her ne kadar iki bölüm arası zaman vermeyi istesem de son durumlardan dolayı artık peşpeşe atmam gerek sanırım. iyi okumalar dilerim, oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok mutlu olurum 🪻🔮
"bana ne zaman aşık oldun?"
sıkı sıkı tuttuğu ellerini ayırmayan ve her saniye sanki biraz daha hiç kopmamak üzere tutan kız, gülümseyerek berk'e çevirdi ona cilve yapan bakışlarını. kızıl çocuk da sırıtmasını tutamadan sevgilisine baktığında eriyip gitmişti onda her zamanki gibi.
"ilk gördüğümde."
"sallama." dedi kız kaşlarını çatıp inanmaz bir ifadeyle yüzünü buruşturarak. "kalbimi paramparça ettin benim. sevdiğin için mi o kadar kırıyordun, aşağılıyordun beni?"
"hayır." dedi berk yürüdüğü yerde durup genç kızın diğer elini de elleri arasına alıp öpmüştü. "seni hiçbir zaman üzmek ya da aşağılamak istemedim sevgilim. evet en başta seninle uğraşmaya, seni kızdırmaya çalışıyordum tamamıyla. aşık olduğumu anlamamıştım daha. ama seni isteyerek asla kırmazdım ben aybike, kıramazdım. mecburdum."
"beni kırmaya mı?" dedi kız aradaki alakayı anlamaya çalışan ve gözleri şuan değil ama eskiye dair tüm kırılmışlıkları barındırıyordu.
"seni kendimden uzak tutmaya. sana kapılmamam gerekiyordu, seni kendime çekmemem gerekiyordu. o yüzden yani güzelim, benden uzak kal diye."
"neden?"
"babam yüzünden. kendimi koruyamıyorum, seni korumalıydım ama. başkasının sana zarar vermesine asla izin vermem."
"neyden koruyorsun beni? kimden?"
"babamdan. onun yanında olanlardan. onun yanında olmayanlardan. onunla alakalı herkesten. o yüzden kendimden de korumam gerekiyordu ama yapamadım. uzak kalamadım senden bak."
"saçma saçma konuşma." kızılı azarlayışıyla gözleri dolmuş çocuk gülmüştü. genç kız boynuna sarıldığında da saçlarının kokusunu çekti içine. o zaman anlamıştı neden aybike'den uzak durmaması gerektiğini.
"benden uzak tutmaya çalışma sakın kendini. bir daha da böyle saçma şeyler duymayayım berk senden lütfen. zarar görmemi istemiyorsan benden uzak durma. beni mutlu etmek istiyorsan da bana yaklaş."
daha yakın ol uzağıma gitme anlamında söylemek istediği şey ikisini de başka bir boyuta sürüklemişti. kızıl çocuk genç kızın avuç içine aldığı yanağını severken gamzesinde parmağını gezdirmesiyle eline mayıştı kız.
"yaklaşayım mı?"
"evet." dedi genç kız hiç düşünmeden. berk dudaklarına doğru yol almaya başlayacağında da genç kızın dediği geldi aklına. bugün artık günü ve yaşadıklarını sindirmek için kendilerine zaman vermeleri gerekiyordu.
genç kız dudağından öpmesi için beklerken yanağından öpüp çekilen çocuğun bu davranışına afallasa da daha iyi olmuştu böylesi. yolu tamamlayıp geri döndüklerinde kızıl çocuk, genç kızı eve bırakmayı teklif etmişti. eşyalarını sonra almak için başta berk'in arabasına koymaları da rahatlık sağlamıştı. arabaya bindiklerinde de aynı soruyu yöneltti sevgilisine berk.
"sen ne zaman aşık oldun bana?"
"bilmiyormuş gibi soruyor musun bir de?"
sırıtıp arabayı kullanmaya devam etti berk. aybike ilk kez gördüğü araba kullanan berk görüntüsünü çok çekici bulmuştu ama ona söylemeyecekti tabi ki.
"bilmiyorum." gerçekten bilmediğine inandırabilecek bir ciddiyetle söylediğinde gözlerini devirdi aybike ama bu sefer gülümseyerek. berk'e dönüp arabasını süren çocuğu dikkatle ve güzel güzel izlemeye devam ettiğinde derin nefes verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
belki de olabilirdik bu defa. | ayber
Novela Juvenilaybike, her geçen gün kalbini kıran berk'e aşık olmaktan nefret ediyordu.