Omegaverse | Heeki

{17}

Jake uyanmış üzerini değiştirdikten sonra eşinin dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp çıkmıştı odadan.
Kızgınlıktayken işinin başında değildi ve bu yüzden diğer hekimlerin yaptığı her iş hekimler odasını sanki daha da karıştırmıştı.

Daha yeni başlayan çaylak hekimler kimseye sormadan etrafı oldukça dağıtmışlardı. Yardımcısı Soobin yeni atanan öğrenci hekimler için bir eğitim dersi verdiğini söylemişti ama kendisi de ilgilense iyi olurdu. Öğrenci hekimlerin eğitimsiz bırakıldığında ortaya çıkabilecek sorunlardan Kral Riki'nin zehirlenmesi önlerindeki en büyük örnekti.

Odaya girdiğinde herkesi işinin başında görmek onu mutlu etmişti. Soobin tek başına bir köşe de oturuyor hekimleri gözetliyordu. Jake, Soobin ona çok komik geldiği için kıkırdamış -kendisinin de dışarıdan bu şekilde göründüğünü fark edince gülme tutmuştu- yanına adımlamıştı.

"Soobiiiiiiinnn"

Heyecanlı heyecanlı adını seslendiği arkadaşı, odağını ona verince yüzündeki ciddi ifade silinmiş sevecen bir ifade almıştı.

"Sonunda gelebildin Jake. Sen yokken buralar çok karıştı."

Jake yanına oturduktan hemen sonra ona kocaman sarılmıştı.

"Biliyorum biliyorum, dün geldiğimde gördüm. Formüllerin olduğu tüm kağıtları dağıtmışlardı. Jay ile beraber zar zor toparlayıp depoya götürdüm."

Soobin tam bir şey demek için ağzını aralamışken Jake onu durdurmuş devam etmişti.

"Dün kral delta içtiği bir şey yüzünden zehirlendi Soobin. Bizden olan birinin salakça bir karışım yapacağını düşünmüyorum. Dün burda görevde olan tüm hekimlerle konuşmam gerekiyor."

"Ne nasıl kralın zehirlendiğinden bizim niye haberimiz yok? "

"Jay, Kral ile konuşmak için odasına giderken öğrenmiş eşi yani Heeseung ile berabermiş. Feremonlar ile sakinleştirmiş biraz sonra da Jay gelmiş işte şansına. Hemen geldi bana dedi de hallettim ben bir şekilde."

"Şimdi iyi mi? Of yanına mı gitsek seninle bugün?

"Endişe yapmaya gerek yok şimdilik. Şu öğrenci hekimler ile bir an önce konuşsam daha iyi olacak."

"Tamam tamam şimdi mi konuşacaksın toplayayım mı öğrencileri bir araya?"

Lafını bitirip hemen ayağa kalkan Soobin'i kolundan tutup geri oturtmuştu.

"Hayır ya dur bir."

"Heh noldu? Bir şey mi diyeceksin?"

"Hmhm bir şey diyeceğim."

Soobin hemen hyung tavrı almış saçlarını karıştırmıştı Jake'in.

"Söyle bakalım minik."

İkisi de güldükten sonra Jake devam etmişti.

"Biliyorsun ki sen benim bu koca sarayda tek yakın olduğum kişisin. Hem arkadaş hemde hyungsun."

"Hm ciddi bir şey geliyor sanırım."

"Gibi gibi. Henüz Heeseung bile bilmiyor hemde. İlk sana diyeceğim."

"Vayy."

"Ya dur, gevşeme bir hemen. Biz Jay ile eşlendik. Ruh eşi olarak yani."

"NE?!"

Soobin'in bağırması ile etraftaki birkaç kişi onlara baksa da işlerine geri dönmüştü hemen.

"Sessiz olsana. Söylediğime pişman etme beni."

"Tamam tamam hiçbir şey demem daha."

"Afferim"