10 - Ona Benziyor

69 7 4
                                    









Ayaz~
Karşımda ki itin neden burada olduğunu hâlâ anlamazken bana doğru attığı adımla iğneleyici bakışlarımı gözlerine yönelttim. Bir kaç adımda yanıma gelmiş ve tam önümde durmuştu. Soran gözlerle ona baktım.

"Uzun zaman oldu görüşmeyeli Ayaz"

Benimle alay ediyordu. Daha geçen ay evimin içine sıçıp siktir olup gitmişti.

"Arzu'nun mezarına uğradım buraya gelmeden önce, dertleştik biraz. Gerçekten halen daha bunu yaptığına inanamıyorum"

Arzu'nun adını anmasıyla içimde harlanmaya başlayan saf öfkeyi bir türlü kontrol edemiyordum. Kaşlarımı olabildiğince çatıp yakalarına yapıştım.

"Bana bak! Bir daha onun adını ağzına alırsan kırarım o çeneni senin!!"

Sırıtmıştı. Şu an ona aciz bir varlık gibi göründüğüme eminim.

"Ona olan bu takıntın yüzünden şu an o soğuk toprağın altında yatıyor"

Haklıydı, ben Arzu'ya takıntılıydım..
Benim yüzümden kıymıştı o güzel canına minik bebeğim...

Gözlerimin önüne kanlar içinde ki bedenin gelmesiyle dizlerim titremeye başlamıştı, karşımdaki herifin yakalarını bırakmıştım. Dizlerim daha çok titrerken bir anda bütün yetkisini kaybedip vücudumu taşıyamamış ve yere bırakmıştım bedenimi.

Önümdeki ayakkabıların sahibine aşağıdan gözlerimdeki yıkılmışlıkla bakarken pantolonunun paçasından tutup konuştum.

"Bana yardım et Caner, ben daha fazla dayanamıyorum.."

Caner derin bir nefes verirken yanıma çömelmiş ve elini omzuma koymuştu, destek verircesine sıkmış ve iki kez pat patlamıştı.

"Kendine gelmelisin Ayaz. Normalde sana asla iyilik yapmam, geçmişte yaşadığımız şeyleri unutmak mümkün değil. Lakin Arzu'ya olan sevgim için sana yardımcı olacağım"

Yine derin bir nefes verirken ayağa kalktı ve tekrar bana tepeden bakmaya başladı.

"Kızınız..."

Yutkunmuştu.

"Yağmur sürekli ağlayıp duruyor ve susmuyor. Sanırım annesinin ya da babasının kokusunu arıyor. seni kızına götüreceğim"

Kızım... Sevdiğim kadından bana kalan tek şey.
Caner ne kadar benim düşmanım olsa da yine de kızımı görmek için ona ihtiyacım vardı.

Onu onaylamış ve arabasına binmiştik. Yolda giderken ne o konuştu nede ben. Benim canıma minnetti zaten.

......

2 saat sonra~

Geldiğimizi arabanın durmasıyla anlamıştım. Caner arabadan inerken bende hızlı davranıp indim. O önden ben arkasından apartmana doğru ilerlerken 3. Katın camından buraya bakan bir kız çocuğu gördüm. Benim ona baktığımı anlayınca hemen camın önünden çekilip perdeyi örtmüştü. Bu hâli komiğime giderken ufak bir şekilde sırıtmıştım.

Canerle birlikte apartmana girmiş asansörle 3. Kata çıkmıştık. Cebinden bir anahtar çıkarıp soldaki kapıya ilerlemiş ve açmıştı. İlk kendi girmiş ve benim girmemi beklemişti.

Bende girdikten sonra kapıyı kapattı ve salonu eliyle gösterip geçmemi söyledi. Salona geçmiş koltuklardan birine otururken beklemeye başlamıştım.

Hakan ve diğerleri neredeydi acaba?
Canere guvenmekle iyi bir halt mı yedim bilmiyorum ama şu an da tek düşündüğüm minicik kızımdı, 4 sene sonra onu göreceğimin heyecanıyla gelmiştim buraya.

Salonun kapısından gelen bir ses duyduğum zaman Caner ve yanında elindeki Krem rengi peluş ayıyı sımsıkı tutan küçük bebeğimi gördüm. Gözleri, ağzı, minik burnu.. o her şeyiyle Arzu'ya benziyordu.

Bana ürkek gözlerle bakıyordu, bu hâli kalbime bir bıcak misali saplansada gülümsemeye çalıştım. Elimi uzatıp yumuşak bir sesle konuştum.

"Selam küçük kız tanışmak ister misin?"

Onu benden aldıklarında daha bebek olduğu için beni hatırlamıyordu. Bu yüzden ona böyle yaklaşıyordum.

Nedendir bilinmez ama cümlem biter bitmez gözlerindeki o ürkek bakışları kaybolmuştu.

Canerin arkasından yavaşça çıkıp bana yaklaştı, avuç içime konulan mini minnacık olan ele baktım bir süre. Çok tatlıydı benim kızım, aynı annesi gibi.

"B-beyn Yaymur, çenin adıyn ne?"

Tatlı tatlı konuşmasıyla çıldıracağımı düşünmüştüm. Fazla sevimli gelmişti.

"Bende Ayaz tanıştığıma memnun oldum Yağmur"

Gülmüştüm. O da gözleri kısılana kadar güldükten sonra elimi bırakmış ve diğer elindeki peluş ayıyı yere bırakıp hızla bana sarılmıştı. Ani gelişen olayla şoke olurken hemen kendimi toparlayıp bende ona sarıldım.

Gözlerim Caneri bulurken sessizce 'her şeyi anlatacağım' demiş ve salondan çıkmıştı. Neyden bahsettiğini merak ederken. Bana daha çok yapışan minik yaramazla bütün dikkatimi ona verdim.

Artık kızımı görmüştüm ve bu onu son görüşüm olmayacaktı. Bu saatten sonra onu kimse benden alamazdı...






Bölüm Sonu~

Fazla kısa oldu farkındayım bir dahakine uzun yazarım artık

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen~~









Solan Yapraklar |BXG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin