Dün şanslıydım ki geldiğimde odadaki herkes uyumuştu bile. Ancak şuan karşımda bana bakan dört çift ters gözle sıçtığımı hissediyordum. "O boynunun hali ne?" Kuanjui'nin sorusu ile gülüp boynumu kaşıdım. "Sinek ısırmıştır bir şey mi olmuş ki?" Bilmiyormuş gibi yapmaya çalışırken Zihao kahkaha atmıştı. "Bir sinek bildiğim kadarıyla bir kere ya da iki kere ısırır ama bu nedense; bir, iki, üç, dört, beş... ve altı tane iz bırakmış" Ricky'nin bana yaklaşarak kurduğu cümle ile köşeye sıkışmıştım. Çoktan hazırlandığım için hızlıca ayağa kalkıp çantamı aldım. "Derse geç kalıyorum! Görüşürüz" kolumu tutan Ricky ile dönüp ona baktım. "Hao bugün pazar" sıçtığımı hissederken Zihao gülmeye devam ediyordu. "Bu gece yola çıkacağız, kamp var dans kulübüyle bizim" Başta denilen hoşuma giderken aklıma dans kulübünün başkanının Hanbin olduğu gelmişti. Kaşlarım istemsiz çatılırken dudaklarımı büzdüm.
"Ben gel-" Ricky anında ayağa kalkıp bavulu yatağa koydu. "İtiraz yok geliyorsun, bir hafta ordayız" oflayarak ayaklanıp dolabı açmıştım. Öylesine bir kaç kıyafet alırken zaten alt tarafı ormana gidiyoruz kafasıyla çok umursamayarak eşyalarımı koydum. Telefonumun titremesi ile yatağa oturup elime telefonu aldım.
+82 10-****-****
Hao-yah!kimsin?
+82 10-****-****
ah numaram kayıtlı değil miydi..
üzüldüm şimdikimsin?
+82 10-****-****
Sung Hanbinha
pardon+82 10-****-****
hiç mutlu olmuşa benzemiyorsun
:((mutlu olmam mı gerekiyordu?
+82 10-****-****
kötü bir şey mi yaptım?
neden böylesin ki
özür dilerimah hayır, bir şey yapmadın
yoruldum günün başından daha
ondan moralim bozuk+82 10-****-****'i Hanbin olarak kaydettiniz.
Hanbin
alayım yorgunluğunu😁hanbin 🥰
kapa çeneni ☺Hanbin
tamam tamam sustum
şey diyecektim benhm?
Hanbin
niye öyle dedin şimdi..
unuttum ben
ne dicektim ki..
dur bulup gelicem
çevrimdışı 15.46Hanbin'i Binnie olarak değiştirdiniz.
bebek..
Binnie
hatırladım.
😼korkmalı mıyım?
bu emojiler de ne?Binnie
tatlı diye atmıştım..
neyse, geliyor musun?
görebilecek miyim seni?görürsün de, konuşmaman daha iyi olur
Binnie
ya ama of
ben konuşmak da istiyorumyazarsın
Binnie
pekala..nasıl istersen:((hey
üzülme
tatlı oluyorsun/
tatlı oluyorsun
hasiktir/Binnie çevrimdışı 16.05
Onun çıktığını görünce utanarak bende çıkmış ve telefonu yatağa fırlatmıştım. Salak salak gülerken karşımda bana bakan süper ters bakışları fark etmiştim. "Sana bir şeyler oluyor da neyse" Kuanjui'nin söylenerek valizleri taşımaya başlaması ile diğer ikili de kalkıp yardım etmişlerdi.
Ben ise yatağımda süper bir şekilde oturup Hanbin'in yazdıklarını düşünüyordum. Fazla kaba davranmıştım ama kalçamda hissettiğim ağrı nazik olma hislerimi engelliyordu ne yapayım?
Ben de ayaklanarak son valizi alıp aşağı indim. Beni bekleyen üçlünün yanına vardığımda Ricky kahkaha atmıştı."Göçmenlere benziyoruz şu hale bak" gülmüş omuz silkmiştim. Küçük valizdi zaten hepimizinki Ricky dışında. Jianyu gelmeyeceğini söylemişti bu yüzden 4 kişiydik. Servisler daha gelmemişti bu yüzden valizi Ricky'e bırakıp kendime kahve almaya gitmiştim. Dükkana girip bir tanem americano almış çıkmıştım. Telefonuma gelen bildirimle telefonumu çıkardım.
Rui
Askim biz servise tıkıldık,
valizin bizde sen diger servise bin optumDerin bir nefes verip kalan son otobüse baktım. Sinirlerim istemsiz bozulmuştu. Gidip servise bindiğimde dördüncü koltukta oturup gülerek birbirleri ile konuşan Hanbin ve Chaewon ile bütün moralim yerine gelmişti. Hanbin'in gözleri beni bulunca istemsiz gülümsemiştim. Yanaklarımın kızardığını hissederken en arkadaki cam köşesine oturup kahvemi içtim. Hanbin önümde Chaewon'la konuşurken çaktırmadan bana bakmaya çalışıyordu. Fazlasıyla tatlıydı.
Normalde kesinlikle bu ortamlarda kimseyi duymamak için kulaklığımı takardım ama Hanbin'in gülüşünü duymak daha cazip gelmişti dinlediğim müziklerden. O da sanki duymamı istiyormuşçasına sürekli kahkaha atıyordu. Eriyordum.
Araba harekete başlayınca çoğu kişi sessizleşmiş bazıları uyumuştu. Hanbin'de bunlardan biriydi, şapşal uyuyakalmıştı. Cama kafası hafifçe yaslı duruyordu. Ben ise kahvemi bitirmiş kutusuyla oynuyordum, kulaklığımda çalan My Love is Mine All Mine ile çok daha güzel bir vibe veriyordum bence.
Yaklaşık yarım saat sonra ara vermek için durduğumuzda Chaewon yanına Kazuha'yı alarak servisten inmişti. Tamamen boşalmıştı servis. Sadece uyuyan Hanbin ve ben vardık. Anlık cesaretle kalkıp Chaewon'un boş bıraktığı koltuğa yerleştim. Hanbin'in boynunun orda tutulacağını düşündüğüm için boynunu tutarak camdan çekmiştim. Kafası direkt benim tarafıma dönerken sanki yapboz parçası gibi hızlıca boynuma yerleşen kafasıyla gülümsedim. Çok huylandırıyordu ama burnuma dolan koku o kadar güzeldi ki, her şeyimi verirdim. Bir süre öylece dururken Chaewon'un geldiğini görünce hemen uyuyormuş taklidi yapmıştım. Belki beni kaldırmazdı.
Düşündüğüm gibi de oldu, gülerek Kazuha'yla arka tarafa geçmişlerdi. Boynumdaki sıcaklık kalbimi hızlandırıp duruyordu. Sung Hanbin'e fazla bağlanmıştım kesinlikle, onun sıcaklığını her yanımda hissetmeyi seviyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shameless-haobin
FanfictionBütün edebsizliğim ile bana istediğini yapman için sana yalvarıyorum Sung Hanbin.