9 - Minho

395 57 29
                                    

"Siktir." diye mırıldandı Minho. Girdiği bir ara sokakta sırtını duvara yaslamış ve yere oturmuştu. "Orospu çocukları." 

"5 adama karşı yenebileceğini mi sandın gerçekten?" dedi köşede beliren beden.

"Kes sesini San."

"Haline bak yüzün kandan görünmüyor."

Öksürdü Minho. "İzlemesi keyifli mi? Ver hapları siktir git."

Cebinden çıkardığı hapları Minho'nun üstüne fırlattı San. "Kusura bakma ama o çeteye asla karışmam ben dostum. Kendin ektin kendin buldun. Neyse kalk bir yerde yüzünü yıka gidiyorum ben."

"Siktir git."

San gülümseyerek yanından ayrıldı Minho'nun. 

Minho elini cebine götürerek telefonunu çıkardı ve kişilerde gezinmeye başladı. Şuanki durumda kimi arayabilirdi ki? Annesinin numarasını çaldırmaya başladı. Arama reddedildi.

"Ne güzel." dedi kendi kendine. Yeni kaydettiği numaraya kaydı gözü, onu aradı bu sefer.

"Buyurun racha pastane nasıl yardımcı olabilirim?"

"Pastanede misin?" İstemsizce cümlesinden sonra tekrar öksürdü Minho. Bu sefer avucunda gördüğü kan ile tekrar küfür savurdu. "Sikiyim."

"Kapatıyorum."

"Dur dur kapatma... lütfen."

"Ne istiyorsun?"

"Yardım edebilir misin bana? Gerçekten yardıma ihtiyacım var şuan." 

"Çalışıyorum."

"Ne zaman çıkacaksın?"

"Yarım saate anca. Senin ne yardımına ihtiyacın var?"

"Siktir et." dedikten sonra telefonu kapatıp cebine attı Minho. Jisung'la uğraşacak gücü bile yoktu şuan. Elini üstündeki siyah tişörte silerek ayağa kalktı yavaşça.

Kendini toparlamaya çalıştı yavaşça. Gidebileceği herhangi bir yer yoktu o yüzden sadece motoruna ilerledi. Motorunun yanında kendini duvara yasladı. 

"Pardon, iyi misiniz?"

Minho kafasını kaldırıp sesin sahibine baktı. Tanıdığı surat ile güldü. "Sahildeki çocuk?"

"Felix." diyerek gülümsedi Felix. Ardından yüzündeki gülümseme kayboldu. "Yardım etmemizi ister misin?"

Felix'in yanındaki ikilide gözünü gezdirdi Minho. "Yok, kalsın."

"Yüzündeki kanlara bak ona rağmen yardım istemediğine emim misin?"

İlk defa gördüğü surata baktı Minho. "Çok mu akıllısın sen?"

"Anlamadım? Akıllılıkla bir alakası yok durumun ama eğer böyle tabir ediyorsanız akıllıyım."

Sinirle güldü Minho. "Siktir git deli misin nesin ya."

"Ağzını topla."

"Jeongin tamam gidelim biz."

Felix'e döndü Jeongin. "Nereden tanıyorsun sen bu sıkıntılıyı?"

"Tanımıyorum, sahilde karşılaştık bir kere."

Jeongin derin bir iç çekerek Minho'ya baktı. Konuşacakken arkalarından gelen ses bölmüştü onu. "Lee Minho, Lee Minho. Yine mi ağzını yüzünü dağıttın?"

Minho kafasını çevirecekken önüne gelen kişi çenesini tutarak kendine sabitledi Minho'nun suratını. "Haline bak."

"Aşık olduğun kişinin suratını böyle görmek acıtıyor değil mi?"

Lost Me || Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin