"Kral'ım..."

2.1K 191 31
                                    

"O köylünün burada kalmayacağını umuyorum. Haksız mıyım Taehyung?" Duyduklarıyla sinirlenen Kral, sessiz kalmak istemiyordu. Annesini susturmazsa işi çığırından çıkaracağınu biliyordu.

"Sesini kes anne. Karşında köylü değil, Kral'ın ruh eşi var."

"Bu çirkin şeyle nasıl ruh eşi çıkarsın bilmiyorum." Kadın ağzından mırıldandığında etrafın ölüm sessizliğinden dolayı Kral bunu çok net bir şekilde duymuştu.

Sessiz kalmayı tercih etmişti. Yanındaki omeganın moralini daha fazla bozamazdı. "Kral'ım ben gideyim en iyisi. Size saygımda kusur etmek istemem ama ben burada kalamam. İzninizle." Kral hiçbir şey diyemeden omega kalkmış koşar adım büyük yemek odasından çıkmıştı.

Saraydanda çıktığında evinin yolunu tutmuştu. Saraya uzaktı evi.  Karanlıkta nasıl gidecekti bilmiyordu. Önüne her şey çıkabilirdi.

-

15 dakikalık yürümeden sonra evinin önüne gelmişti. Jimin onu merak etmiş olabilirdi.

Küçük ama 2 arkadaşa yeten eve girdiğinde Jimin hemen kapıya gelmişti. "Jungkook neredesin sen çok korktum tanrı aşkına!"

"Bir şey yok Jimin. Kral benimle bir şey konuşmak istemiş, beni çağırdı geç kaldım biraz." Jungkook açıklama yaptığında Jimin onu onaylamıştı. Tam oturma odasına dönmek için arkasını döneceği sırada Jungkook'un beyaz teninde parlayan mavi ve sarı çiçeklerini gördü.

"Jungkook bu ne?" Jungkook, Jimin'in izinden bahsettiğini anlamıştı. Şimdi bunu açıklaması gerekti bir de. "Kral bana temas etti bayıldım Jimin. Gerisini biliyorsun."

Jimin şaşkınlıkla ağzını açtığında konuşamaya başladı. "Hassiktir! Jungkook bu çok güzel bir şey! Ama sizin her zaman yan yana olmanız gerek." Jungkook kafasını biliyorum dercesine oynattığında Jimin'e açıklamaya devam etti. "Aslında orada kalacaktım yemeğe gittiğimizde Kral beni yanına oturttu. Kral'ın annesi beni aşağıladı, köylü dedi, çirkin dedi. Bende dayanamadım çıktım geldim. İstenmediğim yerde duramazdım Jimin."

Sarı saçlı omega arkadaşını onayladığında odasına geçip dinlenmesini söylemişti. Jungkook odasına girip Kral'ın yatağından daha küçük ve sert yatağına yatmıştı. Sabah Kral'ın yatağı ne kadar rahat olsada akşam bu yatağa mahkumdu.

-

Jungkook|

Sabah kalktığımda sert yatağımın ayak kısmında bir ağırlık hissetmiştim. Gözümü açtığımda ayaklarıma doğru bakmıştım. Gördüğüm kişi Jimin değil Kraldı.

"Kral'ım..."  Yeni uyanmam sebebiyle boğuk ve titrek çıkan sesimle yüzümü buruşturdum.

"Dün tüm gece, beni sinirlendirip canımı yakmak için mi çiçeklerinle oynadın Jeon?" Kral'ın derin ve ciddi sesiyle titrediğimi hissettim. Ancak benim ne haddimeydi ki Kral'ı rahatsız etmek?

"Kral'ım benim ne haddime sizi rahatsız etmek. Eve geldiğim gibi uyudum ve hiç uyanmadım uyurken yapmış olmalıyım. Bağışlayın beni lütfen..." Kral, oturduğu yerden kalkmadan üzerime eğildiğinde bileğini göstererek dokunmaya başlamıştı.

Sikeyim! Bu neydi böyle? "Kral'ım..."

"Tüm gece bu acıyı çektim dayanamayıp gelsem ve senin hiç istemediğin bir şey olsaydı nolurdu? Hamile bile kalabilirdin Jungkook." Sizce sizinle sevişmek istemiyor muyum Kral'ım?

"Özür dilerim Kral'ım.." Üstüme iyice eğildiğinde gerilmiştim ne olacaktı ne yapacaktı?

Yüzüme iyice eğildiğinde nefesimi tutmuştum. Sikeyim, ne yapacaktı?

İki et parçasını dudaklarımın üstünde hissettiğimde, sanırım her şeyden huzurlu hissediyordum.











Bu bölüm kısa oldu bölüm atmıyordum ne zamandır. Yazma yetilerimi kaybettim amk.

MUTLU YILLAR 💖🌟


King's FavoriteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin