BÖLÜM 5

596 40 0
                                    

Selamlar nasılsınız? İyi okumalar hatam olursa kusura bakmayın.
______________________________________

Kullanılmış pamukları ve yara bandı çöplerini alıp poşetin içine koydu botikonu ise yardım çantasının içine koydu. Tam o an karnım guruldadı. Kahretsin rezil olmuştum ama ne yapabilirdim ki dünden beri yemek yememiştim. Ayağa kalkarken gözlerimiz kesişti. "Neden bana yardım ettin?" Aramızdaki sessizliği bozan ben olmuştum. Başımda dikilmişti. "Her şeyi sorgulama Jeon." dedi ve arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

Açlıktan midem kazınmıştı yemek istesem verir miydi? Belki verir umuduyla konuşmaya başladım. "Karnım acıktı saatlerdir yemek yemiyorum rica etsem yemek verir misin?" Sorumla birlikte durdu. Bana dönüp "Hayır Jeon cezanı çekmek zorundasın." dediğinde hem sinirlenmiş hem de üzülmüştüm. Beni dövdürttü bu ceza değil miydi? "Ama neden cezamı çektim zaten su ver bari." sesim yükselmişti.

Vermezse en fazla şuracıkta ölüp giderdim. Bir adım attı "Unuttun mu? Cezan artmıştı seni böyle cezalandırıyorum." Kapıya doğru ilerlemeye başladı. "Kıçımın mafyası." biraz yüksek sesle söylediğimi farkettiğimde duydu mu diye hemen Taehyung'a baktım. Sanırım duymamıştı. Bir de mafyayım diye geçiniyor. "Duymadım sanma Jeon!"

Ne ahh hadi ama şimdi napıcaktı köpeklerin önüne mi atıcaktı? "Yalvarırım su ver ölüp giderim yoksa." dudaklarımı büzdüm. Kıkırdadı "Merak etme ölmezsin ayrıca arkadaşını bulmamız an meselesi haberin olsun." diyip beni dört duvar arasında yanlız bıraktı.

J-Hope yaşıyordu yani bu iyi haber ama buraya gelirse ikimizi birden öldürürlerdi. Boku yedik çünkü borcu ödeyecek paramız yoktu. Ahh salak arkadaşım başıma dert açmasan bi.

Açlığın etkisi daha çok bastırdı. Gözüm dönüyor midem bulanıyordu. Yere cenin pozisyonu alarak uzandım.  Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladı.
__

Uyandığımda aynı yerde uzanıyor olduğumu gördüm. Zaman kavramım karışmıştı şuan gece miydi gündüz mü? Açlıktan ve susuzluktan gücüm kalmadığı için yerden kalkamamıştım. Lütfen artık biri bana yemek versin yoksa durum gerçekten kötüye gidiyordu.

Saatlerdir aynı yerde uzanıyorum ne gelen var ne giden betonun soğuklu tenime işlemişti soğuktan bembeyaz olmuştum.

Kapının arkasından gürültü koptu. "Bırakın" diye bağırdı biri bu ses tanıdıktı. J-Hope'un sesine benziyordu. Kafamı çevirip bakıcak halde bile değildim. Kapı açıldı kafamı zar zor çevirdim ve J-Hope'u içeri ittirdiler. J-Hope'un geldiğine o kadar sevindim ki. Kapıyı kapattılar.

"Jungkook iyi misin tanrım yüzünde ki morluklar ne? " Omuzlarımdan tutup kaldırmaya başladı. "Dur J-Hope iyiyim ben asıl sen iyi misin? Ne zamandır yoksun ortalıkta çok korktum öldün sandım." Sesim çatlak çıkmıştı yutkunmaya çalıştım ama boğazım daha çok acımıştı.

Doğrulup oturmaya çalıştım. O da halsizdi yemek yememişti yüzünden belliydi. Uzunca birbirimize sarıldık. "Nasıl buldular seni?" başımı omzuna yasladım. "Senin evine gittim çünkü karnım açtı ama kapıyı açmadın sonra kendi evime gitme kararı aldım sokağın başından evimin girişini gözledim kimse yoktu içeriye girdim tam evimin kapısına vardım ki adamlarıyla karşılaştım topuklarımı kıçıma vura vura koşturdum tabii bitkin olduğum için yakaladılar." uzun cümlesinin ardından soluklandı.

Salak arkadaşım benim neyse ki yanyanaydık ama güçsüz düşmüştük. "Şimdi napıcaz peki nasıl çıkıcaz burdan." dedim. Bilmem dercesine omuz silkti. "Sen buraya gelirken etrafı inceledin mi en azından çıkış yolu ya da nerdeyiz ormanlık alanda mıyız?" sorularımı ard arda sordum. " Hayır kafama çuval geçirdiler siktiğimin herifleri."

Süper burada çürüyüp gideceğiz. "Tuvalete gitmek için dışarı çıksak belki o zaman etrafı inceleyebiliriz." ortaya yeni bir fikir attı. Fikri mantıklıydı. Biraz daha düşündükten sonra konuşmak için dudaklarımı araladım. "Güzel ikimizden biri gitsin orada havalandırma camı var mı diye kontrol etsin."

"Sonra ikimizi aynı anda götürmez ler ki." dedi J-Hope. Doğru götürmezlerdi beynimi zorlamaya çalıştım ama aç karınla ancak bu kadar oluyordu. "Sen tuvalete git ben kusma taklidi yaparım ya da gerekirse kusarım. " diyerek ona baktım. O da bana bakıyordu fikrimi hem beğenmiş hem beğenmemiş gibi. "Nasıl kusmayı planlıyorsun?" diyerek önüne döndü.

"Kan içerim." biraz saçma gelsede yapacak bir şey yoktu burdan kaçmamız lazımdı. "Sen delirmişsin nasıl kan içeceksin." Onu düşünmemiştim etrafta sivri bir şeyde yoktu. Sonra aklıma birden fikir geldi. "J-Hope evinin anahtarı yanında mı?" ayağa kalkıp ceplerini kontrol etti. "Evet yanımda."

"Süper o zaman ağzımı onunla kanatabilirim." J-Hope garip garip bana baktı. "Jungkook sen ciddi misin? İşe yaracağının garantisi bile yok." Bakışlarımı yere çevirdim. "Evet yok ama burada durup ölmeyi mi bekleyelim?"

Yanıma oturup ellerini kafasına koydu ve ağlamaya başladı. " Hepsi benim yüzümden özür dilerim Jungkook özür dilerim başına bela açtım benim yüzümden ölebilirdin." Ona sarıldım. "Şşş sakin ol şimdi özür dilemenin sırası değil buradan ilk önce çıkalım."
______

Evet bölüm bitti umarım beğenmişsinizdir. Görüşürüz.

Mafia Love| TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin