𓃯𝟓

136 5 3
                                    

Eva:

   O tapınaktan çıkınca içimde bir şeyler gevşedi resmen ne kadar gerilmiştim. Tapınak değildi tabi ki beni geren şey o adamdı, Amen. Gerçekten benim suçum neydi aptal mıydım da bu adama bu kadar yakınlaşıyordum, ölüme koşuyordum resmen. İşin acı tarafı engel olamıyordum nefret edemiyordum ondan bir gün beni öldürecek olsa bile onu çok arzuluyordum. Delirmiş olmalıyım diye düşündüm bir an. Bu zamana kadar bu kadar çaresizce birine tutunmaya çalışmamıştım, bu basit bir hoşlantı değil gibiydi, neydi peki. Arzu, onu arzuluyordum belki hırs yada heyecan arıyordum ama başka ihtimal yoktu sevemezdim kim ölümünü sever ki. Bir gün bana ya da çevremden birine zarar verdiğinde bu duydu da duman olup gidecekti, eminim.

Eve gitmeyi düşünüyordum ama vazgeçtim yolda İsman'ı görünce onunla konuşmaya başladım, o benim için her şeydi küçüklüğüm, mutluluğum, üzüntüm her zaman o vardı yanımda şimdi olduğu gibi.

İsman: Oo küçük hanım nereden böyle?

Eva: Tapınak...

İsman: Peki, kim üzdü seni yine?

Eva: Kimse.

İsman: Böyle davrandığında küçüklüğün aklıma geliyor suratını düşünürünce o masum Eva karşımda gibi hissediyorum.

Eva: O masum Eva derken ben halan daha masumum İsman!

İsman: Biraz cadı oldun sen ya sanki.

Kıkırdadı, ve neşeyle koşmaya başladı ona sinirlenmiyorum belki haklı ama bunu beni kırmak için değil güldürmek için söylediğini biliyorum, ufak tefek itişmelerimiz çocukluğumuzdan beri var ve bu durumdan çok mutluyuz beni en iyi o tanır.

Eva: Cadı mı! Hey İsman buraya gel çabuk bekle sen.

Peşinden koştum gülerek, şifacı çadırlarına kadar kovaladım onu ve sonunda durdu, ben kendimi frenleyemeyince üstüne düştüm. Ah tanrım rezillik, İsman kahkaha atmaya başladı bende ona hafifçe vuruyor gülüyor ve onu azarlıyordum.

Livy: Neler oluyor burada.

İsman gözlerini kocaman açarak:

İsman: Hocam! 

Dedi ayağa kalktı, yerde kalakaldım hocam mı ne alaka ya? diye düşündüm. Bu tepkiyi benim vermem gerekirdi ama ben Livy ile ettiğim küçük tartışmanın büyümesi ile ondan bir daha eğitim falan almayacağımı söyleyerek yanında çalışmayı bırakmıştım. Evet, çünkü bana benden bir halt olmayacağını yazamadığımı söyleyerek beni azarlamıştı ve bende ona lanet şifa kitaplarını fareler kemirsin demiştim. Olur öyle şeyler aslında o da beni kovmuştu, bende çıkmıştım yani yanında çalışmayı ben bıraktım işte.

Bu sürede yerde kalmıştım biri de nezaket gösterip beni kaldırmaya tenezzül etmedi, kendim kalktım İsman'a sorgular bir bakış attım o da sonra anlatacağını belirterek susmamı söyledi. Livy bana bakarak kaşlarını çattı:

Livy: Sana buraya gelmemeni söyledim bir daha!

Bu sefer İsman bana sorgulayan bir bakış attı, gözlerimi kocaman açarak İsman' a baktım ve Livy'e döndüm

Eva: Sana gelmedim herhalde!

Livy: Hadi oradan, seni bir daha çalıştırmayacağım Eva!

Eva: Umurumda değil, istifa ettim ben her gün seninle mi uğraşacağım!

Livy: Ben mi sen mi Eva, ben seni kovdum hatırla çalıştır o güzel kafanı.

İsman: Neler oluyor?

𝒩𝑒𝒻𝑒𝓇𝓊𝓉Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin