-1.1-

1.5K 228 111
                                    

"Kalkmamız gerek."

"Hayır, biraz daha."

Kucağıma biraz daha yerleşip saçlarımı çekiştirerek dudaklarıma tekrar kapandı. Parmaklarımı belinden kalçalarına indirip sıkıca tutarak kendime bastırdım. İnleyip üst dudağımı ısırdı ve nefes almak için şapırtılı bir sesle ayrıldı benden.

"Lütfen kalkma. Çokça öpmek istiyorum seni hala, cehennem olsun gideceğimiz yer."

Dudaklarıma yeniden atıldığında gözlerimi kapadım ve siktir ettim cidden de randevumuzu.  Ona doymak mümkün değildi. Uzun saçlarımı toplayan tokayı tutup çekmiş, açılan saçlarımı avucunda sıkıca tutup üzerime biraz daha abanmıştı. Islak sesler odanın duvarlarında yankılanırken kalçasını hareketlendirip sürtünmüştü sertçe. Boğazımdan gelen hırıltıyla yerimizi değiştirdim hemen, onu yatağa yatırıp bacaklarının arasına girdim.

"Doyamıyorum, san baktıkça bile alev alıyorum."

Ayrılır ayrılmaz nefes nefese konuşmuştu, ağırlığımı tek koluma verdim ve alt dudağını baş parmağımla çekiştirip yalayarak dudaklarımın arasına aldım. Kısa bir öpüşmenin ardından dudaklarımı boynuna indirdim, ellerini başının üzerinde tek elimle sabitledim ve kendimi kasıklarına bastırdım sertçe. Kasıklarımı yakan bir inlemeyle kafasını kaldırıp bana daha fazla alan açtı. 

"Taehyung, sikeyim, şu görüntün bana her şeyi yaptırabilir."

Tenini köprücük kemiğinden kulağının altına değin yalayarak öptüğümde dudaklarını birbirine bastırıp inledi. İz bırakmam onun için sorun değildi, hatta bunu istiyordu. Ben de o yüzden asla tutmuyordum kendimi. Kalçasını kaldırıp bana sürtünmeye çalıştığında karnına bastırarak yerine yatırdım yeniden ve gözlerinin içine baktım. Yeniden boynuna yöneldiğimde de ellerini kurtarmaya çalışmıştı ellerimin arasından. Bakışlarımız yeniden birbirini buldu.

"Rahat dur."

Baskın halime de sesime de bayılıyordu. Titreyerek kafasını salladığında ona inanmadığımdan çekmecede duran kemeri alıp kelepçe haline getirdim. Bileklerine sarıp  yeniden başının üzerine ittiğimde gözlerinin içine baktım.

"İki uyarı hakkın var. Üçüncü kez kolunu indirirsen ceza alırsın, anladın mı beni?"

Kafasını sallayıp yutkunduğunda tişörtünü de sıyırıp gözlerinin üzerine sardım. Dudaklarım yavaş bir şekilde sıcak tenine değdiğinde görmediğinden dolayı bütün algıları açıktı, bana fazlasıyla doyurucu bir tepki vermişti. Islak ve etkili öpücüklerimle dudakları aralandı, arsız dili et parçalarının üzerinde gezindi ve memnuniyetle mırıldandı. Boynundan göğsüne indim, minik göğüs ucunu dudaklarımın arasına çektiğimde kıvranıp inildedi ve kollarını tam indirecekken tuttu kendisini.

Sözümü bu kadar dinliyor olması çok hoşuma gitmişti birden, dudaklarımı karnına indirerek ödüllendirdim onu. İnleyip karnını içeri çekti ve belini kıvırdı delicesine. Parmaklarımı dirseklerinden beline kadar huylandırıcı bir hisle gezdirdim ve sıkıca tuttum, resmen iç içe geçecekti inceliğinden. Biraz daha aşağı inip üzerindeki şortun bol kısmına bastırdım dudaklarımı, dilimi çizgisinde gezdirip ıslak bir öpücük bıraktım. Parmaklarımı beline taktığımda izin alır gibi baktım gözlerinin içine, kafasını sallayıp kalçasını kaldırdı. Bir çırpıda altındakilerden kurtulup parmaklarımı kasıklarında gezdirdim bu kez de. Ellerimin yerini dudaklarım aldığında hafif bir çığlıkla parmaklarını saçlarıma sardı, ellerini tuttuğum gibi yeniden başının üzerinde sabitledim. Bakışlarımız çarpıştığında yutkunup kuruyan dudaklarını yaladı.

"Özür dilerim."

"İlk uyarını aldın."

Kafasını sallayıp yeniden yutkunduğunda bakışlarımızı ayırmadan erkekliğinin başına bastırdım dudaklarımı, gözleri kaymıştı ve boynunu gerecek kadar geriye attı kafasını.

Pride×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin