Alfam...

1.4K 134 59
                                    


"Sikeyim." Jungkook'un kokusunu herkesin duyma olasılığı Kral'ı sinirlendirmişti.

Kimse onun kokusunu almamalıydı.

Sinirle merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. Arkasından Kia'nın ona söylediği -Kia'ya göre aşırı kötü- cümleleri umursamıyordu. Söylediği en kötü cümle iğrenç bir babasın cümlesiydi.

Merdivenlerin en üst kısmında şokla açılmış gözleriyle bakan bir Jungkook vardı.

"Jungkook, gel güzelim." Kral, Jungkook'un kolunu kavramış saraya ilerlemeye başladı. "Alfam..." Kral'ın olduğu yere çakılmasına sebep olan o cümle. "Siktir, sen... sen ne dedin?" Kral, Jungkook'u kucağına aldığı gibi odasına ilerlemeye başladı.

Jungkook, Kral'ın boynuna iyicd sokulmuş feromonlarını soluyarak rahatlıyordu. Kızgınlığı bitince bu feromonları utancından koklayamayacağı aklına gelince gözleri dolmuştu. Kızgınlık döneminde buna bile ağlayabilirdi evet.

Kral'ı kendine getiren burun çekme sesiydi. Ardından gelen hıçkırık ve bir hıçkırık daha. "Bebeğim ne oldu?" Kral, Jungkook'u yatağa yatırırken konuştu. Endişelenmişti ve omegası durumu söylemedikçe endişeleniyordu.

"Kral'ım ben sizin feromonlarınızı kızgınlığım geçince koklamak istiyorum... Ancak utancımdan ve bana kızmanızdan korktuğum için koklayamam..." Kral iç çekmiş, Jungkook'un dudaklarına kelebek öpücüğü bırakmıştı. "Sana neden kızayım bebeğim? İstediğin zaman yapabilirsin bunu. Utanmana gerek yok ki güzelim."

"Rahatlaman için üstündeki kıyafetleri çıkartmamı ister misin?" Kral bunu izin almadan yapamazdı. Omegasının ondan soğumasını istemezdi. "Lütfen Taehyung... Çıkart lütfen..."

"Taehyung diyen ağzını..." Kral dayanamıyordu Jungkook'un bu sevimli hallerine, yıldız gibi parlayan gözlerine.

"Üstündekileri çıkartır mısın? Boynunu rahatça koklamak istiyorum... Lütfen." Taehyung ilk önce omegasının üstündeki kısa elbiseyi, sonrasında kendi Kral kıyafetini çıkartmıştı. Kapıya gidip askerleri tembihledikten sonra yatağa yapıp omegasını kendind çekti.

"Göğsüne yatabilir miyim? Alfam..."

"Tabiki yatabilirsin omegam. Neden soruyorsun?" Jungkook cevabını alınca Kral'ın göğüsüne koydu kafasını.

-

Kral kasık bölgesinde bulunan ağırlıkla uyandı. Göğsünde yatan küçüğünü göremeyince endişelendi.

Kasıklarına baktığında. İç çamaşırını bile çıkarmış ve ona sürtünen omegasını görmeyi beklemiyordu. Bu görüntüyle sadece zevkle inlemişti.

"Jungkook..." Jungkook, Kral'ın hem yeni uyandığından dolayı hemde zevkten dolayı kalınlaşan sesiyle etkilenmiş ve inlemişti. Evet bu son noktaydı. Kral'ın kendini tutması için hiçbir engel yoktu artık.

-

"Taehyung!" Kral, içeri giren annesiyle ne olduğunu şaşırmıştı. En azından uyuyan Jungkook'un üstü yorganla örtülmüştü. "Eşim kızgınlıkta çık odadan."

"Sakın bana seviştiğinizi söyleme!"

"Tamam söylemem." Ji-woo Kral'a bakakalmıştı. Ne demek sevişmişlerdi?

"Alfam..." Kral gelen sesle omegasına döndü. Kızgınlığını hafif atlatmış olmalıydı. Nasıl olsa sevişmişlerdi. Evet o an aklına geldi. O zevkin etkisiyle bir şey hatırlamıyordu. İçind boşalmış mıydı? "Güzelim uyu sen. Ben geliyorum tamam mı?"

"Hmhm." Omeganın üstünde zaten bir ağırlık vardı ve zaten gecenin bilmem kaçıydı. Uyumaması için engel yoktu.

Kral hiçbir utanma belirtisi göstermeden yataktan çıktı. Üstünde iç çamaşırı dahil hiçbir şey yoktu. "Taehyung napıyorsun tanrı aşkına! Giy şu üstünü çabuk!"
"Ne söyleyeceksen söyle omegamı rahatsız ediyorsun."

"Bir şey söylemeye gelmedim. Yoongi söyledi bu köylünün kızgınlıkta olduğunu bende eğer sevişiyorsanız sizi engellemek için geldim. Anlaşılan geç kalmışım. Gerçekten bu köylünün neresini sevdiğini bilmiyorum."

"Askerler!" Kral'ın emriyle askerler geldiğinde hemen kafalarını eğmişlerdi. "Kim Ji-woo'yu diğer saraya götürün. Buraya ben izin verene kadar adım atmayacak."

"Tabi Kral'ım." Askerler Ji-woo'yu almış odadan çıktılar. "Gerçekten. Bu kadın.."

Kendini yatağa bırakmış, omegasının kafasını boynuna yaslamıştı kokuyu rahatça alması için. En kısa zamanda düğün yapmalılardı ve mühürlenmelilerdi. Eğer çocukları olursa ve mühürlenmemiş olurlarsa çocuklar Kral'ın babaları olduğunu anlamakta zorluk çekerlerdi. Bunu kimse istemezdi değil mi?

"Alfam.. Neden huzursuzsun? Mühürlenmesekte seni az çok hissedebiliyorum."

"Öyle bir şey yok güzelim. Nereden çıkardın?"

"Yoksa içime boşaldığın için pişman mısın?"











OHA YAZDİM VALLA GGGGGGGGG

King's FavoriteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin