Mavi Düş

B:2

Merhabalar yeni bölümü umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar dilerim ♥️

Flasback

Hızlı adımlarla Orman yoluna girdim. Hızlı olmam gerekiyordu az vaktim vardı. Telefonuma gelen mesaj ile bir anda çıkmıştım evden annem Kızsa da ikna edebilmiştim. Kalbim yerinden fırlayacak gibi hissediyordum hızlı olan adımlarım orman yoluna girince koşar hale gelmişti. Ağacın altına oturmuş beni bekliyordu. Geldiğimi görünce ayağa kalktı. Sımsıkı sarıldı sonunda kavuşmuştum sevdiğime,

" Çok özledim seni bir an hiç gelmeyeceksin zannettim"

O-" O nasıl söz çimen gözlüm ben seni hiç bırakırmıyım biliyorsun annemin işleri işte sınavdı okuldu peşimi bırakmadı"

Bu yıl sınava girmişti ve kazanmıştı. Annesinden açılınca konu yüzüm düşer gibi oldu Oğuza yansıtmadan toparladım kendimi elimdeki kutuyu ona uzattım.

" Olsun geldin ya o yeter bana bak sana ne aldım. 1. Yılımız geçti ama yinede 1. Yılımız kutlu olsun sevdiğim daha nice mutlu yıllara"

Oğuz kutuyu açmadan gözlerimin içine baktı. Cebinden çıkardığı kutuyu bana doğru uzattı.

O-" Yılımız kutlu mutlu olsun sevdiğim bu da benim sana hediyem "

İkimizde aynı anda açtık hediyelerimizi ben içinde isimlerimizin yazdığı bir yüzük almıştım. Kendi kutumu açtığımda bir kolye olduğunu gördüm. İçinde ikimizin resmi vardı. Bakışlarım Oğuzu buldu kollarımı boynuna sardım o an dursun istedim. Yaşımız küçüktü ama aşkımız çok büyüktü kimse bilmiyordu görmüyordu. Ama bizim sevdamız kimsenin aklına gelmeyecek kadar büyüktü. Sarılmamız bittiğinde göz göze geldik,

O-" Yoksa bu bir evlenme teklifi mi? Ama haksızlık ben edicektim ilk evlenme teklifini"

Söylediği her kelime daha çok kahkaha attırdı korkuyordum bu anın bozulmasından onun benden gitmesinden. Elimi tutarak arkasında olan hazırladığı masaya baktım. Ama burda normalde masa yoktu ki gerçekten buraya kadar masa mı getirmişti. İnanmaz gözlerle ona baktım ne diyeceğimi anlamış gibi,

O-" Bakma bana öyle senin için herşeye değer"

O mavi gözlere bir kez daha aşık oldum o gün herşey çok güzel ilerliyordu. Yemekler yenmiş, Oğuzun yaptığı papatya tacını takıyordum. Telefonumun çalması ile bakışlarımız buluştu. Annem arıyordu oflayarak telefonu cevapladım. Kapattığımda gitmem gerekiyordu. Son kez uzun uzun sarıldık birbirimize sanki bir daha görüşemeyecek gibi, sanki dokunamayacak gibi.. Nerden bilebilirdik ki gerçekten öyle olacağını

Flasback son

Kalbim atıyor mu? Gözlerim görüyor mu? Neden sanki felç geçirmiş gibi kaldım. Birşey söylemem gerekiyor.

Kendime gelmem gerekiyor. Yıllar geçti üzerinden artık çocuk değil iki yetişkiniz.

"Konuşalım , Ateş çok tatlı maşallah "

Neden burdan girdim ki konuya beynim işlevini kaybetmiş gibi davranıyordum.

O-" İzne mi geldiniz"

"Evet, hayırlı olsun evleniyomuşsun"

Gözlerinde ki bakışlar değişti. İyice salağa döndüm nerden çıktı bu konu şimdi kendime itiraf edemiyordum ama farketmeden de içimde yer edinmiş kelimeler çıkıyordu ortaya