yeni bölüm geldii, oy verip bolca yorumu ihmal etmeyelim, keyifli okumalar dilerim 🔮🪻
dersin bitiminde ne yapıp edip bir yolunu bulup aybike'nin yanına gelebilmeliydi. tam da bir bahaneye ihtiyacı olduğunu düşündüğü sıralarda da genç kızın düşürmüş olduğu defteri radarına girdi. defteri açıp sayfalarına bir göz gezdirmeyi aklından geçirdiğinde ise araya girmiş olmalarıyla hemen kalktı yerinden. aybike'nin şuanki konumunda ondan sadece üç sıra kadar uzakta oturan özgür'le konuşmaya girmesini engellemek için fazla vakti yok gibiydi.
genç kız sınıftan çıktığında koridorda bir hızla yanında getirdiği rüzgarla yanına gelen kızıla baktı şaşkınlıkla. kızılın parfümü içine kadar işlediğinde kendinden geçmiş bir halde kapanmamaları için gözlerine direnmesi gerekiyordu.
"bir şey mi vardı?"
kızıl çocuk en başta söyleyip söylememekle kararsız kalarak ağzını açıp kapasa da söyleme yönünde ani bir karar verip bir adım attı.
"derste yanımdan bir anda kalkıp gittin be aybik."
"hani orası kimsenin yeri değildi, isteyen istediği yere oturabiliyordu. bunu da bana pek yakınlarda kızıl bir çocuk söylemişti. ben de istediğim yere oturdum işte."
kızıl çocuk hiçbir duygu barındırmayan ve ne demeye çalıştığı belli olmayan ifadesiz bakışlarla genç kıza bakarken birden kız, çocuğun gözlerinden bir karaltı geçtiğini gördü. ve bu karaltı, kızılın belli belirsiz bir gülüş bırakıp ona yaklaşıyor olması yine heyecanını yükseltmişti işte. gözlerinin içine bakan kahverengi halkalar ise ela tonlardan dudaklarının pembesine indiğinde genç kız elinde olmayan sebeplerden dolayı yutkundu. berk ise tek elini genç kızın başının yanındaki duvara yaslamıştı.
"partiye benimle gel."
aybike onu etkisi altında bırakan çocuğun gözlerine bakmaya çalıştığında karşısındaki kızılın ona karşı bakışları inatla dudaklarındayken, onun da dudaklarına bakmamak için büyük bir çaba sarf etmesi gerekiyordu.
çok da başarılı olduğu söylenemezdi. asla olmaması gereken tek kişiye aşık olan kalbi gibi kızılın yüzünde bakmaması gereken tek yere odaklanmıştı şimdi. berk aybike'ye oldukça az da olsa yaklaştığında da genç kız onu öpeceğini düşünmüştü birkaç saniyeliğine. kendini bırakmaması gerektiğinin oldukça farkındaydı. o yüzden gözlerini kızılın o çok beğendiği dudaklarından alıp gözlerine çıkardı.
"cevap vermedin."
"ne?"
derin bir nefes verip sözlerini tekrarladı kızıl. "partiye benimle gelmeni istiyorum."
bunu söylerken tek elinin işaret ve baş parmağıyla çenesini hafifçe tuttuğunda genç kız dudaklarını yalayıp elleriyle oynamaya başladı. eğer berk biraz daha yaklaşırsa, onu biraz daha yakından hissedip, kokusunu daha yoğun alıp çekimine girerse heyecandan bayılabilirdi.
kızıl da bunu biliyormuş gibi yaklaştı daha ne kadar yakın olabileceğini bilmediği kıza. o da aybike'nin muhteşem kokusunu içine çekse de bunu belli etmiyordu. parmağını kızın ince buklelerinden birine doladığında genç kızın gözleri kızılın diğer elinde gördüğü şeye takıldı.
"o elindeki ne?"
"ha bu. senin galiba, yanımdan giderken düşürmüşsün."
"tamam, sağ ol. ver onu bana şimdi."
genç kız çizim defterinin, üniversiteye gelip de onu gördüğü zamandan itibaren olan tüm tarihlerde onu çizmeye başladığı defterin berk'in elinde olmasıyla paniklemişti çünkü eğer kızıl içine bakarsa tüm sene boyunca aybike berk'in dalga konusu olabilirdi.
neredeyse yakınlaştıkları zamanki kadar hızlı atan kalbi ağzındayken berk'in elindeki deftere uzandı, berk ise onu şaşırtmayıp defteri yukarı, kızın ulaşamayacağı bir seviyeye kaldırmıştı.
"niye böyle telaşlandın sen bakayım? çok mu önemli bu defter?"
genç kız kaşları çatılmış, berk'e bakarken deftere uzanmaya çalıştı. yukarıdaki defteri alamıyordu ve alamadığı gibi bir de berk'in daha da yukarı kaldırmasıyla uğraşmak zorunda kalıyordu.
"berk ver şunu dedim sana."
zıplayıp almaya çalışması da etki etmiyordu. kızıl gerçekten çok uzundu ve aybike o defteri bu yöntemle alabileceğini sanmıyordu. başka bir şey yapmalıydı, sinsi kızılın dikkatini dağıtacak bir şey.
berk yeniden kızın burnunun dibinde belirdiğinde de şerefsiz gülümsemesini sildi yüzünden.
"bir şartım var, kabul edersen vereceğim defterini."
"ne?"
"partiye benimle geleceksin."
"partiye gelirim belki, ama bu seninle olmaz sanırım berk özkaya."
"o zaman defterin bende kalır."
"şuan sana tamam seninle partiye geleceğim diyip defterimi aldıktan sonra gelmemezlik yapabilirim biliyorsun değil mi?"
"hayır yapamazsın çünkü defterin partiye kadar bende kalacak. benimle gelirsen de gece bitmeden defterini alacaksın."
"öyle bir şey olmayacak berk. ver şunu artık bana."
kızıl, inadında devam ederken ansızın genç kız karnına vurup eğilmesini sağladı. defteri elinden kaptığı gibi yeniden alabilme ihtimaline karşı geriledi.
"beni hafife alma berk. hiçbir konuda."
kızıl çocuk karnını tutup doğrulduğunda da sırıttı kıza. yapmak istediğini yapması ve bir de yaptırması çok hoşuna gitmeye başlıyordu. genç kız çekip gittiğinde yanından, pis pis sırıtmaya başladı berk. bu partiye gitme konusunda aybike'yi ikna etmeyi gerçekten çok istiyordu.
🔮
aybike kafeteryada otururken bir yandan yanındaki notları önüne sermiş inceliyor, arada da her an gidebilecek gibi görünen defterine bakıyordu. az önce özgür de partiye beraber gidelim mi demişti genç kıza. özgür çok tatlı bir insandı ve aybike'nin de sevdiği bir arkadaşıydı. bir yandan berk'in dedikleri ve yakınlaşması aklını fazlasıyla çeliyordu. diğer yandan ise bir arkadaşıyla gitmek, aşık olduğu çocukla gitmekten daha rahat hissettirecekti. en iyisi hiç gitmemekti belki de.
yeni taşındığı evden bugün bir şey yemeden çıktığı ve yemekhanede kahvaltıyı da kaçırdığı için kafeteryadan aldığı tostla idare ederken ona doğru gelen berk'i gördü.
"selam aybik. dediklerimi düşünmüşsündür diye umuyorum. geliyor musun benimle?"
"özgür davet etti beni partiye, onunla gideceğim sanırım."
berk'in bozulduğu her halinden belli olurken boğazını temizledi. neden olduğunu anlamadan aybike'yi partiye davet etmişti. şimdi de neden olduğunu anlamıyordu ama çok bozulmuştu bu işe.
"yaaa. iyi. iyi eğlenceler size o zaman."
berk genç kızın yanından kalktığında gülümsedi kız. berk onun canını yakmıştı ve devam da ediyordu acıtmaya. aybike ise kendinden de beklemeyeceği bir şekilde kızılın onu davet edişine karşılık vermemeyi başarmıştı. bunu böyle sürdürmesi gerekiyordu, berk'in ona aşık olduğunu öğrenmemesi gerekiyordu. şimdi de madem bir yola çıkmıştı, kendine partiye giyecek bir şeyler almalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
belki de olabilirdik bu defa. | ayber
Teen Fictionaybike, her geçen gün kalbini kıran berk'e aşık olmaktan nefret ediyordu.