biz geldiiik, oy verip yapabildiğiniz kadar yorum yapmayı unutmayın lütfen, iyi okumalar dilerim 🪻🔮
ömer hiç cevap almamayı ya da en iyi ihtimal olumsuz cevap almayı beklediğinden gelen itirafla şaşkınlıkla başını aşağı yukarı salladı.
aybike daha önce hiç hissetmediği kadar huzurlu hissediyordu kendini kızılın omzunda. aklının arka planlarında ise devamlı berk'in o bakışları vardı. kokusunu daha önce bu kadar yakından içine böyle çekmemişti. çok güzeldi.
başını omzundan ayırıp yeniden gözlerine bakakaldığında kızıl çocuk saçlarına dokunup çekmişti onu kendine.
"çok güzelsin."
genç kız henüz içeriye girdiğinde duyduğu cümleyi sindirememişken bu cümlenin ani gelişiyle gülümsedi. kızılın çok kısa bir süre gamzelerinde gezen gözleri çok derin bir şeyler içeriyordu. emindi buna.
müzik bittiğinde ise bir süre daha aynı konumda, birbirlerinin gözlerinin içinde erimeye devam ettiler. en sonunda aybike, masaya gitmezlerse sadece berk'in değil ömer'lerin de aralarındaki durumdan şüphelenebileceğini düşünerek masaya doğru ilerledi. onu takip eden berk'in halinden çok memnun gülüşü ise özgür'ü hiç memnun etmiyordu.
"pardon, ben bir bardak daha alabilir miyim bundan?"
"aybike?" dedi berk uyarırca. ama genç kız omuz silkti, dışındaki ateş sönmüyorsa içini söndürmesi gerekiyordu. berk de kendisine söylediğinde ömer ile özgür birbirlerine baktılar. özgür'ün hala tadı kaçıktı ve berk'in ne kadar içip içmeyeceği umurunda değildi ama aybike için aynı şeyi düşünmüyordu tabi.
aradan yarım saat kadar geçtiğinde son söylediklerinin üzerine biraz daha içmişlerdi ama artık ömer ikisinin de yeni bir sipariş vermesine izin vermiyordu.
"ben ısmarlarım ömer." dedi aybike yeniden kıkırdamasını durduramayarak. "sıkıntı değil." sonra hiçbirinin sebebini anlamadığı bir şekilde kahkaha attı.
"sarhoş olmuşuz, çok güzel. bir bu eksikti ya çünkü."
ömer, bir de berk'i yoklamak için kızıl çocuğa döndüğünde oğlana seslendi. o da diğer ikisi gibi oturduğu yerde dans etmeye çalışan aybike'yi izliyordu.
"berk, sen iyi misin?"
"süperim. kötü mü olmam gerekiyor ki? niye öyle söyledin ömer'im şimdi?"
"sen de mi sarhoşsun yaa."
genç kız oturduğu yerden kalkıp kızılın yanına geldiğinde elini tuttu. kızıl çocuğu kaldırmaya çalıştığında ise başaramayarak mızmızlanmaya başlamıştı.
"berk ya, kalk hadi. dans edelim kalk kalk."
yeniden gülmeye başladığında tekrar elini asılmaya koyulmuştu ki kızıl çocuk kalktı yerinden. ani kalkışıyla hala kolunu asılıyor olan kız geriye doğru sendelediğinde belinden yakaladı onu.
"hop, tuttum."
"hep tut, bırakma sakın tamam mı?"
yaklaşık kırk dakikadır ilk kez ciddileşen kızı doğrulttu tekrar. "bırakmam asla, merak etme."
genç kız, kızılı yeniden elinden asılıp peşinden sürüklediğinde az önceki gibi kollarını boynuna sardı ama bu seferki sağa sola sergilediği hareketler daha hızlıydı ve kalçasını kıvırıyordu. berk de beline dolandığı kızla beraber dans etmeye başladığında ikisi de sarhoş olmanın etkisiyle zaman zaman daha da yakınlaşıyorlardı. berk genç kızı elinden tutup döndürdüğünde de gülmeye başladı kız. deli gibi dans ediyorlardı şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
belki de olabilirdik bu defa. | ayber
Teen Fictionaybike, her geçen gün kalbini kıran berk'e aşık olmaktan nefret ediyordu.