"Siz nasıl uygun görürseniz Kral'ım"

2.4K 207 64
                                    

1 hafta sonra|

Kral o akşam kızgınlığa girmişti ve hiçbir şey yapamamıştı.

Şimdiyse omegayı saraya getirmelerini emretmişti. Çocukla konuşmalıydı.

"Bırakın beni! Bırakın! Kendim yürüyebilirim!" Kral dışarıdan gelen sesle pencerenin yanına gittiğinde askerlerinden kurtulmaya çalışan omegayı gördü. Askerleri tarafından kolları sertçe tutulmuştu. Belli ki canını yakıyorlardı. "Bırak canım acıyor! Kolum morardı." Kral dayanamayıp camını açmıştı. "Kolunu sıkmayın onun! Canınızı yakarım!" Kral'ın konuşmasıyla askerler kolunu yumuşakça tutmaya başlamıştı omeganın.

Omeganın canını yakamazlardı.

Kral, omeganın odasına getirilmesini emretmişti. Odasının kapısından gelen seste bunu doğruluyordu. Kral, komut verdiğinde. Omega içeri girmiş, askerler çıkmıştı.

Kral, omegaya dönmemişti. Omeganın güzel yüzünğ görmüyordu. Omega ise kapının önünde yere eğilmiş vaziyette Kral'ını selamlıyordu. Korkuyordu. Onu öldürmezdi değil mi?

Kral, arkasını döndüğünde omeganın titrediğini farketti, çok titriyordu. "Ayağa kalk Jeon." Jeon, gelen emirle ayağa kalkıp kafasını eğdi.

"Jeon bana bak." Kral'ın emir veren sesiyle Jeon titremiş, gözlerini Kral'a döndürmüştü. "Bana yalan mı söyledin?" Jeon titremeye devam ediyordu fakat bu sefer artmıştı. Kral bunu öğrenmemeliydi.

Jeon sesini çıkarmamıştı. Kral sinirlendiğini hissediyordu. "Cevap ver!" Kral sesini yükseltmiş Jeon'a bakıyordu. "K-kralım ben... ben beni ö-öldürmenizde-"

"Sakın devam ettirme o cümleyi. Seni asla öldürmem anlıyor musun? Ben sana kıyamazken sen bana yalan söyledin."

"Çok özür dilerim Kral'ım. L-lütfen bağışlayın beni." Jeon, Kral'a biraz yaklaşıp ayaklarının dibine eğilmişti. "Jeon napıyorsun kalk şuradan." Jungkook, sessizce ağlamayı sürdürüyordu.

"Hwang... kötü biri. Beni kasabanın ortasında d-dövdü. E-eski Kral'a hakkımda y-yalan söyledi. En son kasabaya sizden hoşlandığımla ilgili haber yayıldı. B-bu d-dedikodu yalan Kral'ım... Ben, Hwang'ın ceza almasını istediğim için size böyle söylemiştim. Affedin beni, bağışlayın ne olursunuz." Jeon uzun konuşmasının ardından seslice ağlamaya başlamıştı.

"Neden ağlıyorsun?" Kral, Jeon'un yanına oturduğunda kolundan tuttu. "Jeon iyi misin?"

"K-kral'ım ben..." Jeon konuşması bitmeden yere yığıldığında Kral şaşkınlıkla Jeon'a bakıyordu.

"Jeon?" Kral, elini hafifçe Jeon'un yanaklarına vurmuştu. Tepki vermiyordu. "Güzelim uyan." Kral'ın o an aklına geldi.

Sanırım ruh eşini bulmuştu.

-

Jungkook|

Uyandığımda, kendi yatağımdan çok daha konforlu ve yumuşak bir yatakta yattığımı farkettim.

Etrafıma bakındığımda şokla gözlerim irileşti. Burası Kral'ın odası siktir!

Ne olmuştuda burda uyuyordum? Kendi kafamda senaryolar kurarken kapı açıldı ve içeri Kral girdi.

"Uyandın mı?" Jeon şoktan sıyrılınca hemen yataktan kalktı. "B-ben çok özür dilerim Kral'ım. Nasıl bir aptallıkla burada uyuduğumu bilmiyorum."

"Jeon güzelim. Sakin olur musun?" Duyduğum hitapla içim titremişti. "Seni yatağa ben taşıdım. Şuradaki aynadan boynuna bakar mısın?" Kral'ı ikiletmeden aynaya gittiğimde boynumdaki izi görmüştüm. "K-kral'ım..."

"Kolunu tuttum. Üstüme yığıldın. Jeon biz ruh eşiyiz." Duyduğum şeyle şoka uğradım. Ne demek ruh eşiyiz?

"Bundan sonra yanımda kalacaksın Jeon. Ne senin kurdun, ne benim kurdum acı çekmeyecek. Anlaştık mı?" Ne diyebilirdim ki? Kral'ı reddetme gibi bif şansım yoktu.

"Siz nasıl uygun görürseniz Kral'ım."

-

Akşam olmuştu. Kral, bana özel kıyafetler getittirmiş sonrasında ben giyindikten sonra yemeğe inmiştik. Stresliydim çünkü; Kral'ın kardeşleri, kuzenleri, annesi bu masadaydı.

"Jeon kasma kendini bu kadar." Tuttuğum nefesimi dışarıya saldım. Rahatlamış değildim.

Odaya girdiğimizde herkes ayağa kalkmıştı. Nasıl olsa Kral gelmişti. Sonrasında tüm gözler bana dönmüştü. Tanrım lütfen ama...

"Yanıma gel Jeon."

"Bu köylü kim Taehyung?" Jungkook utanmıştı. Haklıydı, köylüydü. "Ruh eşim anne. Bugün farkettik artık bizimle beraber. Bir sakıncası mı var?"












1K OLMUSUZ🥳

King's FavoriteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin