-0.6-

1.5K 260 58
                                    

"Kook, raporlar."

Yoongi içeri girip sandalyeye oturduğunda yorgun yüzüne bakıp sırıttım, bilgisayarı açmasını izlerken cam kenarına geçip bir sigara yaktım.

"Ne oldu? Jimin'in canı yaramazlık mı yapmak istedi?"

"Nöbetteydim, eve gidince de Jimin üzerime atladı."

"İşime geldi demiyor da."

"Öleceğim yorgunluktan."

Kıkırdayıp derin bir nefes daha çektim sigaramdan ve derin bir nefes verip bakışlarımı gökyüzünde gezdirdim. 

"Abim gelecek akşam, benim veletle birlikte. Özledim piçini."

"Ulan öyle demesene çocuğa manyak herif, piçim ben diye geziyor etrafta, Jeongsuk kuduruyor sinirinden."

Kafamı geriye atıp gür bir kahkaha attım ve sigaramdan son fırtı çekip yerime oturdum. Yoongi ile böyle tanışmıştık aslında, abimin komşusuydu. Tanışıp kaynaşmamızın ardından aynı yerde görev yaptığımızı fark etmiştik ve o zamandan beri de bağımız hiç kopmamıştı. Sevgilisi Jimin benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi ve tanışmalarına vesile olan da bendim. Arada abimin evinde buluşup sabaha kadar oyun oynayıp içerdik, abim evlendikten sonra da devam etmişti bu durum. Minik yeğenim doğduktan sonra biraz sekteye uğrasa da arada hala devam ediyorduk buna, uzun zamandır buluşamamıştık gerçi, en kısa zamanda herkesi toplamalıydım. Belki Taehyung da gelirdi ve onu abimle ve Jimin ile tanıştırırdım.

"Hoşuma gidiyor ama, çok tatlı, dişlerim kaşınıyor tatlılığından. Abim gibi bir meymenetsizden nasıl öyle tatlı bir velet çıktı bilmiyorum ama kesinlikle bana çekti, ondan bu kadar seviliyor."

"Abinin çocuğundan bile kendine pay çıkardın lan, deli misin sen?"

Minik bir kahkaha tufanıyla bakışları yeniden beni buldu.

"Yalnız abinin hakkını yiyemezsin Jeon. Nasıl bir geniniz var, inanılmaz ama ikiniz de taş değil meteorsunuz resmen. Bakan bir daha bakıyor size, muntazam bir gen dizilimi. Etrafınızdaki kadınlar sizin için pervane oluyor."

"Ama abim evli, gözü Hyesun'dan başkasını görmüyor, benim de hayatımda ufacık, tatlıcık bir güneş var. Sarı saçlı minik oğlum, aklımı kaçıracağım güzelliğinden."

"Hiç yakınlaştınız mı?"

Göz kırpıp sorduğunda derin bir nefes verip arkama yaslandım ve bacaklarımı aralayıp ellerimi karnımın üzerinde birleştirdim. 

"Yok, daha değil. Erken böyle şeyler için. Yatıp bırakmak istediğim biri değil, az çok anladın zaten bunu sen de."

Kafasını sallayıp o da yerinde yayıldığında bakışlarımı tavana çevirdim.

"Aynen, onu anladık zaten. Öyle bir amacın olsaydı çocuk bunca zaman hayatında olmazdı ve çoktan becermiş olurdun, insanları büyülüyorsun çünkü, gözlerimle görmesem inanmayacağım ama kimse sana karşı koyamıyor lan."

"Sihirli genlerim sağ olsun."

"Kendini beğenmiş piç."

Kıkırdayıp yerimde dikeldim ve saçlarımı karıştırdım, raporu imzalayıp dosyayı tekrar Yoongi'nin önüne bıraktım, ayaklanıp başını salladı.

"Daha yapmam gereken zibilyon tane iş var, gideyim. Akşam abine de söyle yarın müsaitseniz içmeye gidelim, Jimin seni özlemiş."

"Olur, ben de Taehyung'u getiririm eğer isterse ve Jimin'le tanışırlar."

"Süper olur bence de, o zaman her zamanki mekanda görüşürüz."

"Tamam, haberleşiriz."

Yoongi odadan çıktıktan sonra birikmiş raporları yazmaya devam ettim ve gelen birkaç ihbara polis ekipleri yönlendirdim. 

Pride×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin