Ertesi gün uyandığımda yorgun hissettim kendimi, dün gece eve geç geldiğim için Dia çoktan uyuya kalmıştı ve bende sessizce yatağa girdim ve düşüncelerimden sabaha karşı ancak uyuyabildim. Dia bana seslendi.
Dia: Uykucu uyanma vakti işlerimiz var hoca çağırıyor.
Derin bir iç çektim, bu iş beni şimdiden yormaya başladı. Kısık sesle
Eva: Tamam geliyorum, dedim ve hazırlanmak için kalktım.
...
Hazırlandıktan sonra beni kapıda bekleyen Dia, Reimss ve İsman'ı gördüm. Hepsiyle selamlaştım ve yorgun olduğumu fark etmiş olacak ki İsman hemen yanıma fırladı.
İsman: Ne oldu uykucu neden bu kadar mutlusun ya, diyerek dalga geçti
Reimss: Evet Eva hanım çok mutlusunuz bu mutluluğu meye borçluyuz, diyerek İsman'a katıldı.
Dia: Gece çok geç yattı, hanım efendi işleri vardı herhalde derken arkadan hocamız geldi ve bana sorgulayıcı bir bakış attı. Dirseğimle Diaya çaktırmadan vurdum ve:
Eva: Ne işi eve geldim yattım ya, diyerek sahte bir gülüş yaptım.
İnandı mı bilmiyorum, ama benden gözlerini çekti ve nasihatlerini dizmeye başladı. Dikkat edin, dilinize hakim olun, sakin ve rahat davranın falan filan işte. Özellikle Eva demesiyle irkildim, sorgulayıcı bir bakış attım, ne yapmıştım ki ben sanki? Remmao hocayı sevsem de benim üstümde çok duruyordu, çünkü çok konuşkan biriydim ve bazen yanlış anlaşılmalara sebep oluyordum. Her neyse... Bu gruba böyle biri lazımdı neşe kaynağıyım ben, hem herkes beni sever. Konuşma sonrasında bizi bırakarak gitti, benim de şifacıya gitmem gerekiyordu iyi hissetmiyordum ve bugün dinç olmam gerekiyordu bir şeyler alsam iyi olur sonrada çarşıya uğrarım diye düşündüm benimle gelmek isteyen var mı diye sordum ve Reimss gelmek istediğini söyledi sonrasında çarşıya Dia ile gidecektim, İsman ise biraz kestirmek istediğini söyledi. Reimss ile yolda konuşmaya başladık.
Reimss: Eva gerçekten iyi misin sen? çok hastaysan hocayla konuşup dinlenmeye ihtiyacın olduğunu söyleyebilirim.
Eva: Yorgunum sadece, sorun yok.
Reimss: Aslında ben de biraz gerginim şu Epistat gelince neler olacak acaba
Düşünmeye başladım tabi ya şu Epistat
Eva: Ne olabilir Reimss, hadi ama sende mi Dia gibi o da çok gergindi dün hoca da öyle.
Reimss: Ne yani küçük hanım siz değil misiniz?
Eva: Hayır tabi ki ya hiç bir şey anlamaz o adam o kadar şişirilmiş ki hiç görmeme rağmen merak bile etmiyorum.
Yalan...
Suratıma şaşkınlıkla baktı ve göz devirdi,
Reimss: Bu kadar rahatlık iyi mi değil mi bilemiyorum gerçi seninle bir şeyleri anlamak zor...
Eva: Hm, hayal kırıklığına uğradım beni en iyi sen anlarsın diye düşünüyordum
Reimss kızarmaya mı başladı ne ima etmiştim ne ima etmişti... Her neyse şaşkınlığımı gerginliğimi gizledim ve şifacıya gelmiştik Reimss'e gülümsedim ve biraz hızlı adımlarla içeri girdim. İçeri girdiğimde kimse yoktu kutular vardı sadece. Seslendim içerde normalde Daniel amca olması gerekiyordu ama baktığımda uzun boylu ve oldukça yakışıklı biri belirdi gözlerim fal taşı gibi açıldı, bir süre bakıştık ama, İsfet... Tamam Eva dur çek gözlerini!
Yabancı: Merhaba?
Eva: Merhaba...Daniel nerede?
Daniel belirdi, yaşlı olduğu için ağır ağır elinde şişe dolu kutularla geliyordu ve seslendi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒩𝑒𝒻𝑒𝓇𝓊𝓉
FanfictionBu romantizm kulübu oyunundan alıntıdır! Genel olarak yazarken olaylardan çok romantik ilişkiler için yazıyorum ayrıntılara detaylara girmeden ama oyundan alıntılar da olabilir. İyi okumalarr