-0.8-

1.7K 258 235
                                    

Bol bol yorum atmazsanız haftaya bölüm geç gelirmiş, öyle duydum.

...

Üç gündür bebeğimi göremiyordum.

Abimin bizde kaldığının ertesi günü akşam hepimiz toplanmış ve eğlenmiştik. Taehyung başta biraz çekinse de sonrasında alışmıştı ve bizi kendi arkadaşları ile tanıştıracağını söylemişti. Yeosang ile tanışmıştım, diğerleri hakkında bir bilgim yoktu. O günden sonra ise bebeğim staj işlerinden dolayı okul ve iş yeri arasında mekik dokumaya başlamıştı zira bu sene mezun olacaktı. Onun müsait olduğu zamanlarda da ben merkezde oluyordum ve görüşmemize olanak kalmıyordu.

"Hayırdır, baygın gibisin?"

Mingyu yanıma gelip omzuma hafifçe vurduğunda dudak büzüp sandalyemde dönmeye devam ettim.

"Erken mi çıksak bugün ya? Bir şey de olacağı yok gibi. Erken çıkalım hadi."

"Dur lan, bari bir saat falan daha dur, daha çok erken. "

"Mingyu çıkalım ya. Ne olacak sanki, hadi."

Ayağa kalktığımda omuzlarımdan tutup kahkaha atarak tekrar oturtmuştu beni.

"Jeon, sakin olsana bi'. Tamam özledin, anladık da işini bırakıp gidiyorsun, farkında mısın?"

"Ama bir şey yok şu an? Mingyu üç gün oldu, görmem lazım."

Kahkaha atıp beni tekrar yerime oturttuğunda göz devirip telefonumu çıkardım, elimden alıp masanın üzerine bıraktı. Bakışlarımı ona çevirdiğimde ellerini kaldırıp 'ben suçsuzum' der gibi bakmıştı. Çıkış saatimize bir buçuk saatten fazla vardı ve ben sıkıntıdan patlamak üzereydim.

"En azından arayayım? Siktir git sen de hadi."

"Çıkıp gitmeyeceksin ama?"

"Tamam dedim ya lan, çık git hadi."

Sırıtıp kafasını sallamış, ardından 'gözüm üzerinde' işareti yaparak -ki parmaklarını gözüne sokmuştu aptal- çıkıp gitmişti. Bir süre dosyalarla ilgilenip biriken raporları imzaladım, kahve içtim ve bir şeyler atıştırdım. Ellerimin üzerinde bile yürümüştüm can sıkıntısından. Kahve getiren ahjumma halime bakıp şokla geri çekildiğinde hemen ayaklanıp ensemi kaşıdım.

"Spor, spor yapıyorum. Yapacak iş yok."

Aptal aptal gülümsediğimde kafasını iki yana sallayıp tatlı bir şekilde güldü o da. 

"Sarı saçlı güzel oğlanı mı bekliyorsun yoksa? Üç gündür gelmedi."

Utançla kafamı eğdiğimde ahjumma gülümsedi ve yanıma geldi. Kahvemi bırakıp kolumu patpatladığında bakışlarımı ona çevirdim. 

"Seni yedi senedir tanıyorum Jeongguk. Bildiğim, bana anlattığın kadarıyla çok ilişkin olmadı ama inan, dışarıdan çok farklı görünüyorsun. Bu çocuk sana iyi geliyor, çok mutlusun."

"Gerçekten farklı mı görünüyorum?"

Elinden tutup oturdum ve onu da karşıma oturttuğumda parmaklarını saçlarımda gezdirip kıkırdadı. 

"Farkında değil misin bu halinin? Yüzünde güller açıyor. Çok daha ılımlı ve sakinsin. Seni ilk defa bu kadar fazla gülerken görüyorum. Seni mutlu ediyor, yüzünü çok güzel güldürüyor. Annenle baban vefat ettiğinden beri hiç böyle gülmemiştin.

Boğazım düğümlendiğinde dudaklarım titredi, saçlarımda gezinen parmaklarını yanağıma indirdi.

"Eminim ikisi de seninle gurur duyuyordur."

Pride×TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin