Filistin Özgürdür

840 86 42
                                    

Biz geldik :'))

Özlediniz mi bizi❤️

Satır aralarında buluşalım. İyi okumalar arkadaşlarım 💙

Yusuf Delen

Kafenin yine yoğun olduğu gündeyiz. Siparişlere yetişme telaşındayken kafeye bir grup geldi. Gruptan bir kişi gür sesiyle dikkatleri üzerinde topladı. Diğerleri masalara afişler dağıtıyordu.

"Esselamu Aleyküm Özgür Müslüman Kardeşlerim!"

Bütün gözler konuşmacıya döndü. Tepsiyi kolumun altına alıp dikkat kesildim. Beklediğim an geldi.

"İnsanlık için, Müslüman kardeşlerimiz için, soykırıma dur demek için burdayız!"

Kafede uğultu oluştu. Hepbir ağızdan ses çıkıyordu. Gözlerimi yanında durduğum masanın üzerindeki afişe çevirdim.

FİLİSTİN ÖZGÜRDÜR!

"Soykırıma dur demek istiyorsan Filistin'e git. İnsan öldürdüğümüz yok burda." dedi gençlerden biri. İçime kısa nefes çektim. Bağnazlık.

"Onlar ellerindeki silah, bombalarla öldürüyorlar ama biz bu fayda vermeyen düşüncelerle yalnız bırakıyoruz kardeşlerimizi. Boykotu küçük görüp büyük darbeler atıyoruz. Düşmanlarımızı besliyoruz."

Birkaç müşteri hesap istedi. Kimisi destek olurken kimisi köstek olmaktan başka bir şey yapmıyordu. Çoğunluk sessiz kalmayı tercih ediyor, umursamıyordu.

"Elimizden ne gelir ki? Dua ediyoruz. Boykot ürünlerini almıyoruz. Bizim de canımız yanıyor." dedi bir hanımefendi. Yanındaki arkadaşları da onayladı.

"Ne güzel dedin, kardeşim." dedi konuşmacı. "Elimizden geleni yapmamız gerekiyor ve bu çabamız mühim olan. Biz insan olarak, müslüman olarak kardeşlerimize destek olmalıyız. Onların acısına sağır, kör olmamalıyız. Yarın Allah korusun bizim de başımıza gelebilir bunlar."

Yine bir uğultu oluştu. Boğazımı temizledim. Bu güzel farkındalığa dahil olmak istedim.

"Bütün uyuyanları uyandırmak için bir tek uyanık yeter, der Malcolm X. Soykırım yapan ülkelerin gözler önüne serilen gücünü gözümüzde büyütmememiz gerektiği gibi bir insanın haklı haykırışını küçük görmememiz gerekir... İnsanız evvela! Birimizin canı yansa yardım eli uzatırız. Biz büyüklerimizden bunu öğrendik. Biri kız kardeşimize laf atsa cevabını o an verir, kız kardeşimizi koruruz. Biri çocuğumuza zarar dokundursa dünyayı yakarız, dünyamız başımıza yıkılır. Arkadaşlar! Orda bebekler ölüyor. Daha doğmamış bebekler ölüyor. Kız kardeşlerimiz tecavüze uğruyor. Çocuklar babasız kalıyor. Annesiz kalıyor. Hayaller ölüyor. İçimizde yıllık planlar yapanlar vardır. Amaçlarımız var... Onlar yaşamak istiyor. Tek amaçları yaşamak. Özgürce yaşamak. Dinlerini özgürce yaşamak istiyorlar. Doğal hakları ellerinden alınıyor. Çocuklar oyun oynamak, okullarında okumak istiyor. Yaşamak istiyor! Çaresizlik, umutsuzluk sizi yanıltmasın. Bir baba bomba sesinden çocukları korkmasın diye oyun haline getiriyor zor şartlarını. Bomba sesinden sonra gülüyor çocuklarıyla. Psikolojiye bakar mısınız? İdama götürülen, suçsuz yere tutuklanan kardeşlerimiz iman şuuruyla, direnişçi ruhuyla gülümsüyorlar. Umutsuzluk yok! Umut, son nefesimize kadar hep var olacak! Biz aileyiz! Bir aile gibi birbirimize sahip çıkmalıyız. Sahip çıkmak zorundayız. Canımızı yakıyorlar! Canımızı yakıyorlar, görmüyor musunuz? Canımızı yakmalarına izin vermeyelim artık. Baş kaldıralım onlara. Yaşamak nedir, görsünler! Güç nedir, görsünler! Bizi sahipsiz sanmasınlar!"

Kafede sesler yükselirken yanıma Birtan geldi.

"Karışmasana oğlum. Başımız belaya girecek." dedi kulağıma doğru benim duyabileceğim şekilde. Kaşlarımı çattım.

Dalgakıran | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin