Ne hissediyordum şuan, Acı...Hüzün... Lanet olsun! Ne hissettiğimi hissedemiyordum...
~
Sabah olduğunda aşağıdan birtakım hareketlilik hisssetim ve aşşağıya indim zaten bütün gece uyumamıştım başım ağrıdığı için gece herkez uyurken aşşağıya inip kahve yapmıştım. Içeriye girdiğimde herkes bi telaş içindeydi "ne oluyor ya?" diye sordum; babam bana dönerek; "Kızım bizim orada bugün akşam Şahin Ağanın eğlencesi varmış oraya gidecez hadi sende çabuk hazırlan!" dedi ve gitti. söylene söylene odama çıktım ve giyinme dolabımın kapağını açtım aval aval bakmaya basladım... hiç modumda değildim ve ne giyecektim. Söylene söylene, dolabımdan mini boylarda koyu zümrüt yeşil'i bir elbise çıkarttım ve giydim. Aceleyle ise hemen bir makyaj yaptım bu hic benlik değildi ama... tekrar aşşağıya indiğimde herkes hazırdı ve yavaş yavaş çıkıyorlardı bende hızla, Tuğçe ve Şeymanın ortasına geçip kollarına girdim; "Sabahın körü ne oluyor ayol nereye gidiyoruz?" diye sordum ikiside çok ayrıntı bilmiyor olmalılarki benim bildiğim şeyi söylediler. Bahçeye çıktığımızda bütün aile buradaydık, hep birlikte, dağılmadan ve bozulmadan...
Korumalardan bir kaçı garajdaki *VIP Minübüs* le geldiler. Babamlar en öndekine, biz kadınlar ise arkadakine binerek arkalı önlü Diyarbakırın yolunu tuttuk...
7 saat süren yolculuğun ardından konağa vardığımızda kapıda bizi kâhyalar karşılamıştı ,burdada varlıklı, tanınan ve zengin bir aile olunca herkez bizi bilirdi... daha gelir gelmez eve misafirler gelmeye başlamıştı. Babam zaten çok yorgundu birde onun memleketi olunca... annemde malum, Vedat Demirin eşi olunca...
Halamla anneminde başına akrabalar, misafirler dökülmüştü. Amcam tanıdığım birkaç iş adamlarını çalışma odalarına yönlendirirken duymuştum.
"Buyrun bi kahve içelim" diyorlardı babamla amcam gitti. Annem ve halam isede eve girmişlerdi. Abimlerde, babamların arkasından gitmişlerdi zaten....
Biz kızlarda bahçenin ortasında put gibi kalmıştık Şeyma derin bi nefes alarak; "Biz ne yapacağız şimdi?" dedi"Böyle zamanda hep unutuluyoruz!"diye ekledi Tuğçe
"Başları kalabalık şimdi onların rahatsız etmeyelim, bizde bedestene mi gitsek acaba ne nersiniz?!" deyince kızlarda onayladı ve yola koyulduk gene peşimizde Ali vardı "Gerek yok" desekte gelmişti,ama hoşuma gidiyordu açıkçası. Bedestende gezinirken bi anda aklıma Görkem geldi sabahda konuşmamıştık ,çantamdan telefonumu çıkarıp mesaj gelmişmi diye baktım ama yoktu... Hemen hızlıca Tuğçeye sordum; "Tuğçe siz sabah Furkanla konuştunuzmu?"
"Yok hayır ne oldu?"
"Hiç sordum öylesine"
"Hmm tamam, Zümo sen iyisin değilmi?" diye sordu Tuğçe
Kimse bana bu soruyu daha önce sormamıştı ben iyimiydim gerçekten, mutlumuydum, gene her zaman dediğim gibi "iyiyim" dedim ve geçiştirdim.
İki,iki buçuk saat sonra annemin aramasıyla eve dönmek zorunda kalmıştık.
Akşam olduğunda ise eğlence yerine varmıştık uzun uzun masalar kurmuşlardı masaların üstünde rakılar, çerezler, meyveler herşey doluydu Şahin Ağa bizim aileye ayırttığı yere geçmiştik. Babamlar her zaman olduğu gibi memleketten, işten filan konuşmaya başlamışlardı...
Annemlerde dedikodu yapmaya koyuldular bende etrafı izlemeye başlamıştım...
"Özlemişim memleketimi..."dedim
Şeyma; "Bende valla!" dedi
Kısa bir süre sonra çalgıcılar geldi ve yavaştan çalmaya başladılar ortam yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlıyordu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÜTÜANKA
General FictionBir kez görmek yeter, Aşkta bir bakış, ömürlere bedel... Bu bir aşk hikayesimiydi, belkide daha fazlasıydı... Aşk neydi? Günümüz aşklarının ötesinde bir aşk Görkem ile Zümrütün aşkı. Bir yanda Zümrüte senelerdir aşık Görkem, diğer yanda aşkın kendi...