-1.4-

1.4K 231 153
                                    

Dört gündür bebeğimle evdeydim. 

Gelenimiz eksik olmamıştı, tüm sevdiklerimiz yanımızdaydı. Yeosang aklını kaybetmişti tabii, o piçin kim olduğunu biliyordu ve bütün gün Taehyung ile sarılıp ağlaşmışlardı. Taehyung ise kati suretle yanımdan ayrılmayı reddediyordu. Benim evimdeydik, sabah eksik mutfak alışverişini yapmak için çıktığımda uyuyordu, geldiğimde ise ağlıyordu titreyerek, beni gördüğü gibi yataktan çıkıp kucağıma atlamıştı.

"Gitme- Gitme bir daha."

"Buradayım, alışverişe gitmiştim sadece bir tanem, buradayım. Ağlama sevgilim, özür dilerim, sen uyanmadan gelirim sanmıştım."

Sıkıca sardım onu ve yeniden yatağa yatırıp yanına uzandım. Beni telefonla aramayı unutacak kadar çok korkmuştu ve ben ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bacağını bacaklarımın arasına atıp yanağını göğsüme yasladı ve belime sıkıca sarılarak derin nefeslerle sakinleşmeye çalışmıştı.

"Belki bencillik bu yaptığım ama ne olur Jeongguk, en azından bir süre, yanımdan ayrılma."

"Hayır hayır hayır, bebeğim, söyleme bunları bana. Tabii ki de bir tanem, yanından ayrılmayacağım. Süresiz izinliyim, ne kadar istersen o kadar kalacağım seninle, istersen bir gün, istersen bir yıl. Tamamen sana bırakıyorum. Beni yanında istediğin sürece gitmeyeceğim."

"Seni hep isteyeceğim, hep sevgilim."

Saçlarından öpüp minik minik okşadım sırtını, tetiklenmesinden de korkmuyor değildim, hareketlerimi eskisi kadar özgürce dile getirmiyordum.  Parmaklarım put gibi sırtında duruyordu, Taehyung ise birden bire olan bu değişimimi fark etmekte oldukça haklıydı. Elimi tutup beline, kalçalarına yakın bir kısma indirmişti ve yüzünü göğsüme gömüp mırıldandı.

"Bana dokunmaktan çekince duyma lütfen. Senin teninde, senin yanında huzur buluyorum ben. Asıl böyle yaparsan kaybolurum. Başka biri bana dokunmaya çalıştı diye-..."

"Hayır, hayır, hayır, hayır sakın. Seni seviyorum, özür dilerim bir tanem. Ben düşünemedim, rahatsız olursun diye düşündüm saçma bir şekilde, sakın deme bana bunu. Taehyung'um, benim küçük gökkuşağım, ben ne olursa olsun hep çok seveceğim seni. Hep çok isteyeceğim, delicesine aşık olacağım."

"Çok seviyorum seni. "

Yüzünü boynuma gömüp tenimi nefeslendi titreyerek, ben de sıkıca tutup kendime çektim bedenini.

Şimdi ise Taehyung karşımda dururken banyodan getirdiğim ilk yardım çantasının içindeki eşyaları karıştırıyordum. Oksijenli su, tüysüz pamuk ve yara bandını alıp bebeğime döndüm, dalgın dalgın ellerimi izliyordu.

"Sevgilim, istersen bir uzmandan destek alalım, hm? Anlatırsın, içini dökersin, iyi gelir belki? Ama istemezsen sorun yok, karar tamamen senin."

Yanağını okşayıp ağırca bir - iki öpücük bıraktım ve pamuğun üzerine döktüğüm oksijenli suyla yaralarını temizledim dikkatli bir şekilde.

" Tamam, ama birkaç gün sonra gitsek? Henüz evden çıkmak, senden ayrılmak istemiyorum. "

" Sen ne zaman istersen, asla zaman kısıtlaman yok. Birlikte geçirdiğimiz her dakikadan inanılmaz keyif alıyorum."

"Gerçekten mi? Bir şey yapmıyoruz ki ama."

"Sen varsın işin içinde Taehyung, seninleyken nasıl sıkılabilirim?"

Dudak büzüp kollarını bana uzattığında kıkırdayıp bebek gibi kucakladım onu ve yanağına dudaklarımı bastırdım.

"Arkadaşlarını çağıralım istersen, hm? Biraz eğleniriz?"

Pride×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin