Gavinoya ve Palyana iki farklı ülke arasında olan savaş... Palyana ülkesindeki asker, Gavinoya ülkesindeki kadına aşık olursa neler olur?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yalnız hissetmekle, yalnız olmayı seçmek arasında çok fark vardır.
Yalnız olmak...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YILDIZA BASMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN!
2. BÖLÜM
KEYİFLİ OKUMALAR;
Yalan söylediğin zaman hep arkası gelirdi...
Yalan diğer yalana gebedir...
Talay Suavi bir müddet daha yanımda durmuş Palyana ülkesinin başkanı arayınca da apar topar toplanıp gitmişti. Yüzbaşı ise yanında gitmişti. Hava kararmıştı odanın içerisini camdan vuran sokak lambaların ışıkları aydınlatıyordu.
Kapı açıldığında, kafamı çevirip kimin geldiğine baktım. Orta yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim adam içeri girdiğinde eline tutuğu dosyayı ayakucumda olan masaya bırakıp
"Merhaba, Malin Hanım. Ben Doktor Frank Evan buraya geldiğinizde sizinle ben ilgilendim. kaburgalarınızda üç tane çatlak var. Bombanın basıncı sizi havaya fırlatmış aynı hızla yere düştüğünüz içinde kaburgalarınız da çatlama oluşmuş. Yüzünüzde oluşan bir kaç çiziği saymasak eğer bir kaç haftaya toparlanırsınız. Bana soracak bir şeyiniz var mı?" dediğinde
"Ne zaman çıkabilirim?" diye sordum kısık sesimle.
"yarın sabah sizi taburcu ederiz." dediğiyle kafamı anladığımı belirtircesine sallamakla yetindim, doktor ise ardından çıkmıştı tekrar kapı açıldığında hemşire odaya girdi serum takıp daha iyi hissedeceğimi söyleyip çıktı.
İçimde kanadı kırılmış bir kuş vardı, kanatlarındaki kırıklara rağmen çırpınmaya, uçmaya çalışıyordu... uçmaya çalıştıkça daha fazla batıyordu derine.
kapı iki defa tıklatıldığında "gel" dedim kapı açıldığında elinde kocaman bir çiçek buketiyle birlikte bir adam odaya girdi kuryedi kafasında ise kaskı hala duruyordu kaşlarımı çatıp baktım adama, adam ise kısaca odaya göz gezdirip elindeki çiçekleri ayaklarımın ucuna sanki bomba taşıyormuş gibi fırlatmıştı.
"O bok çuvalı sana çiçek yolladı" dedi memnuniyetsiz sesiyle. Yanıma geldiğinde elimi hızla kaldırıp boğazını tutum.
"seni sikerim Naki!" diye tısladım dişlerimin arasından. Naki bileğimden tutup çekti "ne yaptığını sanıyorsun, Malin?"
"O yüzbaşı ne saçmaladı? bana derhal her şeyi anlatıyorsun yoksa diğer yüzümle karşılaşırsın!" dedim uyarı dolu sesimle. Naki hızla doğrulduğunda ellerini havaya kaldırdı
"önce sakin ol Malin! yarın hastaneden çıktığında sana ayarladığımız eve gidiyorsun ve tünelden geçip hangara geliyorsun. Toplantıda gerçek planı sana anlatacağız!"
