BÖLÜM 13

216 25 8
                                    

Selam nasılsınız? Hatam olursa kusura bakmayın iyi okumalar.
______________________________________

Tezgahın kenarına yaslandım. Rüya olmasına rağmen beni derinden etkilemişti. İçeri salona ilerledim tam koltuğa oturacakken, J-Hope'un bana doğum günüm için aldığı çiçeklere takıldı gözüm. Evin her yerinde fotoğraflarımız ya da bana aldığı hediyeler vardı ve her onları gördüğümde kendimi durduramıyorum ve ağlamaya başlıyordum.

Kalbim çok acıyordu her gün sanki acı iki katına çıkıyormuş gibi hissediyorum. Cidden yoruldum yaşamaktan yoruldum, nefes almaktan yoruldum, düşünmekten yoruldum. Artık her şey katlanamaz bir hal almaya başladı. Eskisi gibi olabilecek miyiz?

Telefonun çalmasıyla yerimden sıçradım. Uzanıp masadan telefonumu aldım. "Alo Jungkook!" Jin neden bu saatte arasın ki. "Noldu Jin?"
Sesi telaşlı gelmişti acaba bir şey mi oldu? "Bir şey olduğu yok geç açtın o yüzden endişelendim." bir şey olmadığına sevindim.

"Neden bu saatte aradın?"

"Uyuyamıyorum ne kadar denesem deneyeyim gözüme bir gram uyku girmedi."

"Bende az önce bir kabusla uyandım."

"Kabus mu? Ne kabusu gördün?"

Nasıl anlatıcam ki? Sanki tekrar anlattığımda o anı tekrar yaşayacakmış gibi hissediyordum. Tüylerim diken diken olmaya başladı. En kötü tarafı ise J-Hope'u kurtaramamış olmaktı.

"Bir odanın içinde uyandım oda da sadece yatak vardı. Uzaktan sesler geliyordu bende o yöne doğru ilerlemeye başladım. Başka bir odaya vardım ve odanın içinde J-Hope tavana asılmış, Taehyung ise onu tekrar silahla vurmaya hazırlanıyordu." sesim titremeye başlayınca sustum. Gözyaşlarımla bir savaşa girdim.

"Eee sonra noldu?" boğazımı temizleyince konuşmaya devam ettim. "Taehyung'u durdurmaya çalıştım ama olmadı korumaları tuttu beni. Önce ben sonra da J-Hope vuruldu. Yine öldü Jin ve ben onu koruyamadım." ağlamaktan gözyaşım kalmayacaktı neredeyse.

"Tamam şşh sakin ol bu bir kabus. Kendini suçlama." sanki görebilecekmiş gibi kafamı sağa sola salladım. "Hayır Jin gerçek hayatta kurtaramadım en azından rüyada kurtarsaydım." ıslak olan gözlerimi sildim.

"Artık ne için endişeleniyorum biliyor musun Jin?"

"Ne için?"

"Eskisi gibi olabilecek miyiz? Ben evin her bir köşesine baktıkça gözümde anılarımız canlanıyor." oturduğum yer dar gelmeye başlamıştı bu yüzden ayağa kalktım ve evin içerisinde turlamaya başladım. Uzun süre Jin'den ses gelmeyince telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve kapattı mı diye kontrol ettim. Tam orda mısın diye sorucakken konuşmaya başladı. "Bil-bilmiyorum Jungkook. Ama şunu çok iyi biliyorum ki biz her zaman bir arada olacağız unutma, bir söz vermiştik."

Derin bir nefes aldım haklıydı hiç bir zaman ayrılmayacağımıza dair bir söz vermiştik uzakta olsak bile. O günü dün gibi hatırlıyorum. "Şimdi iyi misin?" o da duygulanmış olacak ki sesi titrek gelmişti. "İyiyim sayende sizin sayenizde." J-Hope'un yukarıdan bizi dinlediğine eminim, ölmüş olsa bile kalbimizde bizimle beraber. "Kapatıyorum o zaman görüşürüz."

"Görüşürüz." telefonu kapattıktan sonra balkona çıktım. Etrafı izlemek belki iyi gelirdi.

_

6 ay sonra|

Aradan uzun zaman geçmişti. Uzun bir depresyon dönemindeydim. Ne kadar J-Hope'suz yaşamaya çalışsamda olmadı. Artık daha az dışarı çıkıyor, neredeyse sadece Jin'le konuşuyordum. Bütün gün evde yemek yiyip yatıyordum. Bugün Jin'le birlikte J-Hope'un evine gitmeye karar verdik. Evde ki gereksiz olan eşyaları ihtiyaç sahiplerine satarız ya da eskiciye veririz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mafia Love| TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin