Güzelliğime 🦢
jaywon_laevliyim
************************Kızgınlığı sonunda biten Jake işinin başına dönmüştü yeniden, hekimler yokluğunda fazlası ile dağıtmıştı formülleri. Yeni ilaçlar deneyenlerde vardı lakin Jake içlerinde işe yarar bir şey görememişti. Olan merhemleri yeniden yapmak ya da ne işe yaradığı bilinmeyen bitkileri kaynatmak gelecek hastayı daha da beter duruma düşürebilirdi.
Kendi kendine tüm tariflerin olduğu kağıt parçalarını toplayıp depoya götürmek için uğraşırken odanın kapısı açıldı. İçeriyeyse eşi Jay girdi.
"Aşkım, çok yoruldum yardım eder misin biraz bana. Bu kağıtları ve birkaç bitkileri depoya götürmem gerekiyor ben yokken çok dağıtmışlar formülleri."
Jay gülerek yanına gelmiş içerideki diğer hekimleri takmadan dolamıştı kollarını eşinin beline.
"Hey durur musun? Jay, aşkım gerçekten çok yoruldum zaten bunaldım da lütfen."
Jay'se ona hiçbir şey demeden yüzündeki gülümseme ile devam etmişti ona sarılmaya.
"Sen hep kızgınlıkla kal lütfen."
Jake sonunda kollarından kurtulup elinden düşürdüğü kağıtları yeniden bir araya getirmiş birazını Jay'in eline verirken önünden yürümeye başladı. Diyeceği şey hafif kıkırdamasına neden olmuştu.
"Ne o katlanamıyor musun ben ayaktayken? "
Jay de gülümsemesinde ona eşlik etmiş hatta ondan daha fazlaca başının ardına düşmesine neden olacak kadar gülmüştü.
"Sevgilim, yatakta altımda kıvranmanı tercih ederim."
Jake nefesini derince verip ona "hıhlarken" konuyu değiştirecek yeni bir şey bulmuştu bile.
"Riki ile mi konuşacaksın?"
"Evet yanına uğramadan yanına gelip sana bakayım bir dedim. Beni sorup duruyormuş Kral."
Bunu dedikten hemen sonra göz devirmişti. Jake'e elindekileri yerleştirmek için yardım ettikten sonra dudaklarından öpücük çalıp kaçmıştı.
Koca sarayda tek ses çıkmazken avludan geçip Kral sarayına ulaşmıştı. Heeseung'ın odasını geçip Riki'nin odasına yaklaştıkça aldığı koku şaşırmasına neden olmuştu. Deltanın değil omeganın kokusuydu bu. Aldığı Frezya çiçeği kokusu bunu destekliyordu. Koku o kadar yoğundu ki odaya gitmekten çekinir olmuştu. Delta ona kızabilir aynı zamanda yanlış bir zamanlama da olabilirdi. Endişe içinde odaya ulaşıp kapıyı tıklamıştı.
Heeseung dışarıdan gelen sesi duyduğunda göğsüne yatırdığı eşini rahatsız etmeden gelmesini söylemişti. Gelenin Jay olduğunu görmek biraz olsun rahatlamasını sağlamıştı.
"Jay, Riki o çok kötü ne oldu anlamadım geldiğinde yüzü çok düşüktü. Üzgün ya da sinirli gibi. Şimdi çok fazla ateşi var. Feromon yayıp sakinleştirmeye çalışıyorum ama işe yaramıyor durmadan terliyor. Ben napacağımı bilemedim odadan çıkmama izin vermedi."
Elini kaldırıp deltanın bileğine sarılı elini gösterdi. Üst bedeni çıplak olan kralın da çiçekleri parlıyordu. Ondan güç aldığı belliydi. Jay de başını döndüren kokuyu duymazdan gelmeye çalışırken cevapladı onu.
"Tamam dur şöyle yapıyoruz ben gidip Jake'e haber veriyorum o bilir. Sen de biz gelene kadar feromonlarını azaltmaya çalış bizden daha fazla hekim gelecek türlerini bilemeyiz."
Heeseung tam bir şey diyecekti ki Riki'den gelen kurt hırıltısı sesi ile ona bakakalmıştı, durumu oldukça kötü görünüyordu. Bembeyazdı.
"Naparsan yap ama çabuk yap Jay!"
Sinirle bağırdığında Jay emrini almış hızla odadan ayrılmıştı.
Heeseung ondan korkuyor olsada gidemiyordu olduğu yerden bir adım öteye. Çekmeceye uzanıp baskılayıcı ilaç alması gerekiyordu ama kolunu bırakmayan Riki yüzünden bu pek mümkün görünmüyordu. Sağ elinden de yardım alsa da asla bileğini bırakmasını sağlayamamıştı.
Bir şey diyemiyordu çünkü kendine bir şey yapabilecek olmasından endişeleniyordu. Bir yanı da ona asla zarar vermeyeceğini hatta gelebilecek zararlardan koruyacağını biliyordu. Kurdunun kurduna güvenişinden kaynaklanıyordu belki de bu.
Deltanın elini bileğinden ayırabildiğinde çekmeceye uzanıp ilaç attı hemen ağzına. Suya vakti kalmadan delta yeniden üzerine saldırdığında korkuyla karışık istediğini yapmasına izin vermişti. Delta yeniden bileğine sarıldığında derin derin nefesler alıyordu omega.
Sakinleşmeyi umarak beklediği sırada dışarıdan yüksek sesler gelmeye başladı. Zaten tam kapanmamış olan kapı Jake tarafından sertçe itildi ve içeriye eşi Jay hemen ardından, Sunghoon ve Sunoo girmişlerdi.
Jake elindeki cam şişenin içindeki sıvıyı bir bardağa doldurup deltanın doğrulmasına yardımcı oldu ve hemen peşinden içirdi. Odadakiler Jake'in ne yaptığını anlamaya çalışırken deltanın ağzı köpürdü ve beyaz sıvı dudaklarından dökülmeye başladı. Omega bu görüntüyle başını çevirirken Jake, Jay'in elinde tuttuğu mendille kaseyi istedi.
Kusmuğun altına kaseyi tutarken bir yandan da mendille ağzını siliyordu. Omega başını hâlâ onlara çevirmezken sordu.
"Nesi var hyung?"
Jake oturduğu yataktan kalktı, elindeki mendili kasenin içine bırakırken deltanın yorgun halde uykuya dalmasını izledi. Bilinci kapanırken omeganın elini de bırakmıştı.
"Zehirlenmiş, yemeğine ya da içtiği bir şeye karıştırılmış olmalı. İçirdiğim bitki çayı bu tarz durumlarda belirleyici rol oynayabiliyor. Kusmuğunda çıkanlara bir bakacağım şuanlık zehri çıkartamadık vücudundan."
Deltanın sakinleştiğini görünce omega da rahatlamış üstünü düzeltme fırsatı bulabilmişti.
O sırada Sunghoon konuşarak bakışları üzerine almıştı.
"Jay'in dediğine göre Heeseung'a fazla sert davranmış ve kurdunun sesi duyulmuş."
"Midesi fazla hassas, kurdu kontrolü ele almak istemiş olmalı."
İçeridekiler deltanın sakinleşmiş olmasına şükrederken kapının dışında onları dinleyen bir genç olduğundan habersizlerdi. Oysa dışarıdaki gencin aklındaki tek şey verdiği görevi yerine getiremediğinden dolayı Bayan Nishimura'ya yapacağı açıklamaydı.
###########################
Bu kitap ile aramda çözemediğim bir problem var
VE deli gibi üşüyorum ben
Şu sürekli değişen havaları hasta olmadan atlatırsam mükemmel olacakk
Ficin havasına o kadar uyuyor ki 🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Omegaverse | Heeki
FanfictionEğer iki eş birbirini bulursa onlar hiç istemese de kaderleri onları bir araya getirirdi. Birbirlerinden nefret etmeleri anlamsızdı. Kader çoktan onlar için yeniden yazılıyordu. Yan shipler || SunSun ve JayKe