Heeseung'ın odasını gezmeyi bitiren çift Heeseung'ın tatlış tatlış Riki'ye sokulması ile el ele odadan çıkacaklardı ki Heeseung aklına gelen şey ile Riki'ye döndürdü bedenini ve yine tatlış tatlış sordu."Riki~"
"Efendim güzelim"
Ellerini tuttuğu eşinin gözlerine heyecan ile bakıyordu omega.
"Uyuyalım mı? Yani eğer işin yoksa... uyumasak da uzanırız beraber?"
Delta yüzüne kondurduğu gülümsemeyi silemezken omega anlamasın diye başını hafifçe eğmişti. Başparmağı ile deltanın elini severken başını yavaşça sallamış ve kenetli ellerini çekerek yatağa adımlamıştı.
Yatağın yanına geldiğinde omegasının elini bırakmış yatağın kalın örtüsünü kaldırırken sormuştu.
"Üzerini değiştirmek ister misin? Bunlar ile pek rahat edemezsin."
Omega üzerine baktığında ona hak vermişti. Üzerinde saray giysileri vardı ve cidden bu giysilerin rahat bir yanı yoktu. Bakışları deltanın üzerine kaydığında onun da kendinden bir farkı yoktu.
"Sen? Sende rahat edemezsin ki böyle ama."
Delta onu başını sallayarak cevaplamıştı
"Sen üzerini değiştirirken ben de odamdan kıyafet alayım en iyisi."
Delta sözlerinin ardından Heeseung'ın büyük salonundan çıkmıştı. Geniş koridorlarda kendi odasına yürürken aklına gelen düşüncelerini def etmeye çalışıyordu.
Aslında bunu yapmasına gerek yoktu. Odasına gitmeyebilirdi. Üzerinde hali hazırda bulunan bu giysiler ile de uyuyabilirdi. Giysileri ona bir zorluk teşkil etmiyordu ama omegayı tam anlamı ile çıplak görmeye hazır değildi. Onu gördüğünde kendine hakim olabileceğini pek düşünmüyordu.
Odasından daha rahat uyku giysilerini almış ve yeniden ikinci büyük salonun yolunu tutmuştu. Fark ettiği gerçek ile gülümsemeden edemedi yine.
İkinci büyük salon.
Onun eşine ait büyük salon.
Gülümsedi ve silik tebessümü ile Heeseung'ın salonuna girdi. Heeseung da o anda büyük dolabının kapağını kapatıyordu. Ona döndü ve konuştu.
"Gelmişsin~"
Riki yine başını sallamış yanına kadar girip onu belinden desteklerken yatağa ittirmişti yavaşça.
"Hadi geç bakalım, uyumaya."
Heeseung kıkırdamış ve heyecan ile atmıştı kendini geniş yatağına. Riki de yanına uzandığında en iyisi olduğunu bildiği yastıklara koydurmamıştı omegasının başını. Başının altından yavaşça tutarak göğsüne yaslamıştı onu. Heeseung da ona daha çok sokulmuş başını olduğu yere kedi misali sürtmüştü. Kolları da beline dolanırken gözlerini çoktan kapatmıştı bile.
"Teşekkür ederim Riki."
Riki bir şey diyecek olduysa da içine hapsetmişti tekrardan kelimelerini. Bunu ona daha ne kadar demeliydi o da bilmiyordu. Bu yüzden susmayı seçti. Düğün törenleri hazırlanan bir çiftlerdi. Riki'ye anlamsız geliyordu davranışları, ondan utanması.
Ama hayır, bir yerde seviyordu da.
Böylelikle kendini tatmin ediyor. Omeganın karşısında utanıp minicik kalmasından zevk alıyordu.
"Tatlı uykular bebeğim."
Omega gülümsemiş göğsüne yaslandığından burnuna dolan feromon kokusu ile iyice mayışmıştı. O çok kısa sürede uykuya teslim olurken Riki de hemen yanı başında onu belinden desteklerken tenini seviyordu.
