24 - Şirket

250 33 10
                                    

"Sakin olur musun biraz?"

"Ama yüzük."

"Tamam buluruz yüzüğü dert etme güzelim. Hem ne yüzüğü?"

"Şey," diyerek başını çevirdi Seungmin. "Senin verdiğin yüzük." dedi ses seviyesini alçaltırken. "Dün sinirle otluk gibimsi bir yere atmıştım."

"Tamam sorun değil." dedikten sonra Seungmin'in çenesini tutarak kafasını kaldırdı. "Gider buluruz, bulamazsak yenisini alırım ben."

Kafasını tamam anlamında salladı Seungmin. "Şimdi gidip bakalım mı?"

"Yormayalım seni şimdi. Dinlenmen gerek." demesi ile kapı çalmıştı. "Ben bakarım." diyerek ayağa kalktı Chan.

Kapıya gidip kapıyı açtı. "Hayrola Changbin?"

"Sevgilimin evine gelemez miyim canım benim?" diyerek Chan'ı pas geçerek içeri girdi.

"Jeongin evde değil."

"Biliyorim Seungmin ile konuşmaya geldim zaten." diyerek Chan'a döndü. "Yalnız."

"Ne konuşacaksın?"

"Sanane."

"Noldu hyung?" diyerek kapıya geldi Seungmin. "Ne konuşacaksın benimle?"

"Odanda konuşalım mı bebek?"

Seungmin önce Chan'a bakmıştı. "Olur. Gel konuşalım."

Changbin odaya geçerek arkasından kapıyı kapatmıştı. Yatağa oturduğunda Seungmin'de yatağa oturmuştu.

"Bir şey mi oldu hyung?"

"Olmadı mı sence de?" diyerek Seungmin'in sarılı bileklerine baktı. Bakışı ile bileklerini kendine çekti Seungmin.

"Bak Seungmin, şuan diyeceklerim ne seni üzmek için nede başka bir şey için. Sadece iyiliğin için." diyerek derin bir nefes aldı.

"Psikoloğa gitmeyi her seferinde reddediyorsun Jeongin sorduğunda ama artık gitmen gerekmiyor mu?"

"Ben hasta değilim."

"Ben asla onu imâ etmiyorum. Sadece desteğe ihtiyacın var, bunu inkar etme. Bende gelirim kapında beklerim seni, Jeongin'de bekler hatta Chan bile bekler seni. İstediğin her şekilde yapabilirler seanslarını. Ama şunu bil eğer gidersen çok daha iyi olacaksın."

Seungmin bakışlarını yere indirmişti, istemiyordu. "İstemiyorum."

Changbin derin bir nefes aldı yeniden, ikna etmesi gerekiyordu çocuğu. "Seungmin iki kere intihara kalkıştın. İki kere bak. Kendini kocaman köprüden denize attın ve bileklerini kestin acısını bile hiçe sayarak. Sen ölümden korkmuyorsun ama biz seni kaybetmekten korkuyoruz. Bir daha kendine zarar vermeye çalışırsın diye korkuyoruz."

Durdu. "Jeongin dün akşam bana evde bıçak yerine ne kullanabilirim diye sordu. Sırf sen evde sivri bir şey görme diye. Kendin ile birlikte ona ne kadar zarar verdiğinin farkında bile değilsin. O kadar odaklanmışsın ki ölmeye eğer başarılı olursan arkandan Jeongin'i götüreceğinden haberizsin."

Son duyduğu cümleyi anlayamadı Seungmin. "Nasıl?"

"Eğer o ölürse bende canıma kıyarım dedi bana. Ona aşık birisi olarak bunu duymak ne kadar can yakıcı biliyor musun Seungmin. Chan ölmedi ama birkaç ay ona ulaşamadın. Nasıl hissettin o zaman? İşte o hislerini ölümle çarp ve değerlendir."

Seungmin yine ağlamaya başlamıştı sessizce. Hiçbir şey diyemiyordu.

"Ağla diye anlatmıyorum bunlaru. Sadece olanları sana açık açık anlatıyorum. Hala reddediyor musun psikoloğa gitmeyi?"

Lost Me || Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin