25 - Havuz

217 34 3
                                    

Birkaç gün Chan çoğunlukla Seungmin'in yanında durmuştu. En ufak anlarda bile onu yalnız bırakmıyordu. 

Jeongin bu akşam Seungmin ve diğerleriyle (Jisung ve Felix) zaman geçireceğini söyleyerek onları yalnız bırakmıştı.

Elindeki kartta yazılı olan adrese gelmişti sonunda. Arabasını köşeye bırakarak içeri girdi ve tanıdık yüzü aramaya başladı. "İlk aradığında dalga geçiyorsun sanmıştım."

Yanına gelen adama güldü. "Sözleşmiştik zaten."

Eline tutuşturulan boks eldivenlerini kavradı hızlıca. "Ring boşta şuan gel arkamdan." Changbin'in arkasından yürüdü bu cümle ile.

Bir yandan eldivenleri eline takarken ringe çıktı. "Adil bir dövüş olsun kaybetme kazanma diye karmaşaya girmeyelim."

"Ne o korkuyor musun benden?" dedi gülerek Chan. 

"Ne korkacağım senden. Aramızdaki gerginlik büyümesin diye demiştim." 

Changbin, Chan'ın önünde durarak göğsüne vurdu yavaşça. "Sırrımız olsun ama NIS'de çalışıyorum ve onlarca eğitim gördüm şuana kadar." dedi ve göz kırptı. 

İkili birkaç tur çok sertleşmeyecek şekilde kapışmışlardı.  Akşam saatlerine geldiklerinde biraz oturup durumlarını, yanlış anlaşılmaları düzeltmişlerdi. Chan neden bir anda ortadan kaybolduğuna kadar her şeyi anlatmıştı ona.

Evlerine dönmüşlerdi oradan sonra. Ertesi gün akşama kadar Chan şirkette olduğu için akşam geç saatlerde gelmişti Seungmin'lerin evine.

Kapıyı Jeongin açmıştı ona selam vererek Seungmin'in odasına girmişti. Seungmin sırtını kapı tarafına dönmüş yatağın içinde yatarak telefonuyla uğraşıyordu. "Noldu İnnie?" 

Chan yavaşça yanına gelerek yatağa eğilip yanağına bir öpücük bıraktı. "Ben geldim." 

Seungmin hızlıca yattığı yerden oturur pozisyona gelerek Chan'a sarıldı. "Daha iki gün falan oldu görüşmeyeli ama çok özledim."

Kollarını Seungmin'e sardı Chan'da. "Yavru civciv gibisin resmen."

"Anne mi oluyorsun bu durumda?" diyerek geri çekildi Seungmin. "Hiç legal durmuyor bu durum."

"Salak çocuk onu kastetmemiştim."

"Biliyorum." diyerek güldü Seungmin. "Nasıldı günün?" 

Suratını astı Chan. "Kelimenin tam anlamı ile sıkıcıydı. Birkaç şarkı kaydını yaptım falan filan. Sen bir şey yaptın mı?"

Kafasını iki yana salladı Seungmin. "Bütün gün youtubeda videolar izledim yatarak. Birazda seni düşündüm." diyerek gülümsedi.

Seungmin'in gülümsemesini görünce otomatik olarak gülümsedi Chan. "Bugün burada kalmamı ister misin?"

"Jeongin kızmasın?"

"Çocuk muyuz biz Seungmin niye kızacak?"

Omuz silkti Seungmin. "Onun evi sonuçta."

"Kızmaz o sen merak etme." dedikten sonra küçük bir öpücük bıraktı Seungmin'in dudağına Chan. "Kızarsa eğer benim evime gideriz."

"Tamam." diyerek gülümsedi Seungmin. Birkaç saniye sonra sessizliği bozarak konuştu. "Hyung," Gözlerini yere indirdi. "Sormaya çok utanıyorum ama neden hep küçük öpücükler bırakıyorsun?"

"Sen sevmezsin diye."

Sesinin yüksekliğini koruyamadan hızlıca kafasını kaldırdı Seungmin. "Niye sevmeyeyim!?" 

Lost Me || Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin