Lost Me || Chanmin ✓

18 - Sarhoş

Sergi sonrası Hyunjin, Changbin, Felix, Jeongin ve Seungmin kutlama yapmak adına içmeye gitmişlerdi.

Hyunjin ayağa kalkarak bardağını kaldırdı. "Bugün benimle birlikte sergime gelip beni desteklediğiniz için çok teşekkür ederim. Beklediğimden güzel bir akşam oldu. Sergime!" Son kelimesinde bardağını kaldırdığında diğerleri de onunla birlikte kaldırıp bardakları tokuşturdular.

Felix bir bardak daha doldurdu kendine. "Serginin şerefine sen ödüyormuşsun?" diyerek Hyunjin'e göz kırptı.

Hyunjin'de aynısını yaparak bardağını Felix'in bardağını çarptı. "Öyle olsun bakalım."

Yavaş yavaş muhabbet ederlerken Seungmin konuşmuyordu. Çok içmeyen çocuk ardı ardına içki doldurup içiyordu.

Jeongin onu fark ederek elindeki bardağı tuttu. "Seungmin."

"Hm?" diye fısıldadı Seungmin. Yanakları kıpkırmızı olmuştu.

"Ah Tanrım, niye bu kadar fazla içiyorsun?"

"Onun yüzünden! Ah!" Seungmin elindeki bardağı bırakarak kafasını masaya koydu. "Hepsi onun suçu."

"Kimin Seungmin?"

"Chan." dedi fısıldayarak. Kaşları çatıldı Jeongin'in bu cevaba. "Şerefsiz o."

"Ne şerefsizi Seungmin? Anlamıyorum."

Seungmin yavaştan gözlerini kapattı cevap vermeye gayret bile etmeden. Jeongin onu kendi haline bırakırken diğer üçlüye döndü.

Gece geç saatlere varırken aralarında en ayık Changbin'di.

Üçlüyü taksiye götürmeye çalışıyordu teker teker. Jeongin ve Seungmin'i arabaya bindirdikten sonra geri döndüğünde Felix'in telefonunun çaldığını gördü. Başta emin olamasa da en son telefonu alıp açtı. "Alo?"

"Kimsin? Felix nerede?"

"Felix biraz sarhoş şuan. Siz kimdiniz?"

Biraz ses gelmedi diğer taraftan. Changbin tekrar konuşacaktı ki sonunda konuştu karşısındaki. "Abisiyim ben. Konum atsana sen bana, ben gelip alıyım Felix'i."

"Tamam bekliyorum ben burada."

"Tamam." Karşıdaki kişi telefonu kapattığı gibi konumu atti Changbin. Felix ve Hyunjin'in pek birbirinden ayrılası yoktu o yüzden ikisinin başında beklemeye başladı.

Yaklaşık 15 dakika sonra gelmişti telefondaki. "Felix." diyerek hızlıca onlara doğru gelmiş ama olduğu gibi kalmıştı.

Karşısında Hyunjin ve Felix'i koltukta kol kola, Felix'i, Hyunjin'in eliyle oynarken görmeyi beklemiyordu tabii.

Karşılarındaki kişiye başıyla selam vererek Felix'e yöneldi. "Felix kalk gidelim."

"İstemiyorum bırak! Aaa Hyunjin yardım et!"

Felix'i bırakarak derin bir nefes aldı karşısındaki. "Felix."

"Hım?"

"Sinirlendiğimde nasıl olduğumu biliyorsun değil mi?"

"Biilmiiyoruum. Minho hyung nasıl oluyor sinirleninceee?"

"Bilmiyorsun çünkü beni hiç sinirlendirmedin Felix. Ama yavaş yavaş sinirlenmeye başlıyorum ve sinirliyken hiçte iyi olduğum söylenemez."

"Hyuunjin hyung." Felix kendini korkarmış gibi Hyunjin'e gömdüğünde Minho sinirle güldü. "Delireceğim. Senin de Hyunjin'ininde."

Changbin ayağa kalkarak ikiliye ilerledi. "Ben yardım edeyim." diyerek Hyunjin'in bir elini tuttu. "Hyun, Jeongin sana puding yapacakmış kalk hadi."