10 - Mezarlık

410 51 31
                                    

Chan ve Seungmin, Felix ve Jeongin ikilisinden önce aşağıya inerek arabanın yanında onları beklemeye başlamıştı. Chan onları arabayla bırakacaktı.

"Felix ve Minho çok iyi anlaşmış gibiler."

"Hmhm." diye mırıldandı Seungmin.

"Eve mi bırakayım sizi yoksa bir yere gidecek misiniz?"

"Bilmiyorum ki Jeongin'e göre hareket ediyoruz biz Felix'le."

"Anladım."

İkisinin konuşmasını kapıdan çıkan Minho ve arkasından koşarak gelen Felix bölmüştü. "Ya hyung yaralısın diyorum evde dinlensene!"

Minho durarak arkasını dönerek Felix'e baktı. "Gelicen mi benimle?"

Felix anlamamıştı. "Ne?"

"Tek başıma salmıyorsun ya sende gel o zaman bakarsın bana."

Felix kafasını çevirerek Seungmin'e baktı. Seungmin omuz silktikten sonra Minho'ya dönerek cevapladı onu. "İyi tamam."

Minho beklemediği cevap ile gülümsedi. Ardından Chan'a bakarak konuştu. "Akşam anneme uğrayacağım birde birkaç işim var Jk'ye de söyle aramasın ikidebir beni. Sanki öldüm amı- neyse teleonlarımı meşgül etmeyin işte."

"Arada bir yaşadığın bilgisini ver, başka bir şey değil."

Minho onaylar şekilde kafasını sallayıp Felix'e döndü. Kafasını gidelim der gibi salladıktan sonra sarı saçlı önüne geçip yürümeye başladığında o da yürümeye başlamıştı.

"Felix'e bir şey yapmaz değil mi?"

Duyduğu soru ile gülüşünü tutamadı Chan. "Yok güzelim yapmaz." dedi gülüşünün arasından.

Seungmin duyduğu hitap ile donakalmıştı. Güzel mi? Kim güzeldi, o mu? Chan'ın güzeli mi? O güzel değildi ki? "Seungmin?" O düşüncelerine dalmışken bunu fark eden Chan ona seslenmişti.

"Hı?" Kafasını kaldırıp Chan'a baktı Seungmin.

"Ne oldu?"

"Y-yok bir şey."

"Hey!" dedi Chan. "Ne zamandan beri düşüncelerini kendine saklıyorsun?"

"Ben," diyerek duraksadı. Gözlerini kaçırarak devam etti cümlesine. "güzel değilim ki."

Chan kaşlarını çatarak baktı çocuğa. Ardından az önceki cümlesi aklına gelerek gözlerini kapatmış, kendine lanet dilemişti.

"Bunu kim söyledi sana? İnan bana gerçekten çok güzelsin Seugmin. Gerçekten."

Seungmin onaylamaz şekilde başını iki yana salladı bakışını yere indirerek.

"Geldiim!" diyerek evden çıkan Jeongin'e baktı ikiside. "Üzgünüm biraz oyalandım, çok azıcık."

"Sorun değil." dedi Chan.

Jeongin ikisini geçerek arka koltuğa bindi hızlıca. Onun arkasından Seungmin arabaya yöneleceği sırada Chan bileğini tutarak durdurdu çocuğu.

Seungmin hızla bakışlarını Chan'a çevirdi.

"Yüzünün her zerresini övebilirim Seungmin. Gözlerindeki derin güzelliği, gülüşündeki mutluluğu, sesindeki huzuru ve saçlarındaki her taneyi. Oturup saatlerce güzelliğini sana anlatabilirim."

Seungmin havalanan kasları ile Chan'a bakıyordu hala. Hiçbir şey diyemedi ona karşı dili tutulmuş, boğazı düğümlenmişti. Gözlerini kaçırarak mırıldandı. "Teşekkür ederim hyung."

Lost Me || Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin