-1.0-

1.6K 242 127
                                    

Sabah Taehyung'la beraber uyandığımda gerinip biraz kendime gelmeyi bekledim. Vücudum fazlasıyla dinlenmişti, uzun sürenin ardından cinsel aktivitelerde bulunmak iyi gelmişti ve rahatlamış hissediyordum.

Yaklaşıp bebeğimin saçlarından öptüm, bana biraz daha sokulup uyumaya devam etti. Ben de kalkmak yerine onu kendime biraz daha çekip yanağımı saçlarına yasladım. Bir süre odasına bakındım yattığım yerden, dün gelince bakmaya fırsatım olmamıştı. Aynı kendisi gibi tertemiz ve düzenliydi. Beyaz ve lacivertin uyumu zevk sahibi olduğunu fazlasıyla yansıtıyordu. Dolabı tam yatağın karşısındaydı, aynadan bizi rahatça görebiliyordum. Biraz kıpırdanıp bedenlerimizi birbirine tamamen kenetlediğinde gülümsedim ve derin bir nefes aldım. Dokunmadan uyuyamıyordu, mutlaka temas etmesi gerekiyordu ve bu deli gibi sevimliydi. Temas sevmeseydim de hoşuma giderdi, bedenini tüm hatlarımla hissediyordum ve onunla tamamen bir olmamak için kendimi dizginliyordum. Hafifçe uyanmaya başladığını fark ettiğimde yanağımı saçlarından ayırıp güzel yüzüne baktım hayranlıkla. Her anı, yeminler edebilirdim ki her anı mükemmeldi. Yürüyen Taehyung, uyuyan Taehyung, uyanmaya çalışan Taehyung, yemek yiyen Taehyung, muhtaçlıkla kıvranan Taehyung, gülen Taehyung, hepsi birbirinden güzeldi ve aklımı başımdan alıyordu.

"Günaydın bebeğim."

Güneş sarı saçlarının rengini iyice açarken gözlerini kırpıştırdı hafifçe ve gülümseyip bana biraz daha sokuldu, ne kadar gelebildiyse.

"Günaydın koca adam."

Hafifçe kıkırdadım ve şakağına bastırdım dudaklarımı. Mırıldanıp biraz daha bastırdı kafasını dudaklarıma doğru ve derin bir nefes verdi.

"Bu kaçıncı uyanışımız birlikte ama her seferinde katlanarak artıyor mutluluğum. Sanırım bir sonrakinde mutluluktan bayılacağım."

Minik bir kahkaha attık ikimiz de dediklerine karşı, saçlarını okşayıp dudaklarımı birbirine bastırdım düşünür gibi.

"Hep benimle uyanman için ne yapmam gerek?"

"Bilmem, aklında bir şey var mı?"

"Var, ama erken dersin diye söylemiyorum şimdi."

Geri çekilip gözlerime baktı, bir sürenin ardından kıkırdayıp yeniden boynuma sarıldı sıkıca. Belinden tutup kucağıma çektim, uyluklarıma oturup bana yukarıdan bakmaya başladı, ben de sırtımı yatak başlığına yaslamıştım.

"Mezuniyetime gelir misin? Seni orada görmek istiyorum."

"Tam olarak ne zaman?"

"Bu hafta değil, bir sonraki Çarşamba. Bir buçuk hafta gibi bir şey var."

"Bebeğim o gün gizli görevim var."

"Yaa..."

Mızıldanıp yerinde kıpırdandığında saçlarını okşayıp minik bir öpücük bıraktım.

"İşim erken biterse geleceğim, tamam mı? Hem, gelemesem bile sonrasında birlikteyiz. Seni güzelce tebrik edeceğim."

Kafasını sallayıp yeniden boynuma sarılacakken aklına bir şey gelmiş gibi geri çekildi.

"Tamam da, sen bana gizli görev olduğunu söyledin? Başın derde girmesin?"

"Gizli görev dememin sebebi benim de ne yapacağımı bilmiyor oluşum bebeğim."

Minik bir kahkaha atıp kucağımdan kalkmış, bakışlarını bana çevirmişti. Ben de kalktığı için memnuniyetsizce bakıyordum gözlerine, bir dudak büzmediğim kalmıştı gerçekten.

"Banyoya girmemiz lazım artık. Hadi bakalım, Polis Bey, sizi de koridordaki banyoya alalım."

"Öyle yapayım madem."

Pride×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin