ay yeni bi şeyler mi getirdim öyle bi şey olduuu. oy ve yorum görmezsem ama o kadar üzülürüm ki anlatamam. 🪻🔮
spor salonundan en son kişi olarak çıktığında üzerini değiştirmesi gerekliydi. duş alıp çıktıktan sonra koridorda yine ona rastladı. berk'e.
üniversite herkesin muhtemelen hayata dair, ileriye dair birçok beklentinin yanında aşka dair beklentilerinin de olduğu bir ortamdır. aybike de ister istemez her türden beklentiyle gitmişti. aşık olmanın çok güzel olacağını ve onu yenileyeceğini düşünmüştü. işler pek de zannettiği gibi ilerlememişti ne yazık ki.
berk'i gördüğünde kaçmayı düşünerek yönünü değiştirme kararı aldı. ancak hızlı davranamadı, berk de onu gördü.
bu sefer göz devirmeyecekti, bu sefer gözlerini kaçırmayacaktı. gözlerine gözlerine sabitledi ve ne istediğini, ne yapmaya çalıştığını bulmaya çalıştı.
berk ise gülümsüyordu, karşısında aybike vardı çünkü. bir haftadır üniversiteye başlamış durumdalardı ve bir haftadır her denk geldiklerinde onunla uğraşıyordu kızıl çocuk. aybike ise kafasına takmamak için ne kadar çabalasa da başarılı olamıyordu.
"spora mı başladın ya sen? yapabildiğin bir şeylerin olması güzel."
gözlerini tam devirecekti ki engel oldu kendine. berk'in ona kullanmayı çok sevdiği ve bir haftadır da aynı alaycılığı her seferinde yansıttığı ses tonunu duyduğunda mimikleri otomatiğe geçmişti.
"hı hı. boks torbasını sensin gibi düşündüm."
"gelseydin yanıma, ben yardımcı olurdum sana."
yapmak istediği şeyleri bastırabilmesi de buraya kadardı, gözlerini devirip kızılın yanından ayrıldığında fakülte binasına girmeden önce biraz yürüyüp müzik dinlemek istiyordu.
kampüsün çevresini turladı, berk'i kafasından çıkarmaya çalıştı. bu kampüsü çok seviyordu, buraya gelmek için değil miydi tüm çalışmaları ve fedakarlıkları zaten? şimdi neden canını sıkacaktı ki? üzülmesi ya da kafasına saçma sapan şeyleri, saçma sapan kişileri takmamasını gerektirecek kadar güzel bir yerdeydi. hayalini kurduğu hayatı yaşamaya başlamıştı. hayal ettiği yerdeydi, olması gereken yerdeydi. bu ona yetmeliydi.
gözlerini kapattığında ise yetmediğini hissetti. tadını kaçıran bir şeyler vardı. olayı direkt berk'e bağlamak istemiyordu. yeni yerleşmenin ve yeni bir yere, yeni bir hayata alışmanın zorlukları da vardı tabi. ama pasta grafiğinde onların dilimi berk'in etkisine göre oldukça azdı.
denizin derin derin uzanan yeşil ağaçlarla birleştiği şahane manzarasına karşı oturdu yalnız bir banka. gözlerini kapattı, şarkı listesine bayılıyordu. şarkı dinlemeyi elbette herkes çok sever ama aybike için şarkı dinlemek tamamıyla tutkuydu. müzikle ya da bir müzik aletiyle ilgilenme tutkusu değildi ondaki, sadece şarkı dinleme tutkusuydu. sesi belki güzeldi belki değildi, başkasının yanında asla şarkı söylemediği için bilemezdi ama dinlemek onun için başlı başına bir sanattı. o yüzden her ne işi varsa şarkı dinleyerek yapardı zaten.
gözleri açık değildi ama denizin sonsuz mavisini görüyordu. görmemek mümkün değildi zaten. denize aşık bir insan gözünü kapattığında da maviyi görebilir derdi hep annesi. çok doğru da söylerdi ona göre.
omzunda bir nefes hissetti bir anlığına.
berk, kampüse doğru ilerlerken normalde dolu olan bankların boş olması dikkatini çekmişti. daha da dikkatini çeken bir şey de boş bankların birinde kıvırcığın oturmasıydı, şerefsizce sırıttı. arkasından gittiğinde habersiz gelmek değildi ilk etapta amacı. sadece yanına gidip bir görünmek istemişti. gözlerini kapatmış genç kız onu fark etmeyince de fark ettirmedi kendini. istese çok rahat ettirirdi.
hissettiği nefesle gözlerini açıp başını tüm hızıyla arkasına döndüğünde onu gördü yine. insan beyni gerçekten çok karmaşık ve tuhaftı. iki durumu beraber gerçekleştiriyorsan bir süre sonra birini yaptıktan sonra diğerini de yapman gerektiğini beynin sana hatırlatır ve kıvırcık kızda da durum aynıydı. berk'i gördü ve gözleri devrilmenin eşiğinden döndü. yapmacık tiki imajı vermek istemiyordu ve artık kendini bunun için çok zorlaması gerekiyordu.
başını çevirince burnunun dibinde olan kızılın bakışlarıyla muhattap olmak zorunda kalmıştı. kızıl ise daha karşı karşıya gelir gelmez kızın kulağındaki kulaklığın tekini ondan çekmişti. bankta yanına oturmaya geldiği sırada kablosunu elinden bırakmadığı için kulaklığın diğer teki de çıkmıştı. genç kız refleks olarak ofladığında yanına yaklaşıp oturmuştu bile berk.
"ben de diyorum tıklım tıklım olan banklar bugün niye bomboş? millet hemen okuldan mı sıkıldı? aybik burada diye gelmemişler herhalde."
gülümsedi genç kız tüm alaycılığıyla.
"senin başka işin gücün yok mu benimle uğraşmaktan başka?"
kızıl cevap olarak sadece gülümsedi genç kıza. sıradan bir gülümseyiş olmadığı gibi alaycı bir gülümseme de değildi. kulaklığın tekini takıp yanlışlıkla çıkarmış bulunduğu tekini de kıza verdiğinde bir şey söylemeden şarkısını dinlemeye devam etti kız.
dinlediği şarkının ne olduğunu bilmiyordu, dinlememişti daha önce ama sözlerini aklına yazmıştı. çok güzeldi ve bulmak istiyordu kesinlikle. aybike'ye bunu çaktıramazdı tabi ki. dilini damağında şaklattı.
"sarmadı. seninle oturuyorum diye sarmamıştır muhtemelen, ne dersin tatlım?"
genç kız ise bozulmak yerine duraksamadan direkt cevap vermişti çocuğa. "beğensen üzülürdüm, kaliteli şarkıymış demek ki derim tatlım. ayrıca kalkıp gidebilirsin, sen gelip yanıma oturdun."
kalktı berk yerinden. genç kızın ölümcül bakışlarının eşliğinde ondaki o alaycı sırıtış yüzünden asla silinmiyordu.
"fazla romantize ediyorsun hayatı. biraz dümdüz ilerletmen lazım. üniversite tavsiyelerinin ilki olsun bu da."
"hadi ya. sanki benimle bu sene başlamamışsın gibi konuşuyorsun. dördüncü sınıf falansın da haberim mi yok?"
yeniden güldü berk, gülüşü gamzelerini belirginleştiriyordu.
"aynı zamanda başladık biz değil mi seninle? güzel başlangıç." bu sefer ela gözleri bile cevaplamadı onu. berk banktan kalksa da yanından gitmeye niyetli değildi belli ki. o yüzden aybike kalktı ve hızlı hızlı yürüyerek uzaklaştı oradan.
şimdiii öncelikle merhabalarrrr! bu kurgu için de çok heyecanlıyım çünkü ilk bölümden tabi ki pek bir şey anlaşılmıyor ama ben sizden yaklaşık 30 bölüm ileride gittiğim için bana çok heyecanlı geliyorr, umarım beğenmişsinizdir başladık bakalım bir şeylere 🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
belki de olabilirdik bu defa. | ayber
Novela Juvenilaybike, her geçen gün kalbini kıran berk'e aşık olmaktan nefret ediyordu.