*********************
Jay, acı ile yatakta kıvranan sevgilisine bakıyordu. Daha yeni temizlenmişlerdi ve kendisinin artık çıkması ve saraya dönmesi gerekiyordu lakin Jake'in ona izin verdiği yoktu. Ruh eşi çıkmalarından kaynaklı Jake şuan ona daha fazla ihtiyaç duyuyordu ki o da Jake'e karşı koyamıyordu zaten. Hemen bedeni tarafından sarılmak teninde temiz yer bırakmamak istiyordu ama ona kıyamıyor ve zorlamak istemiyordu asla.
Onun çiçekleri göğsünün ortasında olsa da Jake'in çiçekleri elindeydi ve gözler önündeydi. Jake bedenini yataktan kaldırıp Jay'in kucağına çıkmış kollarını boynuna dolayıp kendini ona sürterken Jay sadece gülmek ile yetinmişti. Boynuna gömdüğü başının elverdiği kadar boynuna buseler bırakmaya başlamıştı.
"Hemen şuan beni içine almadan bile boşalacak durumdasın. Jake ne yapacağım ben seninle"
"Jake, eşimsin artık."
Jake kendini hâlâ ona sürtmesinden kaynaklı iniltili sesiyle cevap verdi.
"Evet o yüzden durmayıp beni becerir misin artık dayanamıyorum çünkü."
Jay aslında ona bu durumdan birine bahsedip bahsetmeyeceğini soracak olsa da başını olumsuzca iki yana sallamış ve "sen iflah olmazsın" bakışları eşliğinde tekrar yatağına yatırıp üzerine uzanmıştı sevgilisinin.
**********************
Odaya yüzü asık giren Sunghoon ile Sunoo endişelenmiş hemen kalkmış yanına gitmişti eşinin. Hızla kalkarken ayakları birbirine dolanmış neredeyse düşeyazmıştı ama önemli olan eşiydi.
"N'oldu? Niye yüzün asık?"
"Endişelenme sevgilim konuşamadım sadece Riki ile."
Eşinin cevabı ile birazda olsun içine su serpilmişti Sunoo'nun. Konuşmalarının kötü gittiğini düşünmüş ve endişe etmişti.
"Neden sarayında yok muydu? Jay bizi bırakırken odasında olabileceğini söylemişti."
"Aslında odasındaydı."
Sunghoon'un cevabı ile şaşıran Sunoo bu durumu yüzüne de yanıtmış olmalı ki Sunghoon gülmüş ve yanağına eğilip bir öpücük bırakmıştı.
"Yani Heeseung'ın büyük sarayındalardı. Kral ve müstakbel eşini özel anlarından edemezdim ya. Sesleri yoktu aslında konuşuyorlardı demek ki sadece."
Eşinin yaptığı imayı anlayan Sunoo büyük bir kahkaha atmıştı. Açılan boynuna dudaklarını değdirmeyi fırsat bilmişti Sunghoon da hemen.
"Ya dur bir pislik yapma. Heeseung'ı kardeşin gibi görüyor olabilirsin ama Riki eşi onun."
"Biliyorum, biliyorum. Riki de benim öz kardeşim ama sözde sanırım sadece. Hakkında en ufak bir bilgim dahi olmadığı için bir şey diyemiyorum Sunoo."
"Özür dilerim."
"Sorun yok bebeğim."
İkisi konuşmanın bitimi ile oturacaklarken kapıları tıklatılmıştı. Birbirlerine "Biri mi gelecekti?" bakışları atarlarken dışarıdan Bayan Nishimura'nın sesi duyuldu.
"Sunghoon müsaitseniz seni avlu da bekliyorum konuşalım."
İkisi de biliyordu ki bu bir rica değildi ya da müsait olup olmadıklarını umursamıyordu, Bayan Nishimura emrediyordu.
############
Uzun zaman sonra merhabaaaa
Düzenlemedim asla da kontrol etmedim yazım yanlışım varsa kusura bakmayınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Omegaverse | Heeki
FanfictionEğer iki eş birbirini bulursa onlar hiç istemese de kaderleri onları bir araya getirirdi. Birbirlerinden nefret etmeleri anlamsızdı. Kader çoktan onlar için yeniden yazılıyordu. Yan shipler || SunSun ve JayKe