8 - Jungkook

450 51 50
                                    

"Tamamdır parkın önünde buluşuruz o zaman Lix." diyerek telefonu kapatarak evden çıkmıştı Jisung. Felix'i de çağırmıştı yanlarına.

Jisung elindeki telefonla konumu anlamaya çalışırken gelen korna sesi onu ürkütmüş ve telefonunun düşmesini sağlamıştı.

"Çok mu korktun?"

Jisung önündeki motorlu çocuğu görünce derin bir nefes aldı. Yerdeki telefonu eline alarak mırıldandı. "Aptal."

"Nereye gidiyorsun?"

Jisung cevap vermeyip motorun diğer tarafından geçeceği sırada önündeki çocuk motorunu oraya sürüp tekrar etti cümlesini. "Nereye gidiyorsun dedim."

"Seni ilgilendirmez."

"Nereye gidiyorsan bırakayım işte otobüsle uğraşma."

"Ah cidden lütfen çık önümden."

Önündeki kafasını iki yana salladı yavaşça. Ardından aklına gelen şey ile gülümsedi. Jisung kaşını çatarak baktığında Minho tek hareketi ile Jisung'un telefonunu alarak ekrandaki konuma baktı.

"Hey!" diyerek telefonunu geri almaya çalışsa da başarısız olmuştu Jisung.

"Hmm çokta uzak değilmiş bin bakalım."

"Telefonumu geri ver!" dedi motordaki çocuğa yaklaşarak Jisung.

Minho elini kaldırarak Jisung'un telefonu almasını daha da zorlaştırmıştı. "Bin."

"Binmeyeceğim dedim sana."

Jisung fark etmeden fazla yaklaşmış olacak ki önündeki adamla aralarında birkaç santim kalmıştı. Minho kaşlarını kaldırarak güldü. "Zoru oynamaya çalışırken yanlış yollara gidiyorsun haberin olsun."

Jisung anında geri adımlamıştı bu cümle ile. İkisi de hiçbir şey demeyip birbirlerine bakarken Minho kesti sessizliği. "Jisungie." dedi net çıkan sesi ile. "Zorlamaya gidiyor bu iş. Ya kendin bin ya da ben bindireceğim şimdi seni."

Jisung sert bakışların altında ezildiğini hissetmişti. Ardından biraz gözlerini kaçırmış ve başka çaresini olmadığını anlayarak konuştu. "Tamam."

Minho aldığı galibiyet ile gülümsemişti. Jisung'un telefonunu cebine atıp binmesi için elini uzattı. "Gidince veririm."

Jisung istemese de elini tutarak bindiği motorda düşmemek için Minho hariç her yeri tutuyordu.

"Adım Minho. Geçen içtiğinizden dolayı hatırlamıyorsun diye düşüneceğim ama ismimle hitap et artık bana." Jisung'tan duyduğu küçük mırıltı ile motoru çalıştırıp yola koyulmuştu Minho.

Jisung'un belinden tutması için ile yaptığı ani gaz ile isteğine de ulaşmıştı.

Aklında tuttuğu adrese gelerek motoru park etti. "Geldik, burası o park." Jisung duyduğu ses ile hemen motordan indi. Arkasından Minho da inmişti. "Telefonum."

Minho cebinden telefonu çıkarıp birkaç tuşa bastı hızlıca. Jisung ne yaptığını anlamaya çalışırken Minho'nun cebinde çalan telefon ile ne yaptığını anlamıştı.

"Şimdi alabilirsin." diyerek telefonu geri verdi Minho.

"Jisung!" diyerek Jisung'un yanına geldi hızlıca Felix. Jisung'un yanında durduğunda Minho birkaç saniye süzdü onu.

Felix bunu fark etmiş olacak ki konuştu. "Bir şey mi oldu?"

"Yok." dedi Minho. "Kendin gibi tatlı arkadaşların mı var hep?" diyerek Jisung'a döndü.

Lost Me || Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin