2 gün sonra:
"Duydun işte! Orospu çocuğuyum ben. Gerizekalı aptalın tekiyim." diye bağırdı telefonun karşısındaki jaehyun. En yakını olarak ondan bunları duymak çok kötüydü. "Sakin ol, araba kullanıyorsun jaehyun." desemde nafile, umursamıyordu. "Olamıyorum john olamıyorum, 2 gündür yüzüme bakmadı. Bırak 2 günü, kendini hayatımdan çıkarttı. Ellerimden kayıp gitti amınakoyayım! Olacak gibiydik. Sarhoş olup o kıza sarılmasaydım olacaktık. Kendimden tiksiniyorum."
"Şu an çok gerginsin, belki de alkollüsün. Arabayı kenara çekip soluklan lütfen." dedi yanımda benimle beraber konuşan Ten. "Ten bir şey söyle nolur. Çok pişman falan de. Dayanamıyorum." dedi. "İnan bana bir kelime bile etmiyor, sinirleri çok bozuk ağzını bıçak açmıyor. Lütfen sakinleş, her şeyi düzelteceğiz." dedi. Ten de gerilmişti, elini tuttum. "Bana ne derse hakediyorum, ne hakaret etse hakediyorum. 2 gündür gözüme uyku girmiyor, aklıma sürekli dedikleri geliyor. Her şeyin sebebi benmişim, ne kadar kötü olduğumu farkettiğimde çoktan iş işten geçti. Nolur bir şeyler yap Ten. Taeyong'u da kaybedemem, babam gibi."
"Sesin çok kötü, arabayı durdur artık." dedim gergin bir ses tonuyla. "Piçin tekiyim işte! Göremedim hiç bir şeyi. Gözümün önünde olanı bile!"
"Jaehyun!" diyebilmiştik sadece, asfalttan gelen kayma sesine karşılık. Bir süre sessizlik oldu. "Jaehyun bizi duyuyor musun?"
Hayır olamaz, imkansız.
Aramadan gelen cam kırıkları sesine irkilip ayaklandık "Jaehyun!"
İkimizde korku dolu gözlerle birbirimize baktık. Bacaklarım tir tir titriyordu. "Kaza, yaptı." dedi ten sendeleyerek. Jaehyun'un sesi gelmiyordu. Gelmiyordu!
Anahtarları ve ceketleri bir kaç salisede kapıp arabaya atladım, "Konumunu aç hemen aramadan! Hızlı ol Ten!" dedim arabayı panik içinde çalıştırıp. Ten stresten ağlıyordu, ben tepki bile veremiyordum korkudan.
"15 dakika gösteriyor." dedi. Hızlı ol diye bağırdığım için paniklemişti. Ama jaehyun'un hayatı söz konusuydu, yapmak zorundaydım.
"Belliydi bir kaza olacağı." dedim direksiyona vurarak. Ten avuçlarıyla gözlerini kapayıp nefes almaya çalıştı. "Şekerin mi düşüyor?" dedim ona da bir şey olmasından korkarak. Bir elimi direksiyondan çekip sırtına koyduğumda "Bilmiyorum, panikten sanırım." dedi çıkmayan sesiyle.
•••
Siren seslerine yaklaşıp ambulansları gördüğümüzde arabayı kenara çekip fırladık. Jaehyun yerde yatıyordu. O görüntüyü görmek hayatımda görmek zorunda kalacağım son şey bile olamamalıydı. Her yeri asfalta sürtünmüş ve kan içindeydi. Diğer arabaya kafamı çevirdiğimde o aracın şöförü de yerdeydi.
Jaehyun'un yanına eğildik, gözyaşlarım kanlarıyla buluşmuştu. "Jaehyun." diyebildim kısık bir sesle sadece. Ten sıkıca beni tuttu. "Ölmeyecek o! Tamam mı ölmeyecek. Ne olur gözlerime bak." dedi yağmur damlaları da bizimle buluştuğunda. "Çekilin!" diye bağırdılar. Jaehyun'u sedyeye alıyorlardı. "Sevgilim, gözlerime bak." dedi, panikten ne yaptığımı bile bilmiyordum. Gözlerine bakmaya çalıştım. "Hadi kalk yerden, ben kullanacağım arabayı. Hastaneye götürüyorlar, iyi olacak." dedi onca derdin arasında beni sakinleştirmeye çalışıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
visne receli ★ johnten
ChickLit"vişnenin verdiği o ekşi, yüz buruşturan tadı asla bir kirazdan alamazsın." +jaeyong, xiaodery, dowoo