma gitmeye başladı. Şimdi ise cidden ondan hoşlandığıma emindim. Sadece bekliyordum. O ne zaman hazır hissederse gelirdi. Duygularımız karşılıklıydı bu belliydi de, ama yine de korkuyordum açılmaktan.

Yanımda hissettiğim hareketlilikle gözlerimi açtım, kafamı yanıma çevirdiğimde suçlu bir çocuk gibi olan bakışları ile karşılaşmıştım. "Ah.. çok ses çıkardım sanırım? Özür dilerim" dudaklarını büzerek konuşmasıyla gülüp önüme döndüm. Sorun olmayacağını o da biliyordu. Onu her düşündüğümde birden yanımda belirmesi çok hoşuma gidiyordu. İşte şimdi normalden daha huzurluydum. 

Gözlerimi tekrar ona çevirdiğimde gözlerini kapattığını görmüştüm. Uzanıp elini tuttum ve önüme döndüm. Elini tuttuğumdan sonra dönüp bana baktığına emindim, kesinlikle şaşırmıştır. Gülümseyerek ayağımı suda gezdirdim, yavaşça ona yanaşıp kafamı omuzuna koymuştum. Gerçekten ona ait gibi hissediyordum ve onun benden gitmesinden öylesine korkuyordum ki. 

"Baksana Zhang Hao" aniden bana seslenmesi ile kafamı kaldırıp ona baktım. Tuttuğum elimi okşarken diğer elimi de tutup gözlerime baktı. Kalbimin yerinden çıkacağını hissederken gülümsemeden edememiştim. Bu adam her hareketi ile beni büyülüyordu. "Şuan bana karşı ne hissediyorsun hiçbir fikrim yok ama, bunu sana sormazsam çok içimde kalacak" diyeceği şeyi merakla bekliyordum. Gözlerimi gözlerinden bir saniye bile çekmeden onu izliyordum. Arada heyecandan gözlerini kaçırıyor, irisleri titriyordu resmen. Çok şirindi.

"Benle çıksana ya" 

Dediği şeye mi şaşırsam yoksa üslubuna mı gülsem arada öylece kalmışken istemsiz kahkaha atmıştım. "Ya.. dalga geçeceğini biliyordum işte. O kadar komik miydi ya? Neyse gülüyorsun sonuçta" Sonlara doğru mırıldamış olsa bile duymuştum. Dalga geçtiğimi sanmıştı, gözlerinde hayal kırıklığı olsa bile çaktırmamaya çalışıyordu. 

Ellerimi ellerinden çekip yanaklarına koydum ve uzanıp dudağına bir öpücük bıraktım. Gülümseyip sıkıca sarıldım ve kulağına fısıldadım. "Çok ısrar ettin, kabul edeyim" Bir süre öylece kalmış daha sonra elleri belimi bulmuştu. Resmen o çoktan hazırmış da benim haberim yokmuş. 

finale 1 kaldı.

Shameless-haobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin