13 - Buz Pateni

349 47 20
                                    

"Aşağıdayım."

"Hemen iniyorum çok azcık işim kaldı."

"Sorun yok beklerim." dedi kısık sesle gülerek Chan. Ardından aramayı kapattı.

Seungmin son kez kirazlı nemlendiricisini de sürdükten sonra hızlıca merdivenlerden inip Chan'ın arabasına ilerledi hızlı adımlarla. "Üzgünüm hyung beklettim."

"Sorun değil Seungmin." dedi gülümseyerek Chan. "Hem vaktimiz var daha." dedi ve Seungmin için kapıyı açtı.

"Teşekkür ederim." dedikten sonra arabaya bindi Seungmin. Chan'da kapısını kapatarak kendi koltuğuna oturdu ve yola koyuldu.

"Gireceğimiz yerin hemen yanında alışveriş merkezi var uğrarız diye düşünmüştüm. Uğrar mıyız?"

"Olur, uğrarız."

"Çıktıktan sonra mı yoksa şimdi mi girelim?" Konuşurken arabayı park ediyordu aynı zamanda.

"Fark etmez hyung."

"Gel şimdi girelim o zaman."

Seungmin onayla kafasını salladıktan sonra arabadan inip alışveriş merkezine girdiklerinde Chan ilerliyor Seungmin yanında onu takip ediyordu. "Şu üst çok güzel değil mi?" diyerek bir mağazaya girmiş ve kapşonluyu eline alarak Seungmin'e gösterdi Chan.

"Güzel." dedi Seungmin aynı anda başı ile onaylayarak.

Chan mağazanın adına baktıktan sonra konuştu. "Arkadaşım burada çalışıyor olması gerek hemen ona bakıp geleceğim sakın bir yere ayrılma küçük prens." Seungmin'e göz kırptıktan sonra uzaklaştı Chan.

Seungmin ise birkaç dakika yerinde kıpırdayamamıştı. O neydi öyle? Hayal mi kurmaya başlamıştı? En son başını iki yana salladı. "Kendine gel Kim Seungmin, girme o girdaba yeri ve zamanı değil. Dağıt kafanı." diye konuştu kendi kendine.

İlerde gördüğü reyona ilerledi, etek reyonu. Birkaç tanesine bakıp inceledi. Bir tanesini eline aldığında arkasında duyduğu ses ile elindekini düşürdü. "Geldim."

Chan yere düşen etek ve Seungmin' baktı. Ardından eteği yerden alarak yerine attı. "Korkutmak istememiştim affedersin. Etek mi bakıyordun?" dedi Chan reyona bakarak konuştu.

"Y-yok, yani b-ben bakmıyorum gözüm çarptı sadece kendim için değil ben çok anlamam." Seungmin saçmalamaya devam ettiğinde Chan durdurdu onu.

"Tamam tamam sakin ol sıkıntı değil etek bakmak ilgi alanın olabilir bu beni hiç ilgilendirmez Seungmin sevdiğin şeye laf edecek değilim ben. Çevremde tanıdığım var senin gibi etek giyen."

"Kendim için değil!" diye Chan'ın sözünü kesti Seungmin. "Yani..." diyerek duraksadı ve ses seviyesini düşürdü. "Jeongin için bakmıştım." dedi. "O seviyor etekleri."

Chan gülerek kafasını salladı. "Peki, alacak mısın Jeongin'e?"

Hayır anlamında kafasını salladı Seungmin, utandığı için gözleriyle Chan'a çeviremiyordu.

"Bu arada." dedi Seungmin'in ellerine bakarak Chan. Elini ceketinin cebine gittiğinde Seungmin'in gözleri oraya kaymıştı. Cebinden bir kutu çıkararak Seungmin'e uzattı. "Senin için."

Seungmin kutuyu eline alarak açtı, içinde gördüğüm yüzük ile şaşkınlığını gizleyemezken yüzüğü kutudan çıkarıp parmakları arasında tuttu ve Chan'a çevirdi başını.

"Gerilince veya huzursuz hissettiğinde çok fazla parmaklarınla oynuyorsun," dedi ve yüzüğün ucundaki papatyayı döndürdü Chan. "Parmaklarını rahat bırakıp bununla oyalanırsın diye düşündüm."

Lost Me || Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin