Şiirimin son mısrası

615 64 89
                                    

Biz geldik 😍

Özlediniz mi :)

Çalışmalarımı zaman sıralamasına göre yazıp yayınlıyorum. Azra ile Yusuf'u "Kar Tanem" de de yer verdiğim için sırasını bekliyorlardı. Bu bölümü okuduğunuzda anlayacaksınız demek istediğimi. Kar Tanem'e de beklerim sizi🤗❄️⭐

Satır aralarında buluşalım. Oy vermeyi unutmayın. İyi okumalar 🤍


Yusuf Delen


"Evimize hoş geldin, Azra Hanım."

İstanbul'a geldik. Ankara'da düğünümüz oldu. Bugün öğle vaktiydi. Akşama doğru İstanbul'a vardık.

"Hoş buldum." dedi gülümseyerek. Gözlerimi hatrına şiirler yazacağım gözlerinden ayırmadım. Bir adım daha yaklaştım nefes aldığına şükretmek istercesine. Ben evli bir adamım. Edep timsali bir güzelin kocasıyım.

Uzayan bakışlarım onu utandırmış olmalı ki gözlerini yere çevirdi. Göz kapakları gizledi gözlerini. Dudaklarındaki gülümseme yanaklarına derin olmayan gamzelerini ortaya çıkardı. Ben şimdiye kadar bu denli güzel gülümsediğine tanık olmamıştım.

Bir cesaretle ellerimi kızarmış yanaklarına getirdim. İçimde tarifsiz heyecanla ellerim buz gibiydi. Yanakları sıcacık. Göz kapaklarını aralayıp gözlerime baktı. Biraz şaşkın, biraz tedirgindi bakışları. Dudakları gülüşünü sakladığında gözlerimi gözlerine çevirdim alel acele. Ellerim yanaklarını özlemle sararken ince sesini duydum.

"Ellerin niçin soğuk? Üşüyor musun?"

Gözlerime baktı beklentili hâlde. Cevap bekliyordu benden. Gülümserken buldum kendimi.

"Heyecanımdan... Heyecandan ellerim buz keser benim."

"Peki öyleyse." deyip dudaklarını birbirine bastırdı. Gülümsedi içtenlikle. "Sevindim."

Baş parmağımı gülüşünün süsü gamzesine getirdim. Okşadım şefkatle. Gözleri gözlerimdeydi. Güzel kokusu ruhumu dinlendiriyor.

Alnına yaklaşıp öptüğümde kalp atışlarımı hissettim. Gözlerimi kapattım. Şükür denizinde hissediyorum kendimi. Narin ellerini belimde hissettim. Kollarını sardı bana. Kalp atışlarım hızlandı. Dudaklarımı alnından çekmek istemedim.

___

"Azra Hanım... Sabah namazı."

Gözlerini araladığında nemli ellerimle güzel, uzun saçlarını yüzünden çektim. Abdest alana kadar biraz daha dinlenmesini istedim.

"Ben hemen abdest alıp gelirim." dedi mahcup hâlde. Yatakta yerinde doğruldu. Önüne gelen saç tellerini kulağının arkasına getirip yataktan kalktı alel acele. Ve odadan çıktı. Bu hâli yüzümü güldürürken yorganı kavradım ellerimle. O sırada yatağın içinde siyah bağlama tokasını fark ettim. Bileğime taktım unutmamak için. Yorganı örttüm. Hava değişikliği hasta etmesin onu. Tekrar uyumak isterse sıcak kalsın yatağımız.

Seccadelerimizi serdiğimde ayak sesleriyle arkamı döndüm. Saçlarını toplayarak giysi dolabının önüne geçti. Her hareketini hafızama yazıyorum.

Bir eli saçlarını tutarken bir diğer eliyle namaz kıyafetlerini aldı. Arkasını döndüğünde göz göze geldik.

"Yusuf Bey..." dedi ıslak kirpikleri arasından. Hitabı aynı kalsa da hissettirdiği sevgi bambaşka. "Tokamı gördün mü?"

Elindeki kıyafetleri alıp yatağın üzerine bıraktım. Bileğimdeki tokayı çıkartıp başımı kaldırdım. Şaşkın bakışları dudaklarını aralık bıraktı.

Dalgakıran | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin