"O izni çıkaramayacaksın Barbar ve ben 24 saatin geri kalan 12 saatinde oturup sakince beklemeyeceğim"- Kara arabasına binmeden önce Barbara baktı
"Ana yoldan başka diğer 3 yolda bir iz bulamadık. Eğer sakince bekleyemiyorsan orman yoluna bak. Ve ben de hemen arkandan geleceğim"
Kara başıyla onaylayarak arabaya bindi. Yola koyuldu. Bu yol uzun sürecekti. Ama yolun sonu Hümaya çıkıyordu. Bu yüzden değerdi.
Orman yolunda ilerliyordu Barbar ve Karanın arabaları. Barbar özel izinle sadece bir ekip aracı alabilmişti.
Kara hissediyordu. Gecikemezdi. Gözlerinde bir hüzün parlıyordu. Sanki birileri onu görebilecekmiş gibi ifadesini sabit tutmaya çalışarak direksiyonu sıktı. Orman yolu ilerledikce daralıyor etraf sessizleşiyordu. Ve bu sessizlik Kara'yı korkutuyordu. İlk defa Kara korkuyu en derininde hissetmişti.
Dikkatle etrafa baktı . Küçük bir orman evi gördüğünde arkadakilere sinyal vererek durdu. Fazla yaklaşmamıştı. Eğer içeride birileri varsa Hümaya zarar verebilirdi. Etrafta herhangi bir yaşam belirtisi yoktu. Barbar Karanın arabasının hemen arkasında durup arabadan inmişti
"Noldu? Bi' şey mi gördün?"
"Burada Barbar...eminim"
Kara yavaş adımlarla eve doğru yürüyordu. Yüzünde kendinden emin bir ifade vardı ta ki silah sesini duyana kadar....
~~~~
15 dakika önce"Hastasın sen"-Hüma kafasındaki namluya aldırmadan bağırmıştı
"Öyle miyim?"-Pamir gülmüştü bu bağırışa. Belliydi..korkuyordu Hüma. Ama aynı zamanda güçlü durmak için çabalamasını da takdir etmişti.
"Pamir"-bunu söylerken sesi titremişti-"bunu neden yapıyorsun?"
Elini gevşetti-"Neyi?"-bilmiyormuş gibi dikkatle baktı genç kızın yüzüne-"Neyi neden yapıyorum?"
"Tüm bunları"-Hüma pes etmişti artık-"Beni saatlerdir burada tutuyorsun,insanları yanlış yönlendiriyorsun, hem beni bulmalarını hem de bulmamalarını istiyorsun, canımı yakmaya çalışıyorsun"-duraksadı sonra gözünü kapatarak konuştu-"sevilmediğimi yüzüme vuruyorsun"
Pamir aniden ciddileşmişti. Silahını aşağı indirdi. Hümayı sandalyeden kaldırarak ellerini çözdü. "Sana garip gelecek belki ama..derdim seninle ya da annenle değil" silahı tekrar Hümaya doğrultdu-"derdim benim ola bilecek herşeyin elimden alınması..Yıllarca Çatal için çalıştım. Ama o ne yaptı, gün sonunda benim başımı okşamak yerine Barbarın cüzdanında sakladığı fotoğrafına baktı. Uzun uzun baktı hem de. Köksüzler ona karşı çıktığında da ona yardım eden bendim. Ama o beni görmedi. Kimse beni görmedi. Kara yüzünden 2 gün dayak yemişliğim bile var. Şimdi düşünüyorum da. Seni öldürerek Karaya küçükken yaşadığım o geçmeyen 2 günü yaşatabilirim belki."
"Anladım...yani sabahtan beri aynaya konuşuyordun. Lafların bana değil, kendineydi."
"Kes sesini!!!"
Hüma boş gözlerle ona bakıyordu
"Hastalıklı ve korkak birisin. Sert görünüp,öfke kusuyorsun ama bir hiçsin sen. Kendin olamıyorsun. Küçükken de Çatal seni kabul etsin diye binlerce karaktere büründün değil mi?"
"Kes sesini diyorum ateş edeceğim!!" Pamir parmağını tetiğe yasladı
"Ama noldu sonunda? Çatal seni unutdu..sadece oğlunu hatırlıyor. Sen de seni "seven" tek kişi seni unutunca içten içe ölmeye başladın"
Pamir hızlı adımlarla Hümaya doğru yürüdü. Alnının tam ortasında hissettiği silahla beraber Hüma susmuştu.
"Kimse gelmedi. Çünki sen de benimle aynısın. Öldüğümüzde unutulup gideceğiz. Ne dersin? Belki bugün burada ölmeliyiz ikimiz de"
![](https://img.wattpad.com/cover/358382927-288-k793628.jpg)